Beş gün önce Rusya batınında kışkırtması ile birlikte Ukrayna'ya yöneldi.
Rusya kendisini her geçen gün kapana sıkıştırılmış hissediyor.
Batı dolayısı ile NATO neredeyse tüm eski Warşova ülkelerini Sovyetler birliği çöktükten sonra 1990'lardan itibaren kendisine bağladı.
Warşova paktı çökerken batılılar neden hala bir NATO’ ya ihtiyaç duyarlar.
Asıl sorunun kaynağını neden NATO’ ya hala ihtiyaç vardırda aramak gerekmektedir.
Çökmüş bir Warşova blokunun külleri arasında yeni Warşovalar çıkmaz.
Batı daha doğrusu NATO kendi sistemleri gereği soyut şeylere ihtiyaç duyarlar. Bugün Ruslara yarın Çine belki de bir gün Türkiye hassasiyetinden dolayı biz Kürdlere karşı bu sopayı ellerinde bulundururlar.
Başında da belirtiğim gibi batı dolayısı ile NATO Ukrayna'yı 20 yıldır kendilerine bağlamayla meşguller. Önce Turunç devrimi adı altında yirmi yıl evvel bir hamle yaptılar. Ardından 2014’ te Kırımı kaşımaya başladılar, o bölgeye NATO üssü kurmaya çalıştılar. Bunu fark eden Putin karşı hamle yaparak Kırımı bir referandum sonucu kendi topraklarına bağladı. 2014 Kırım referandumu sonucu Rusya NATO dan Ukrayna'nın batıya bağlanmaması ile ilgili Belarus/ Minks toplantısında güvence aldı. Hal buyken tüm bu olanlar yetmiyormuş gibi, yine batılıların son yıllarda Ukrayna milliyetçilerini kışkırtmaları sonucu doğu Ukrayna'da ezici çoğunluğu Ruslardan oluşan bölgeye dönük batı destekli güçlerce provakativ eylemler gerçekleştirildi. Dolayısı ile Rusya'da buraya sahip çıkarak Rusları korumaya çalıştı ve bu bölgeleri yine bir referandum sonucu ilhak etti vede tek taraflı tanıdı.
Haftalardır batılılar dolayısı ile NATO Ukrayna yönetimini kışkırtarak Rusya'ya meydan okudu. Rusya bu oyunda hamle yaparak bir adım ileri giderken, batı ve de dolayısı ile NATO Rusya'yı test etmiş oldu. Bu hamle ile birlikte kartlar yeniden karılmaya başlanmıştır. NATO direkt olmasa da Nato'ya bağlı devletler kimi utangaç kimileri ise Almanya başta olmak üzere dolaylı olarak Ukrayna yönetimine destek vererek emellerini açıklamış oldular. Almanya daha da ileri giderek bin dolayında Tanksavar silahını Ukrayna'ya peşkeş çekti. Ayrıca aynı Almanya bu durumu fırsat bilerek savunmasına 2022 yılı için 100 milyar Euro ayırdı. Bence bu Almanlar dolayısı ile batılılar açısında bir Avrupa savaşı endişesi taşımaktadır. Bu durum bir Avrupa savışına evrilir mi bunu birlikte göreceğiz.
Bence bu kriz ile hem Rusya hem de Nato bileşenleri kimi eski ve de yeni silahlarını test edeceklerdir. Bununla birlikte Ukrayna ve Batı, Rusya işgal provalarını uzun bir zamana yayacaklarıdır. Bunda bir 1979 Afganistan yada İran- Irak savaşı benzetmesi çıkar mı bunu da birlikte yaşayarak göreceğiz.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal saldırısında bulunması tabi ki kabul edilmez.
Batılılar iğneden ipliğe, dondan, atlete varıncaya kadar Rusya'ya karşı ekonomik bir ambargoya başlamışlardır. Rusya'da batıya karşı en güçlü silahı olan Gaz, tahıl opsiyonunu kullanmaktan gecikmeyecektir.
Durum buyken Batılıların iki yüzlülüğüne ne demeli. Batı her gün Ukrayna'ya karşı girişilen Rusya'nın işgal provalarını gündemde düşürmüyor, gerektiğinde ise sokak gösterilerini organize ediyor. Alabildiğine Rusya'yı her alanda kuşatmaya çalışıyor. Aynı batı söz konusu Kürdler olunca kısmi kimi kınama ve de açıklamalarla durumu geçiştirmektedirler.
Kurdistan'ın dört parçalı oluşunda batılıların büyük bir payı vardır daha doğrusu onlar bu durumu bizzat yarattılar. Geçen yüz yılda Kürdlerin ellerine geçen fırsatlar yine batılılar tarafında sömürgeci bölge devletlerine peşkeş çekilmiştir. Bugün güney vede batı Kürdistanı bu türden tehlikeler beklemektedir.
Dün Erdoğan Afrin'i işgal ederken batılıların gıkı çıkmadı, hatta yeşil ışık, kıçlarına kına bile yaktılar. Güney Kürdistan Apocular bahanesi ile her gün bombardıman altındadır. Bu saldırı ve işgali Erdoğan Nato'ya rağmen yapmaktadır. Dolayısı ile batı bu işte taraf kendi beslemeleri olan Nato partneri TC’ye mavi boncukla ödüllendirmektedir.
Dünya savaş, nara ve provaları ile düze çıkamaz.
Dünyamız batının, Nato'nun doymak bilmeyen egosu sayesinde büyük darbeler, iklim, atmosfer, ozon tabakası ciddi yaralar almıştır. Corona bu işin başlangıcıdır. Yeni Coronalar yoldadır.
Küresel ısınma, su sıkıntısı, kıtlık, göç gibi sorunlar kapımızdadır.
Savaşa Trilyonlarca Dolar harcamak çıkış yolu değildir. Savaşa ayrılan paralarla ne açlık, kıtlık, susuzluk, nede atmosfer, iklim değişikliği giderilebilinir. Bu paralar yara almış hatta hastalanmış olan Dünyamıza harcanmış olsa üzerinde yaşadığımız Coğrafya kendisini yenileyip, İNSANLIĞI, tüm canlı vede doğayı tekrardan güldürecektir.
Batı vede NATO savaşsız bir Dünya istiyorsa evvela kendisini lav etmelidir. Her ülkeyle eşit mesafede durmalıdır. Durum böyle olunca da ne Rusya nede Çin, yarın NATO için birer tehdit güçü olarak kalırlar.
Batı, NATO zülüm, işgal altında yaşayan haklarla helalleşmeli onları da birer Dünya yurttaşları olduklarını kabul etmelidirler.
Ancak böyle çıkarız karanlıklardan, güzel vede aydın yarınlara....