İdlib'de üslenen isyancı "Suriye Kurtuluş Hükümeti"nin bileşenlerinden Hey’et Tahrir el-Şam lideri Ebu Muhammed el Colani, Ankara'nın Şam'la yakınlaşmasını "devrim hedeflerinden sapma" olarak niteledi, diğer silahlı grupları birleşmeye çağırdı.
Türkiye ve Suriye Savunma Bakanları ve istihbarat şefleri arasında resmi temaslar kurulması ve ülkede 11 yıldır süre gelen iç savaşa çözüm gündemiyle görüşmeler başlaması, Şam rejiminin önde gelen karşıtlarından Hey'et Tahrir el-Şam'ın (HTŞ [=Şam Kurtuluş Heyeti]) Ankara'ya açık tepki göstermesine yol açtı.
Geçtiğimiz hafta Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Karargahı'ndaki yılbaşı kutlamaları sırasında yaptığı açıklamada "Bizim Türkiye'de ve Suriye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin aleyhine bir şey yapmamız hiçbir şekilde söz konusu değildir." demişti.
Akar konuşmasında "[Suriyeli kardeşlerini] zora sokacak bir davranış içinde hiçbir zaman bulunmadık[larını]" vurgulamış ve "Bunu herkes bu şekilde bilmeli ve ona göre davranmalıdır" demişti.
Türkiye ve Suriye arasında görüşme haberlerinin yayılması "Suriye Muhalefeti" arasında rahatsızlık yaratmış ve rejim karşıtlarının kontrolü altındaki İdlib ve Azez kentlerinde Türkiye karşıtı gösteriler yapılmıştı.
Emevî Camisi fonunda
"U dönüşü" eleştirisi
Ancak Akar'ın açıklamalarına karşın Türkiye, Suriye ve Rusya heyetleri arasında Moskova'da gerçekleşen görüşmelerin ardından HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani,"Uzlaşmayacağız" başlıklı dört dakikalık bir video yayınlayarak, diğer silahlı gruplara "Suriye rejimine karşı birleşme" çağrısında bulundu.
Tayyip Erdoğan'ın 2012'de Şam rejimini devirdikten sonra "namaz kılacaklarını" iddia ettiği ettiği Emevi Camisi posteri önünde konuşan Colani, Erdoğan'ın Şam rejimiyle yakınlaşmasına yönelik "sapma" iddiasına da görünürlük kazandırdı.
Erdoğan Başbakanlığı döneminde 5 Eylül 2012'de yaptığı konuşmada "[...] inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle [isyancı güçlerle] muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi'nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi'nin, İbn-i Arabi'nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi'nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu'nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz" demişti.
Colani, "Emevi Camisi" görüntüsünü arkasına alarak, Türkiye'nin Moskova görüşmelerinde yer almasını ve Suriye ile Rusya'nın arabuluculuğunda görüşmesini "ciddi bir gerileme" ve "Suriye devriminin hedeflerinden sapan tehlikeli u-dönüşü" olarak niteledi.
Erdoğan "devrimci
amaçlar"ından sapmış
HTŞ lideri, örgütün "yeni bir meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu" savundu. "Suriye rejimi ve Rus müttefikinin Türk tarafıyla yaptığı görüşmeler, amaçlarımızdan ciddi bir sapma anlamına geliyor" diye konuştu.
Colani, Suriye'nin kuzeyindeki Türkiye destekli gruplara "mevcut tehdide karşı koymak için HTŞ ile birleşik bir cephe oluşturma" çağrısında bulundu ve "zor günlere hazırlandıklarını" söyledi.
HTŞ lideri, örgüte bağlı medya kuruluşu Amjaad üzerinden servis edilen videoda, Şam'la normalleşme girişimlerini "Suriye rejimine verilen bir ödül" olarak niteledi; Suriye yönetimini devirene dek mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Arka plan
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Üçlü Zirvesi için 13 Aralık'ta gittiği Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalarda "Suriye, Türkiye ve Rusya arasında ortak bir operasyon veya ortak bir çalışma mekanizmasının söz konusu olup olmadığına" ilişkin soruya "Biz, şu an itibariyle Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz" diyerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bunu teklif ettiğini, Putin'in de bu teklife "olumlu baktığını" söylemişti.
Erdoğan, "Biz, şu an itibariyle Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin'e teklif ettim. O da buna olumlu baktı." demişti.
Erdoğan "Bizim de Soçi Mutabakatı olsun, Astana olsun buralarda verilmiş kararımız var. Nedir bu karar? Sınırımızdan 30 kilometre güneyde biz rahatsız edildiğimiz zaman bu bizim güvenlik koridorumuzdur. Bu güvenlik koridorunda biz her türlü adımı atarız" diyerek görüşmelerden bekledikleri sonucu özetlemişti.
Görüşmelerle ilgili hazırlıkların sürdüğü dönemde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 11 Ağustos'ta 13. Büyükelçiler Konferansı'nda "Bağlantısızlar Toplantısı"nda, Belgrad'da Suriye Dışişleri Bakanına "Bu ülkenin tek çıkar yolunun siyasi uzlaşı olduğunu söyledi[ğini]" aktarmış ve Suriyeli bakana "Teröristlerin temizlenmesi[nin] lazım" olduğunu belirttiğini açıklamış ve "Muhalif Suriyelilerle rejim arasında barış"a destek olabileceklerini söylediğini dile getirmişti.
Çavuşoğlu'nun açıklamasının ardından Twitter'da protesto videoları dolaşmaya başlamış ve Türk bayraklarının yakıldığı gösteriler düzenlenmişti.
Moskova'da görüşmelerin başlayacağına ilşkin haberlerle birlikte Aralık ortalarında Suriye'nin kuzeybatısında ve Halep'in kuzeyinde, Türkiye'nin desteklediği ve "eğitip-donattığı" Suriye Milli Ordusu (SMO) kontrolündeki bölgelerde "muhalifler" Türkiye ve Suriye arasında olası yakınlaşmaya karşı protesto gösterileri düzenleme çağrısında bulunmuşlar, Azez kent merkezindeki Gelecek Meydanı'nda "Esad'la barışmak yerine hesap soralım" sloganıyla bir gösteri düzenlenmesi için çağrı yapmışlardı.
Kaynak: Bianet