Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı'nda (COP27), ana tıkanma noktalarından biri olan yoksul ülkelerin iklim değişikliğinden dolayı yaşadıkları zararın tazmini konusunda anlaşmaya çok yaklaşıldı.
Yoksul ülkelerin maruz kaldığı "kayıp ve zararlar" hakkında özel bir fon oluşturulması teklifinin konferansın taslak metnine eklendiği belirtildi. Taslağın katılımcı 200 ülkenin heyetlerinin oyuna sunularak kabul edilmesi bekleniyor. Metnin oylanması durumunda fonun mali kaynaklarının iklim konusunda en kırılgan ülkelere "yönlendirileceği" ifade edildi.
Cuma akşamı sona ermesi gereken konferansın en çetrefilli tartışma konularından birine ilişkin metin teklifi, bir uzlaşıya varılabileceği umuduyla, cumartesi günü Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından sunuldu.
"Yeni ve ilave kaynakların harekete geçirilmesi" için "gelişmekte olan ülkelere yardımcı olacak yeni finansman düzenlemeleri" oluşturulmasını öneren belge, "bir kayıp ve hasar müdahale fonu oluşturulması"nı teklif etti. Son günlerde önemli bir anlaşmazlık noktası olan bu fonun yararlanıcıları konusundaki belirsizliğin ortadan kaldırılması önerildi.
Yeni Zelanda İklim Bakanı James Shaw, hem parayı alacak olan yoksul ülkelerin hem de parayı verecek olan zengin ülkelerin önerilen anlaşmayı desteklediklerini söyledi.
Özel fon fikrine karşı yıllardır isteksiz davranan zengin ülkeler tarafında Avrupa Birliği perşembe günü bir açılımda bulunarak "en savunmasız" olanlar için ayrılmış bir "kayıp ve hasar müdahale fonu" ilkesini kabul etmişti.
Ancak Çin ve Amerika Birleşik Devletleri konu hakkındaki pozisyonlarını henüz açıklamadı.
Petrol ve doğal gazdan çıkış yok
Konferansın yayınlanan ve katılımcı 200 ülkenin onayını alması gereken nihai metninin taslağı Paris Anlaşması'nın 1.5 derece sınır hedefini yeniden teyit etti.
Taslakta ayrıca "verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının" sona erdirilmesi onaylansa da petrol ya da doğal gazdan çıkış söz konusu olarak görülmedi. Geçen yıl Glasgow'da ulaşılan termik santrallerin aşamalı olarak kapatılması hedefi yeniden teyit edilirken, on yıl içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesinin hızlandırılması çağrısında bulunuldu.