Ninova şehrine peygamber olarak gönderilen Yunus Peygamber’in Amid’de (bugünkü Diyarbakır) 7 yıl kaldığına inanılıyor.
DİYARBAKIR (K24)
Diyarbakır’ın ünlü ve tarihi surları birçok yönden tarihçilerin dikkatini çekiyor.
Diyarbakır Surları şehrin tamamını içine alan bir duvar şeklinde inşa edilmiş. Kale ile birlikte savunma amaçlı olarak yapılan Diyarbakır surlarının milattan önce 4 bin yılı dolaylarında bölgenin yerli halkı Hurriler tarafından yapıldığı tahmin ediliyor.
Bizans İmparatoru Constantinus tarafından bakım ve onarımı yaptırılan surlar iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. 5,5 kilometre uzunlukta olan dış kalenin 4 kapısı ve 82 adet burcu var.
HZ. YUNUS’UN DİYARBAKIR’DA YAŞADIĞINA İNANILIYOR
Örneğin Kuran-ı Kerim’e göre Hz. Yunus, Ninova şehrine peygamber olarak gönderilir ve Allah’ın izni olmadan oradan ayrıldığı için gemideyken denize atılır. Hz. Yunus 3 ile 40 gün arasında bir süre boyunca balığın karnında kalır.
Rivayetlere göre M.Ö. VII. asırda yaşayan Hz. Yunus, Amid’de (bugünkü adıyla Diyarbakır) ve Fiskaya Mağarası’nda yedi yıl kalır.
Ayrıca Evliya Çelebi’ye göre Hz. Yunus, Amid halkının iman etmesi üzerine, “İliniz bayındır, halkınız devamlı sevinçli ve neşeli, bütün çoluk çocuğunuz uzun ömürlü, soylu ve doğru yolda olsun” diye dua eder.
Şehrin yöneticisi Amalak’ın kızlarından olan Melike’nin de iman edenler arasında olduğu ve şehir ile iç kalenin Hz. Yunus’un işaret ettiği şekilde inşa edildiği söylenir.
Tarihçi Arafat Yaz, kaleme aldığı makalesinde, “Hz. Yunus’un kıssasında geçen balık hikâyesi, bu rivayetler ile kalkan balığı bir araya getirildiğinde yine şaşırtıcı bir durum ortaya çıkarmaktadır” diyerek, “Daha ilginç olanı ise Hz. Yunus’un kaldığı söylenen Fiskaya Şelalesi altındaki mağaranın Dicle Nehri ile kalkan balığının kafası arasında, balığın ağız-burun kısmına denk gelmesidir. Kutsal kitapların aktardığı üzere bir balık tarafından yutulan Hz. Yunus’un hikâyesi Âmid Kalesi yani kalkan balığı tarafından yutulduğunu tasvir eden bir resme denk gelmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kalenin ilk kurulduğu yer, günümüzde Amida Höyük olarak bilinen etrafı burç ve surlarla çevrili olan bir tepedir” diyen Arafat Yaz, şunları kaydetti:
“Amida Höyük, ilk haliyle Diyarbakır iç kalesinin içinde kalan tek başına bir kale ve sonradan etrafında yapılan surlar nedeniyle bir iç kaledir. Çok eski tarihlerde kurulduğu göz önüne alındığında burası sonraki hali gibi çok sayıda insanı barındıran bir yer olmaktan ziyade sadece az sayıda insana ev sahipliği yapan stratejik öneme haiz korunaklı bir askeri noktadır. Kalkan balığının göz kısmına denk gelen bu kale daha sonradan iki kere genişletilmiş ve son görüntüsüyle kalkan balığının kafasını oluşturmuştur.”
“BURANIN DİYARBAKIR’DAKİ İLK YERLEŞİM YERİ OLDUĞU RAHATLIKLA İFADE EDİLEBİLİR”
Yapının Hurilerden kaldığını söylediğini ifade eden Yaz, “Günümüzdeki sur kalıntıları ve Diyarbakır’ın eski fotoğraflarından işaret edilen bölgenin bir kale olduğu ve buranın Diyarbakır’daki ilk yerleşim yeri olduğu rahatlıkla ifade edilebilir” dedi.
Tarihçi Arafat Yaz, devamında şunları vurguladı:
“Daha sonraki tarihlerde önce iç kalenin sonra da kalenin genişletildiği anlaşılmaktadır. İç kalenin ilk olarak genişletildiği tarih de tam olarak bilinmemektedir. Daha doğrusu bu bilgiler günümüzdeki araştırmacıların tahminlerine dayanmaktadır. Amida Höyük’ün kurulduğu en erken tarih olabilecek M.Ö. 3000 ve M.Ö. 331-323 yılları arasında iç kalenin genişletildiği iddia edilmektedir. Tahmini tarihler tam olarak doğru olmasa bile kalenin genişletildiği konusunda kuşku yoktur.”
“SURLARIN YAPIMI HAKKINDA ELİMİZDEKİ BİLGİLER OLDUKÇA SINIRLIDIR”
Diğer yandan iç kaleden sonra Amid Kalesi’nin ne zaman inşa edildiği konusunun muğlak olduğunu dile getiren Yaz, “Surların yapımı hakkında elimizdeki bilgiler oldukça sınırlıdır. MÖ IX. asırda şehri başkent edinen Bit-Zamani kabilesinin eski surları onardığı söylenmekte fakat çalışmanın kapsamı bilinmemektedir. Hurrilerden kalan surları tahkim eden ve 76 yıl boyunca şehre hakim olan Bit-Zamani Krallığı zamanında Amid’in çok geliştiği anlatılmaktadır” dedi.