İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün seçimlere ilişkin açıklamasında, "Türkiye makamlarını ifade özgürlüğü ve mahremiyet haklarını güvence altına almaya çağırıyoruz" denildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı açıklamayla, Türkiye'de hükümetin internet üzerindeki kontrolünün 14 Mayıs seçimini tehdit ettiğini belirterek, sosyal medya şirketlerine baskılara direnme ve acil durum planları oluşturma çağrısında bulundu. Açıklamada, seçmenlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin seçim sonuçlarını değiştirmek amacıyla dijital ortam üzerinde önemli bir kontrol uygulayacağı endişesiyle sandık başına gideceği belirtildi.
'SANSÜR UYGULAMA ÇABALARI HIZLANDIRILDI'
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Kıdemli Teknoloji Araştırmacısı Deborah Brown, "Türkiye hükümeti, seçim öncesinde sosyal medya ve bağımsız çevrimiçi haber siteleri üzerindeki kontrolünü sıkılaştırma ve sansür uygulama çabalarını hızlandırdı. Seçim, hükümetin şirketleri tahakküm altına alma çabalarına rağmen, Türkiye'deki seçmenlerin bağımsız haberlere erişim, ve seçimlerle ve sonuçları hakkındaki görüşlerini ifade etmek için sosyal medyaya güvenip güvenemeyeceklerini test edecek" dedi.
'İNSAN HAKLARINA ÖNCELİK VERİLMELİ'
"Geçtiğimiz yıllarda hükümet kontrolündeki yargı önünde, cumhurbaşkanı ve hükümeti internet üzerinden eleştirmeleri, hatta önemli makaleleri sadece sosyal medyada paylaşmaları veya beğenmeleri nedeniyle gazeteciler, siyasi rakipler ve diğer kişiler hakkında yürütülen yargılamaların sayısı artmıştır" ifadelerinin yer aldığı raporda, hükümete de çağrıda bulunuldu:
"Hükümet, seçim sırasında muhalif görüşlerin yayılmasını engellemek için sosyal medya platformlarını tehdit etmekten veya kısıtlamaktan kaçınmalıdır. Sosyal medya platformları ve mesajlaşma servisleri, Türkiye'deki seçmenlerin demokratik bir seçime katılım hakkına saygı göstererek hükümet baskısına direnmeli ve kısıtlamalara karşı acil durum planlarını uygulamaya koyarak kâr etmek yerine insan haklarına öncelik vermelidirler.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye makamlarını sivil toplum üzerindeki baskılara son vermeye ve özellikle seçimler öncesinde ve sırasında ifade özgürlüğü ve mahremiyet haklarını güvence altına almaya çağırmaktadır. Türkiye'nin gelecekteki herhangi bir hükümeti, bu konuya ilişkin ülke mevzuatını yeniden değerlendirmeli ve mevzuatın insan hakları yükümlülükleriyle uyumlu olmasını sağlamalıdır."
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARI HATIRLATILDI
İnternet ortamında artan manipülatif davranışlara da dikkat çekilen açıklamada, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini itibarsızlaştırmak amacıyla sahte ses ve video kliplerinin yayılabileceği uyarısında bulunduğuna işaret edildi.
'AA, ÇARPITILMIŞ SONUÇLARIN BİRİNCİL KAYNAĞI OLACAK'
Anadolu Ajansı'na ilişkin ise şu ifadelere yer verildi: "Twitter'ın uzun süredir devam eden, devlete bağlı olduğunu değerlendirdiği hesapları etiketleme politikasına rağmen, Türkiye devletinin haber ajansı Anadolu Ajansını 'devlete bağlı' olarak etiketlememesi özellikle endişe vericidir. Seçim günü, bu ajansın, bağımsız izleme organlarının bulgularıyla büyük ölçüde çelişebilecek AKP zaferine ilişkin erken iddialar da dahil olmak üzere, hükümet lehine çarpıtılmış seçim sonuçlarının birincil kaynağı olması beklenmektedir."