TBMM'de kabul edilen 2. yargı paketine göre, Anayasa Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kesin nitelikli kararının taraflara tebliğ edilmeden 2 haftalık hak düşürücü sürenin başlatılmasını, hak arama hürriyetine aykırı bularak iptal etmesinin ardından bir düzenleme yapılıyor.
Kanun ile birlikte davaların uzamasının önlenmesi ve çelişkinin giderilmesi hedeflendiği savunuluyor. Kanuna göre, hâkimin reddine ilişkin merci kararlarına karşı dava konusunun miktar ve değerine göre derhal istinaf kanun yoluna başvurulabilecek.
Gazete Karınca'da yer alan habere göre, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen teklifte yer alan bazı düzenlemeler şöyle:
“Yargılamayla ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin bulunması” halinde, duruşmaların bir kısmı veya tamamı gizli yapılacak.
Hâkimin reddi nedenlerine, daha önce aynı uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış olma da eklenecek.
Tanığın, bilirkişinin veya uzmanın ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesi için tarafların rızası gerekecek.
“Toplu Mahkemelerde Tahkikat” başlıklı yeni düzenlemede, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen delil tespiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki koruma tedbirleri de dahil olmak üzere toplu mahkemenin görevine giren dava ve işlerde tüm yargılama aşamaları heyet tarafından yerine getirilecek ve karara bağlanacak.
Mahkeme, tahkikatın bittiğini bildirdikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçecek, bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenecek.
Celse harcı yargılama giderleri kapsamından çıkarılacak, yerine başvurma harcı eklenecek.
Aleyhine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilen taraf; bu karar yüzüne karşı verilmişse doğrudan istinaf kanun yoluna başvurabilecek, yokluğunda verilmişse öncelikle kararı veren mahkemeye itiraz edebilecek.