Birleşik Krallık'ın 24 Temmuz 1993'te Kahire'deki büyükelçiliğinden Londra'daki muhatabına gönderilen bir İngiliz raporu, Birleşik Krallık hükümetinin gölge dışişleri bakanı Cunningham'ın Mısır'ın başkentini ziyaret edip, dönemin Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa ile görüşmesine dair detayları ortaya çıkardı.
Birleşik Krallık'taki gölge dışişleri bakanı, esas olarak Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı'nın dünyada yüzleştiği sorunlarla ilgilenen muhalif gölge hükümetinde bir makam.
Muhalif partinin hükümetinde bir gölge bakan, seçilebilir ve partisi kazandığı takdirde dışişleri bakanı olarak görev yapabilir.
Avrupa diplomasisinin başarısızlığı
Raporun ilk bölümüne göre Musa ile Cunningham'ı bir araya getiren esas mesele, Bosna.
Bu görüşmede Cunningham, Birleşik Krallık Kraliçesi hükümetinin yaklaşımından farklı birkaç noktayı gündeme getirdi.
Aynı zamanda ortak noktaları ve D. Hurd'ün belirttiği farklı noktalardan tamamen haberdar olduğunu da vurgulamak istiyordu.
Bosna meselesi ve Sırp güçlerin Bosna'daki sivil Müslümanlara karşı işlediği kitlesel kıyım, o dönemde gündemdeydi. Amr Musa, Cunningham'ın bu konuya ilişkin görüşünü sordu.
22 Temmuz 1993 akşamı saat 5'te Kahire Kongre Merkezi'nde yapılan toplantıda söylediğine göre Cunningham, hafta sonu tatilinde Kopenhag'daki Sosyalist Enternasyonal'in bir toplantısına katıldı; bu, Avrupa Konseyi toplantılarından önce rutin bir hadiseydi.
İngiliz İşçi Partisi heyetine göre Washington toplantısı, Vance-Owen barış planına etkili bir şekilde son verdi, Bosna'nın meşru hükümetinden vazgeçti ve Sırplarla Hırvatlara zorla aldıklarını elde tutma çağrısı yaptı.
Bu bir trajediydi. Avrupa diplomasisi başarısız oldu. O yüzden sadece ABD'yi suçlamak yanlış.
Amr Musa ve Cunningham, Batı'nın gitgide artan taraflı politikasının Arapları öfkelendirdiğini teyit etti / Fotoğraf: Birleşik Krallık Arşivi
İngiliz raporunun ortaya koyduğuna göre Amr Musa; Arapların, Müslümanların ve Üçüncü Dünya ülkelerinin Batı'nın gitgide artan taraflı politikasından ötürü öfkeli oldukları konusunda Cunningham'la hemfikir oldu.
Batı, Bosna'ya saldırılmasına ve insan haklarına yönelik ciddi ihlaller yapılmasına izin vermişti. Bu meselede girişimin başını çekmişler, sonra da vazgeçmişlerdi.
Cunningham'ın ifadesiyle "İşçi Partisi, dışarıdan dayatılan askerî bir çözüm olmadığı konusunda hükümetle aynı görüşte. Daha önce İşçi Partisi, Birleşmiş Milletler'in katılımını talep ediyor ve bir etkisi olabileceği zamanlarda hava saldırısı uygulama tehdidinde bulunuyordu."
Musa, sadece şunu söyledi:
Bosnalıların kendilerini savunmasına izin verilmeli.
Bununla birlikte Birleşik Krallık hükümetinin gölge dışişleri bakanı, İşçi Partisi'nin Güvenlik Konseyi'nin kararlarına tam destek istediğini ve daha fazla düşmanlığa göz yumamayacağını vurguladı.
Daha önce meydana gelen tüm çatışmalarda, silah akışının krizi büyütmekten başka işe yaramadığının görüldüğünü söyleyen gölge bakan; ABD, Birleşik Krallık, Rusya, Fransa ve İspanya tarafından yapılan Washington toplantısının BM'nin çabalarını baltalamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Çifte standart karşısında artan endişe
Raporun beşinci bölümüne göre Amr Musa, İngiliz konuğunun söylediklerine katılıyordu. Musa, çifte standardın arttığını belirterek bu politikanın, yeni bir dünya düzeni konusunda herhangi bir uzlaşma ve fikir birliğine varma fırsatlarına zarar verdiğine dikkat çekti.
Yeni dünya düzeninin oluşma şansını 'zayıf' gören Cunningham'a göre "Tek bir şans vardı, ama şu an ufukta hiçbir şey yok. Birleşik Krallık'taki Müslümanlar arasında bile çifte standart politikası hakkında yaygın bir adaletsizlik duygusu mevcut."
Afrika Birliği Örgütü konferansında pek çok kişi büyük güçlerin politikasını sorguladı / Fotoğraf: Birleşik Krallık Arşivi
Musa, Cunningham'ın çifte standart politikasına ilişkin görüşlerini delillendirmek için şöyle dedi:
Üçüncü Dünya ülkelerinin üçte biri, Afrika Birliği Örgütü'nün konferansında hazır bulunuyordu. Pek çoğu, büyük güçlerin politikasına giderek daha fazla şüpheyle yaklaşıyor.
Mısır Dışişleri Bakanı, şu soruyla devam etti:
Geçen hafta Viyana Konferansı'nda İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi'nin kurulması tartışıldı. Uluslararası toplum, Bosna'da meydana gelen bu tür ihlallerle ilgilenmeyi reddediyorsa, o zaman bu ofisin amacı ne?
Cunningham şu cevabı verdi:
Batı'ya güvensizlik, tehlikeli bir yön aldı. Durdurulması gerekiyor. Viyana'da hazır bulunmuyordu, lakin İşçi Partisi, Avrupa'da ırkçı yobazlık hadiselerinin artmasından yana endişeliydi. Nitekim Birleşik Krallık'ta son iki yılda ırkçı güdülerle dokuz cinayet işlendi.
Musa, Sırpların cezalandırılması çağrısı yapıyor
Amr Musa, 5 Mayıs 1993'te Alman mevkidaşı ile yaptığı görüşmede uluslararası toplumu, Sırplara yönelik yaptırımları sıkılaştırmaya çağırdı.
Hem Cumhurbaşkanı Mübarek hem de Amr Musa, Batı politikasındaki çifte standardı eleştiriyordu.
Cunningham, Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa’yı Londra’ya davet etti / Fotoğraf: Birleşik Krallık Arşivi
Mısırlı Bakan, Bosna Hersek'teki Vance-Owen Barış Planı'nı (VOPP) da eleştirdi. Ona göre Balkanlar'da çözümün şu altı noktadan oluşması gerekiyordu:
Yaptırımların başarılı olana kadar sürdürülmesi ve dolayısıyla bu yaptırımların var olması, BM'nin gözetiminde ateşkes uygulanması, Müslümanlara yönelik daha fazla etnik temizliğin ve tehcirin önlenmesi, uçuşa yasak bölgelerin ve güvenli sığınakların inşa edilmesi, mültecilerin geri dönmesine izin verilmesi, savaş suçlularının kovuşturularak adalete teslim edilmesi.
Bu görüşmede Amr Musa, yaptırımların başarılı olmaması halinde Güvenlik Konseyi'nin 7'nci Bölümü'ne göre hareket edilmesi gerektiğini öne sürdü.
Ancak Alman mevkidaşı, "Sırplar üzerindeki baskı yoğunlaştırılmalı. Zira silah ambargosunu kaldıracak bir Avrupalı çoğunluk yok" diyerek bu öneriyi desteklemediğini ifade etti ve Londra konferansının, Yugoslav partilerinin katılımı olmadan, yeniden düzenlenmesine dair şahsi fikrini dile getirdi.
Irak'ın geleceği ve bölünme uyarısı
Mısırlı Bakan ile İngiliz konuğu arasındaki sohbet konusu, Bosna'dan Irak'a kayınca Cunningham şöyle dedi:
Maalesef, Saddam Hüseyin'siz bir Irak, ufukta görünmüyordu. İşçi Partisi'nin Kürt temsilcilerle yoğun temasları vardı. Birleşik Krallık hükümeti, İranlı Kürtlerle hiçbir bağlantı kurmadı.
Amr Musa, Sırplara karşı yaptırımların başarılı olmaması halinde Güvenlik Konseyi’nin 7’nci Bölümü’ne göre hareket edilmesi gerektiğini öne sürdü / Fotoğraf: Birleşik Krallık Arşivi
Musa, ülkesinin Irak için endişelendiğini ifade ederek şöyle dedi:
Bazı odaklar, Irak'ın üç kısma bölünmesini istedi. Irak muhalefeti bile bu yolla Kürtler, Şiiler ve Sünniler olmak üzere bölündü. Yakın zamanda muhalefetten bir heyetle bir araya geldim. Mısır, Irak'ı bölmekle ilgilenmiyordu. Ancak görünüşe bakılırsa muhalefetin faaliyetleri, bunu gösteriyor. Irak çökerse İran da benzeri bir akıbete uğrayabilir.