Dünya Meteoroloji Örgütü, artan buz erimesinden dolayı son 10 yılda deniz seviyesinin 1990’lı yıllara kıyasla iki kat daha fazla yükseldiğini duyurdu.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı 2022 Küresel İklimin Durumu raporuna göre, dünya genelinde artan sıcaklık nedeniyle son 10 yılda deniz seviyesindeki yükselme 1990’lı yıllara kıyasla iki katına çıktı.
Mısır’ın Şarm el Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27’nci Taraflar Konferansı’nda (COP27) genel oturumların yapıldığı ilk gününde yayımlanan rapor, denizlerin 2020’den beri yılda 5 milimetre yükseldiğine işaret ediyor. Artan buz erimesinden kaynaklananyükselme, doksanlı yıllarda 2,1 milimetreydi.
Grönland’daki buz tabakasının 26 yıldır üst üste kütle kaybettiğini ortaya koyan rapora göre, 2022 dâhil son sekiz senenin dünyadaki en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçmesi öngörülüyor.
Yayımlanan raporu “iklim kaosunun” kaydı olarak tanımlayan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gezegenin imdat çağrısına eylemle yanıt vermeliyiz. Azimli ve inandırıcı bir iklim eylemiyle” açıklamasında bulundu.
Associated Press’e konuşan iklim bilimci Jennifer Francis, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporunu kritik derecede hasta birinin durumunu gösteren bir laboratuvar raporuna benzetti. ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Woodwell İklim Araştırma Merkezi’nden Francis, “Ancak bu vakada hasta olan Dünya” diye ekledi.
Karamsar tablo
WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, “Isınma ne kadar büyük olursa, etkileri de o kadar kötü olur. Şu anda atmosferde o kadar yüksek karbondioksit seviyelerine sahibiz ki Paris Anlaşması’nın 1,5 santigrat derecelik alt sınırına ulaşmak zor” dedi.
Taalas, “Birçok buzul için artık çok geç ve erime binlerce yıl olmasa bile yüzlerce yıl devam edecek. Bunun su güvenliği açısından da büyük etkileri olacak. Deniz seviyesinin yükselme oranı son 30 yılda iki katına çıktı. Bu artışı şu an hee yıl için milimetrelerle ifade ediyor olsak da, yüzyılda yarım ila bir metreye ulaşıyor. Bu da milyonlarca kıyı sakini ve düşük rakımlı yerler için uzun vadeli ve büyük bir tehdit oluşturuyor” diye konuştu.
Genelde iklim değişikliğinden en az sorumlu olan ülkelerin en çok zararı gördüğünü söyleyen Taalas, Pakistan’da bin 700’den fazla kişinin ölümüne neden olan sel felaketini ve Afrika Boynuzu’nda yıllarca süren kuraklıkları hatırlattı. WMO Genel Sekreteri, “Ancak bu yıl iklim değişikliğine karşı iyi hazırlanan toplumlar bile aşırı hava koşullarından zarar gördü. Avrupa’nın büyük bölümünde ve Çin’in güneyindeki uzun süreli sıcak hava dalgaları ve kuraklık bu bölgeleri etkiledi” diye ekledi.
Zirvede bir ilk
Fosil yakıt tüketerek zenginleşen ülkelerle iklim değişikliğinden en fazla etkilenen fakir ülkeleri karşı karşıya getiren adaletsizlik, Mısır’da başlayan BM iklim zirvesinin de en tartışmalı konuları arasında yer alıyor.
İlk günkü oturumlara katılan yaklaşık 190 ülkenin delegeleri, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen fakir ülkelere yardım için bir mali mekanizma kurulması fikrini içeren ve “kayıp ve zarar” olarak adlandırılan konunun resmen zirve gündemine alınması konusunda anlaştı.
COP27 Başkanı olarak zirveye ev sahipliği yapan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, bu konunun ilk kez resmen gündem maddesi olarak kabul edilmesinin “iklim kaynaklı felaketlerin kurbanlarının çektikleri açısından bir empati ve dayanışma duygusunu yansıttığını” söyledi.
Zirvenin yarın ve Salı günü gerçekleştirilecek oturumlarına 120’den fazla ülkenin lideri katılacak. Zirve 18 Kasım’da sona erecek.
DWTürkçe