HAYDİ GEL OTUR ŞERMİN

Hüseyin Akıncı

Haydi Şermin, sen "son günlerde, Kürtlerin ahvali nasıldır nedir ve nasıl olacak?" sorusunu bana sor. Ben sana Kürdün Kürde çevirdiği silahın akla ziyan boyutunun mantıksız tarafını anlatayım. Sen Kürtlerin kanına işlemiş sen ben gözü kapalı sorgusuzluğun neye ve nelere mal olacağını sor. Ben sana sorgulamanın nasıl da ihanet edilişiyle endekslenen Azadi zadelerin biyografisini anlatıyım.

Sen bana Kürtler adına Kürtlerin rasyonel gerçeğine beynini çevirmiş siyasallaşanların ne yapmaya çalıştığını sor. Ben sana Kürdün nefes alışana bile düşmanlık eden bir başka Kürdün kısırlaşmış 'loji'lerini anlatayım. Sen gel "aklıselim gibi akıl kaldıracak çözümler olur mu?" diye sor, Ben sana susmanın yazmamanın nasıl bir ihanet sendromuna dönüşen kiralanmış aklın kira sözleşmesini anlatayım.

Sen bana "Kürt halkının birliğinden, bütünleşmesinden kardeşliğin ahvali nasıldır?" diye sor. Ben sana saydığın tüm sıfatların, Tahran'ın, Bağdat'ın, Şam ve Ankara’nın pazarında nasıl pazarladığını anlatayım. Sen bana Güney Federel Kürdistan'ın kazandığı kazanımlarına uzanan elin nedenini sor. Ben sana Kürd’e musallat olan şu bilinmez Kürtlerin bilinmez hikâyesinin iş görmez hayallerini anlatayım.

Sen bana şu bu düşmanın düşmanlıklarından söze gir sor, ben sana kendine düşman Kürtlerin düşmanlığını anlatayım. Sen bana hele şu halkların kaderini tayın etme hakkının evrensel değerlerini işaretle. Ben sana sözüm ona bazı Kürtlerin kendinden vazgeçmiş düşeş oyununun sonuçlarıyla bir, iki, üç diye sırayla anlatayım. Sen halklarının bütünleşmesinden dem vuran Kürdün teorik belirlemelerini ballandıra ballandıra anlat. Ben sana Kürtlerin bütünleşmesine o Kürdün pratik tahribatını Peşmerge'ye sıkılan kurşununun seri numarasını anlatayım.

EVET ŞERMİN

Mantığın rasyonel gerçekleriyle değil de geçici istemlerin özneleriyle devam eden her girişim mayın tarlasına dönüşür. Ve ne yazık ki, bu dönüşümler geri kalmış toplumlarda sonuçları çok daha ağır ve karmaşık olur! Zira bir toplumun kafası soru işaretleriyle karmaşıklaşıyorsa o toplumun özgüveniyle buluşması güçleşir.

Özellikle ortaya çıkan mantıksal travmalara karşı sorun yokmuş gibi toplumla dalga geçen siyasal öncüler olduğu sürece! On yıllar öncesini bir tarafa bırakıp yaşadığımız birkaç güne dönsek bile, Kürt toplumunu sarsan gelişmeler yaşanıyor! Lakin ne yazık ki, toplumsal damak tadını bozan sebeplerin üzerine yeterince gidilmiyor Şermin.

Oysa herkes çok iyi biliyor ki, sebep ve sonuçlarıyla ortaya dökülen tahribatlar her zaman toplumun zihnini kurcalar. Özellikle mantıksal hücrelerden depolanan sorgulamalar toplum vicdanını sızlattığını bilen biliyor. Dolayısıyla her toplumun "çöküş işareti" bahsi geçen toplumun kendi öznel istemleri hakkında umutsuzluğa kapılmasıyla başlar!