Öcalan ve PKK silik idi dünkü HDP'nin Diyarbakır Mitinginde. Meydanlarda ne Öcalan'ın posterleri ne PKK'nin kullandığı ablemleri gördüm.
Bir tek Kürt bayrağı gözüme illişmedi
Ne "Öcalan'a özgürlük!" ne "Serok Apo" sloganlarını işitim meydanda. Oysa bir kaç sene önce bu mümkündü. HDP içindeki PKK "tabanı" sindirildi mi? Yoksa HDP, PKK'ine karşı mesafeli davranışların ilk işaretlerini mi veriyor. HDP ile KCK/PKK ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor?.
Mitingde çok genç erkek ve bir o kadar da genç kız gözüme çarptı. Onlar bir ağızla: "Selo'ya Özgürlük " ve "Başkan Selo! " sloganı eşliğinde tempo tutular.
Kendi kendime Öcalan bu tablo karşısında mutlaka "Selo"yu kıskanır kalır diye düşündüm.
Ondan behsedilmiyordu. Baş rolde "Selo" vardı artık. Gerçi elinde bir kağıt parçası ile spikerlik yapan genç bir bayan ilk başlarda ayıp olmasın diye "Öcalana selam" gönderdi. Sonra da Pervin Buldan selam gönderdi. Ama dediğim gibi Öcalan ve PKK silik ti.
Konuşmacıların da kitlenin de sloganlara alışık olduğunu gördüm. Konuşmacıların slogan mesajları alkış topluyordu. Sloganvari konuşmalar yapıldı.
Mitingde konuşan HDP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Ahmet Şık konuşmasına, "Barış ve özgürlük" sloganını kullandı. RTE'ni zalim Dehaka, meydanda toplananları da "Devrimci Kawa’nın yiğitleri"ne benzeti.
Eşbaşkan Pervin Buldan o da AKP ve RTE yüklendi. Kalabalığa doksan yılları hatırlatarak bir nevi korku siyasetini pompalamaya çalıştı. İktidarın o yıllara dönmek için başka güçler ile birleşerek bunu hayata geçirmenin peşinde olduğunu anlatmaya çalıştı.
Herzamanki gibi her toplantı da kendi kendime şu soruyu sorarım: Ne anladın?
"Seloya özgürlük!" sloganları aklımda kaldı.
Birde; İki çocukluk arkadaşım ile buluşmam hatırlanacak bir gün oldu benim için