İç Anadolu Kürtlerinde “Dest raysan”

Dest rasyan nedir, anlamı nedir, nasıl oluşmuş? Hangi ad ve sembol ve nişaneleri ile ayrı bir eğlence tür ve merasimdir?

 

Yusuf Kaynak

yusuf_kaynak@hotmail.com

Nişan eğlencesi İç Anadolu Kürdleri arasında özellikle Gölyazı, Yapalı, Tavşançalı, Karacadağ ve Günyüzü de şölen ile kutlanır, bir bütün İç Anadolu da olup olmadığından bir bilgi sahibi değilim. Çünkü Anadolu Kürtleri de aşiret ve kabile esasına göre dağılmışlar, Kürdistan de ne kadar aşiret, kabile ve hanedan varsa onlardan bir çoğu İç Anadolu Kürtlerinin arasında da vardırlar, örneğin: Xalikî, Canbegî, Omerî, Bilikî, Şehbizinî, Cutikî, Sefkan, Cêlikî, Reşî v.s. gibi. Yazıyı yazmadan önce İç Anadolu Kürtlerinin çeşitli örf ve adetleri hakkında herhangi bir araştırma yapılmamış onun için yapılmalıdır dedim. Başka bir deyişle sosyolojik akademik herhangi bir araştırma yapılmamış.

Anadolu Kürtlerinin gelenekleri az değildir, fakat bu yazıda daha önce söylediğim gibi nişan şöleni konu edilecek. Bu makale belki de ileride yapılacak büyük araştırmaların başlangıcı da sayılabilir. Dest rasyan nedir, anlamı nedir, nasıl oluşmuş? Hangi ad ve sembol ve nişaneleri ile ayrı bir eğlence tür ve merasimdir? İnsan soru soru üstüne soruyu çoğaltabilir, fakat lazım olan bu değil, gerçek yazı için de bu kelime ve kavram 'dest raysan' anlamıyle ve ritueli ile anlatılacak ve yorumlanacak. Daha önceki yazım da konu tartışılmıştı, benim dönem dönem Anadolu Kürtlerinin bu tür geleneklerinden bir ulusal bilinç ile duracağımı bunu gelecek nesilleri yüzyılların kültüründen mahrum bırakmamak için yaptığımı yazdım. Bu yazıdaki amacımız 'dest raysan'ı bir kültürel varlığı yazıp yorumlamaktır.

'Dest raysan' Türkçe de nişan demektir, ne zamandan beridir Anadolu Kürtleri arasında bir eğlence olarak kutlanıyor bilmiyorum; erkek evi nişan yapar, çünkü nişan erkek evinindir, onlar gelir kızı annesinden, babasından isterler; kız ile oğlan bazen birbirlerini önceden tanırlar bazen hiç birbirini tanımazlar, aileleri karar verir, oğullarına bir eş getirip onu baş göz etmek, yuva kurması içindir; onun için de mecburen bir şölen olarak 'Dest raysan' yapılır. Şölen de oğlan tarafının damadın varlığına göre hazırlanır. Damat tarafı zengin olursa yüzlerce misafir, kişi davet edilir; önceden erkek tarafı şölenimiz var diye haber salar; ne zamandan beridir bu şölen kutlana geliyor tam olarak bilinmiyor, o zamanlar basılı davetiyeleri akraba ve tanıdıklara dağıtma adeti olmadığından, beklide böyle bir adeti bilmiyorlardı; yalnız gidip sözlü olarak akrabalarına tandıklarına falan gün ve saatte nişan şölenimiz var, buyurun gelin davetlisiniz mealinde olurdu. Bu şartı damat tarafı yani anne ve babası yerine getirirdi. Herşeyden önce nişan töreni için tüm köylülere haber verilir, davet edilirler.

Sonraki merhale 'Dest raysan'/nişan için gerekli tatlıyı temin etmek için şehire gidilir, şu an her taraf şehir, dükkân ve market; eski zamanlarda bu ihtiyaçlar köylerde bulunmazdı, onun için ilçeye ve şehire gidilir, nişan için gerekli malzeme satın alınırdı, örneğin: kaç teneke helva, kaç çuval çay/şekeri, ne kadar karanfil ve suya renk veren kırmızı boya alınır getirilirdi. Gelin evine gitmeden bir gün önce damat evinde bu şekerle akşamdan kazanlarla şerbet hazırlanırdı. Ondan sonra renk ve tat veren, şeker, karanfil, boya katılır deme bırakılır, ertesi güne kadar reng verir, şerbete lezzet katar.

Nişan için kalabalığa göre yirmişer kiloluk helva tenekeleri alınırdı. Gelin evine gidileceği gün aile, akraba ve komşular hazır bulunur, şerbet kurulan kazanlar dışarı çıkarılır, damat tarafın kızları, gelinleri ve komşuların güzel kızları çağrılır, hepsi de güzel Kürtlerin/Kurmancların zarif kıyafetleri giyerdi: başlarda kofi ve boyunlarınde dizi dizi sarı altınlar, göğüslerinde altından halkalar, giysiler üstte zewun ve salte İstanbul'dan ve beldeki 'pışta teremûse' Kürt dağından, çuha'lar hevrişimden, işlemeli yelekler Halepten, kollarda kolbax eldivenler ve önlerinde renkli renkli peştamallerle öne geçer, ellerine aldıkları uzun sırrıkları broşların her iki kulpundan geçirir, başlarına da birer kız ya da gelin geçer biri sağda biri solda askeri merasim şeklinde ikişer, üçer kafileler halinde gelin kızın evin önüne gidilirdi. Daha sonra bir arabayla nişanın olacağı eve yenilecek tatlılar götürülür bırakılır, o zamana kadar davetlilerde, halkda hazır olurdu, tepsilerin üzerindeki tabaklar doldurulur, büyük sofralara Antep veya Halep helvaları doldurulur, küçük tepsilerdeki su bardaklara da kırmızı şerbet doldurulur oda oda ne kadar misafir oturuyorsa hepsine dağıtılırdı içmeden kimse gitmezdi.

Eskiden kadın ve erkekler ayrı ayrı odalar da oturtururlardı; onların hizmetlerini de gençler yapardı, kadınlara evin kızları ve gelinleri; erkeklere ise evin erkekleri ve komşuların gençleri kendi evi imiş gibi girer çalışırlardı. Önce erkeklere şerbet dağıtılır, boşları toplanır, tepsilerin üzerine tabaklara doldurulmuş helva ile işkeva (ince saç ekmeği da deniliyor) ekmeği yanına bırakılırdı onunla helva durum yapılır yenilirdi. Aynı şekil de kadınlara da ikram ve hürmet göstrilirdi. Tatlı yeme faslından sonra cemaatten biri kalkar elindeki bir tepsiyle erkek yani damat evi için yardım mahiyetinde hediye yane bağış toplanırdı, takılar para idi, kim gönlünde ne veriyorsa sesli cemaatte elli kayma veya yüz kayma sesli bildirilirdi. Toplanan bu para damat evini destekleme/ yardım olarak yapılırdı, çok toplanması damat tarafın zenginliğine ve kalabalığına bağlı idi, zenginlere her zaman fazla atılırdı, ağa ve beylerin her zaman büyük hediyeli olurdu. Dest raysanlar yani nişan merasimi davul, zurnasız olmazdı. Duruma göre değişir ekonomik durumu iyi olanlar, nişan töreni için kız evin yani gelin adayın evine davul zurna getirir çalarlardı. Bazen gece gündüz bu tören sürerdi. Bunu damat evi gönlüne göre yapardı. Takıda ne kadar para toplansa kim bin der kimi on bin olarak ifade ederdi.

Bu dest raysanlar/nişan şöleni de kalmamış; adını tatlı yeme, söz alma ya da nişan takma olarak yer edinmiş. Davul zurna ile yemek yemelerle ve tatlı dağıtmalarla ve bir kaç altın ve beşi birliklerle ile gümüş takı ile nişan bitiyor, yalnız kız ve oğlan tarafı davet ediliyor ve de bazende kendi akrabaları ileri gelenleri nişan ve tatlıdan haberdar ediliyorlar. Bunları da yapmazlarsa davet gününde yüzleri olmaz başkalarını davet etmeye. Eğer davet ülkede şimdi ki şartlara göre yapılırsa gelin adayı şehre götürülüyor nişanlık elbise alınıyor, erkek tarafı kız evine gider takıyı takar, bir kaçta şarkı türkü de söylenir belki birkaç saatte davul zurna çalınır. Tatlıdan önce yemekte ikram ediliyor, altın gümüş ve nişan yüzüğü takılır, nişan elbisesi gelin adayına giydirilir ve birkaç hatıra fotoğrafı çekilir ve de düğün sözü alınarak dağılırlar, herkes evine döner, oğulları ve kızların bir yuva ve yeni bir yaşantı için hemen hazırlıklara başlarlar. Evi yurtta ve yurt dışın da olsa; bu genç oğlanlar ve kızlar için yeni bir ideal yaşam, çalışma ve gelecek motivasyonu oluyor. Yaşam budur her yerde devam ediyor.

Eski Dest raysanlar ile yeni nişanlar arasında kıyametler kadar değişiklikler var, onların iyilikleri ve kötülüklerinden bahsetmiyoruz. Evet büyük değişiklikler olmuş, devir ve zamana göre yaşam da kendini yenilemiş. Tarihin yürüyüşünün önünde kimse duramaz. Onun için eski Dest raysanlar ve yeni nişanlar iyidir, kötüdür ayrımı yapmadık. Yorum ve görüşleri siz okuyucu ve bilenlere bıraktık.

Lahey, 28-02-2020

Kurdistan Haberleri

Van’da binlerce yıllık obsidyen atölyeleri
Diyarbakır Barosu, ‘Ermeni Soykırımı’ davasından beraat etti
Arif Qurbani; Bölgedeki savaşın gölgesinde Kürdistan seçimleri: Siyasi kriz ve gelecek belirsizliği
Ortadoğu'daki savaşlar ve Tukidides Tuzağı - Faik Bulut *
Başbakan Barzani, Erbil'de Uluslararası Sanayi ve İnşaat Fuarı’nı açtı