Dersim'in Hozat ilçesine bağlı Kalecik (Segedik) Köyü’nde yapımı planlanan baraj projesine dair konuşan yöre halkı, yaşam alanlarına dokunulmasını istemiyor. Baraj projesine karşı çıkan yöre halkı, projenin iptal edilmesini talep ediyor.
Hozat ilçesine bağlı Kalecik (Segedik) Köyü’nü sular altında bırakacak Cevizlidere Baraj Projesi’nin ihalesi, 9 Şubat’ta Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı tarafından yapıldı.
55 firmanın katılım sağladığı proje ihalesinin kimin aldığı ise açıklanmazken Cevizlidere, Bozağaç, Ulukale, Doğan, Payamdüzü, Akçapınar, Sarıbalta ve Uzungöl köylerinde toplamda 26 bin 360 dekar tarım arazisinin proje kapsamında sulanması öngörülüyor.
Segedik köyü tamamen sular altında bırakacak projenin maliyeti ise 200 milyon TL. Baraj projesinin tamamlanması halinde Kalecik (Segedik) Köyü’nün tamamen sular altında kalacağı belirtiliyor.
Kalecik Köyü, doğasıyla ve tarihi yerleriyle bilinen köylerden. Kaya mezarlarından kiliselere kadar birçok tarihi yapıt bulunan Kalecik Köyü’nde yaşayanlar, tarım, hayvancılık ve arıcılık ile geçimlerini sürdürüyorlar.
“KÖYÜMÜZ SULAR ALTINDA KALACAK”
Kalecik (Segedik) Köyü’nde hayvancılık ile geçimini sağlayan Yusuf Aslan, “Barajın ilk projesi bu köye ait değildi. Cevizlidere diye bir bölge var, orada gerçekleşecekti. Aşağı köylerde bürokrasiyle bağı güçlü olanlar buraya getirttiler. Bize ilk sulama göleti olduğu söylendi. Proje çizildiği zaman bir baktık ki köyümüzün tamamı suyun altında kalıyor. Barajın hali hazır ismi Cevizlidere geçiyor” ifadelerini kullandı.
“AMAÇ, BİZİ SÜRGÜN ETMEKTİR”
Yapılan itirazlara rağmen projeden vazgeçilmediğini belirten Aslan, şunları belirtti:
“Amaç, Çemişgezek bölgesinde sulu tarım içinmiş. Bizim köyümüz sulu arazidir. Kalecik Köyü Hozat’ın Çukurovasıdır. Her türlü bitki yetişir. Bağ bahçe her ağaç türü vardır köyümüzde. Kışın burada seracılık yapılır. Hozat’taki Jandarma alaylarının sebzeleri dahi buradan giderdi. İlçeden sebze almazdı kimse. Böyle büyük bir üretim vardır burada.
Amaç, bu köylülerin sürgün edilmesidir, biz böyle görüyoruz.”
“MERALARIMIZ, TARIM ALANLARIMIZ YOK OLACAK”
Baraj yapılması halinde sadece Kalecik Köyü’nün değil çevredeki diğer köylerin de yaşam alanlarının yok olacağının altını çizen Aslan, şöyle devam etti:
“Segedik Köyü su altında kaldı diyelim. Bu barajın etkisi Zankirek Köyü’ne, Yorganlı mezrasına kadar olacak. 58 metre kodu olan bir baraj. Su bu kadar şiştiği zaman hiçbir yere gidilemeyecek.
Buranın en geniş geçim kaynağı hayvancılıktır. En geniş meraya sahip bir yerdir. 40 bin baş hayvan barındıran bir mera var burada.
Biz, köyümüze böyle bir şey yapılmasına karşıyız, istemiyoruz. Başka yerde tarım alanını kurtarmak için buradaki geniş tarım alanını yok etmek doğru değildir. Bu yapılan yaşam alanlarımızı yok etmektir.”
“ÖMRÜMÜZ BURADA GEÇTİ; KÖYÜMÜZÜ SULAR ALTINDA BIRAKMASINLAR”
Zorunlu göç döneminde dahi köyünü terk etmeyen Gülbahar Kahraman ise, şunları kaydetti:
“Hayır diyorum; bu baraj yapılmasın. Bizim köyümüz çok değerlidir. Onlarca köyün yaşamı bu bölgeye bağlıdır. Köyümüzde araziler hep suyun altında kalacak. Biz yıllarımızı verdik buraya, neler gördük. Ambargo dönemleri yaşadık ama gitmedik köyümüzden. Ömrümüz burada geçti. Mezarlarımız sular altında kalacak. Köyümüzü sular altında bırakmasınlar.
Bizim köyümüz verimlidir. Organik şeyler yetiştiriyoruz. Arıcılık, sürücülük var bizim köyümüzde. Millet nereye gitsin şimdi? Güzel köyümüzün sular altında kalmasını istemiyoruz.”
“DÜNYALARI VERSELER DE BİZ RAZI DEĞİLİZ”
Arıcılık ve hayvancılık ile geçimini sağlayan Hüseyin Yıldırım, şöyle konuştu:
“Ben 72 yaşındayım. Doğduğumdan beri köyümdeyim. Biz baraj istemiyoruz. Bize baraj lazım değil. Bizim ihtiyacımız yok. Paranın derdinde değiliz, bize dünyayı verseler biz razı değiliz.
Bize sadece hakarettir. Bizi öldürsünler biz baraj istemiyoruz.”