Helin Hasret Şen’i ‘kasten öldürmek’ten yargılanan polis Abdullah Ercan’ın yargılandığı davada tutuklanması yönündeki talep bir kez daha reddedildi. Muaf tutulmadığı halde duruşmalara katılmayan Ercan hakkında zorla getirilme kararı çıkardı.Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları döneminde fırına gittiği sırada polis zırhlı aracından açılan ateşle, 12 Ekim 2015’te öldürülen 12 yaşındaki Helin Hasret Şen’in ölümüne ilişkin açılan davanın duruşması yapıldı.
Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya sanık polis Abdullah Ercan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden hazır edilmesi yönündeki talimata rağmen mazeret göstermeden katılmadı.
Duruşmada Ercan’ın avukatı, Şen’in babası Ekrem ile annesi Nazmiyen Şen, avukatları Abdullah Zeytun, Ercan Yılmaz, Yakup Güven hazır bulundu.
Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) istenen görüntü iyileştirilmesi ve iyileştirmeler üzerine tespit yapılması yönündeki rapor düzenlemesi istemine karşı, bunların ‘görev ve yetki’ alanlarında olmadığı belirtildi. Talebin bu yüzden reddedildiği mahkeme tarafından taraf avukatlarına bildirildi.
İddia makamı, mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti. Ailenin avukatlarından Abdullah Zeytun, ATK raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, raporun kendilerine ulaştırılmasından sonra rapor hakkında beyanda bulunacaklarını ifade etti.
‘Sanık keyfi biçimde katılmadı’
Zeytun, sanığın mazeretsiz bir şekilde duruşmaya katılmadığını belirterek, Ercan’ın bu tavrını soruşturma ve mahkemenin kovuşturma sırasındaki tavrına bağladıklarını kaydetti.
Sanığa doğrudan soru sorma ve yüz yüzelik ilkesi gereği sanığın duruşmada hazır edilmesi yönündeki taleplerine işaret eden Zeytun, bu taleplerin mahkeme tarafından kabul edilmediğine dikkat çekti.
Sanığın suçu kasten işlediği ve kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeniyle tutuklanması yönündeki taleplerinin de önceki duruşmalarda reddedildiğinin altını çizen Zeytun, sanığın keyfi ve mahkeme kararlarına aykırı bir şekilde duruşmaya katılmadığını söyledi.
ATK’nin gönderdiği rapora değinen Zeytun, kurumun Şen’in ölümüne ilişkin görüş belirtmekten kaçındığını söyleyerek, “Burada bir saik vardır. Bu çok açıktır. Fail polis memuru olduğu için ATK görüş belirtmekten imtina etmiştir” dedi.
‘Deliller, sanığın beyanlarını yalanlıyor’
Zeytun, ATK’den kendi alanında uzman bir birim tarafından rapor istenmesini talep ederek, olay anında sanık, tanık ve failin pozisyonlarının belirlenmesi ve ateş şeklinin tespitini istedi.
Polis Ercan’ın beyanlarının; tanık, kamera kayıtları ve olay yerinde polislerin beyanları tarafından yalanlandığını ayrıca sanığın kullandığı silahın bin metreden netleme yapma yeteneğine sahip olduğunu dile getiren Zeytun, bu verilerin sanığın suçu kasten işlediğini gösterdiğini ifade etti.
Sanığın kamu görevlisi olması nedeniyle delilleri karartma durumu bulunduğunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre sanığın işlediği suçun katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklanmasını talep etti.
‘Sanık, beraatini talep etti’
Sanığın avukatı Alper Uğurlu ise, kendisinin müvekkiline duruşmaya katılmaması durumunda bir sorun olmayacağını söylediğini belirtti. Uğurlu, müvekkilinin üzerine atılı suçu işlemediğini dile getirerek beraatini istedi.
Tutukluluğun ‘ölçülü’ olmayacağına kanaat getiren mahkeme, tutukluluk talebini, olayı ihbar edenlerin tanık olarak dinlenmesi talebini ve ATK’den yeni bir rapor istenmesini reddetti.
Mahkeme, bir sonraki duruşmada sanığın SEGBİS’ten hazır edilmesi için zorla getirme kararı çıkardı.
‘Hala görevinin başında’
Duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yapan Avukat Abdullah Zeytun, Şen’i katleden failin duruşmaya katılmadığını hatta sanık olduğunun farkında dahi olmadığını belirtti.
Abdullah, “Bunun nedeni uzun yıllardır devam eden cezasızlık politikasıdır. Bütün delillere rağmen tutuklanma talebimiz reddediliyor. Halen de görevinin başında yer alıyor. Bizler elbette ki cezasızlıkla mücadele eden bizler bu dosyanın da cezasız kalmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.