İran halkı, 30 Haziran’dan bu yana Huzistan eyaletine bağlı Hürremşehr ve Abadan kentlerinde sokakta.
Protestoların nedeni ise ‘temiz su krizi’ ve yetkililerin yerine getirmediği vaatler.
Ne oluyor?
Huzistan eyaletine bağlı Hürremşehr ve Abadan kentlerinde temiz su kıtlığı yaşanıyor.
Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkilileri iki kentte belli bir süre su verilmeyeceğini açıklamış, ancak 30 Haziran’dan itibaren hayatın ‘normal’ seyrine döneceğini duyurmuştu.
Ancak yetkililer, bölgeye içme suyu sağlayan nehirlerde yüksek tuz oranını gerekçe göstererek, sözlerini yerine getirmedi.
Bunun üzerine Hürremşehr sakinleri Cuma Camii’nin hemen önünde barışçıl protestoda bulundu.
Cuma namazı öncesi Hürremşehr Valisi Valiollah Hayatifar’ın protestocularla konuşma girişiminde bulunduğu belirtilirken, protestocuların yanıtının “Yetersiz yetkililer istemiyoruz. İstifa et” olduğu aktarıldı.
Yetkililer Cumartesi günü sorunun kısmen çözüldüğünü açıkladı. Ancak Iran Wire’a göre kentteki durum aksini gösteriyordu.
Suyun hala tuzlu olduğunu belirten protestocular, yine sokakta tepkilerini dile getirdi.
Protestocular, “Amerika’nın bizim düşmanımız olduğu yalan, bizim düşmanımız burada”, “Hameyni’ye ölüm”, “Ruhani’ye ölüm” ve “İslam Cumhuriyeti’ne ölüm” sloganları attı.
Iran Wire’da yer alan habere göre daha sonra polis ve Devrim Muhafızları, protestoculara ateş açtı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Hürremşehr vekili Abdollah Sameri’nin sözcüsü, “Maalesef Cuma Camii’nin önünde su talep eden 150 kişiden bazı eşkiyalar rejim karşıtı sloganlar attı” ifadelerini kullandı.
Bir görgü tanığı ise yaşananları şu sözlerle aktardı:
“Polisler kaçış yolunu kapadı ve arabaların geçmesine bile izin vermedi. Ön camları bile kırdılar. Polis ateş açmaya ve ön camları kırmaya başlamasa insanlar sakin kalırdı. İtfaiyeler tazyikli su kullandı. [Meydan] Biber gazı dumanıyla doluydu. İnsanlar meydanı yarım saatliğine işgal etti ve yalnızca slogan atıyorlardı. Sonra aniden polis saldırdı ve ateş açmaya başladı.”
Protestolar büyüyor
İran’da temiz su talebiyle yapılan protestolar diğer kentlere yayılıyor.
Polisin saldırısıyla çatışmaya dönüşen olaylarda en az 4 kişinini yaşamını yitirdiği iddia edilirken, onlarca kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.
Ayrıca ‘su krizi’nin yaşandığı bölgelerde en az 350 kişinin zehirlendiği bildiriliyor.
Grev ve gösteriler
İran’ın farklı noktalarında temiz su talebiyle yapılan protestoların dışında da grev ve eylemler sürüyor.
Geçtiğimiz yılın son günlerinde halkın ekonomik taleplerle başlayan protestosu ülkenin birçok kentine yayılan hükümet karşıtı protestolara evrilmişti.
“Halk yalvarıyor, din adamları Allah gibi davranıyor” diye tepkilerini gösteren hükümet karşıtı protestocuların gösterisi Ocak ayının ortalarına dek sürmüştü.
Protestolarda, en az 25 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi ise gözaltına alınmıştı.
Sivil toplum örgütleri ile insan hakları savunucuları da cezaevlerinde protestoculara işkence yapıldığını bildirmiş, gözaltındaki en az üç kişinin ölüm haberi gelmişti.
Protestolar sonrası Türkiye ile beraber en çok değer kaybeden para birimlerinden birine sahip olan İran’da ekonomi iyiye gitmemiş, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti Nisan’da doların 4.200 Tümen’e sabitlenmesi kararı almış ve serbest piyasada alım satımı yasaklamıştı.
Ancak bankalarda resmi kur üzerinden işlem gören dolar, serbest piyasada 9.000 Tümen seviyesinde işlem görüyor.
ABD’nin nükleer anlaşmadan çekildiğini ve İran’a yeni yaptırımlar uygulayacağını açıklamasıyla da ekonomik gidişattaki kötü seyir devam ediyor.
Son olarak İran’da ekonomideki kötü gidişat ve hızla yükselen dolar kuru nedeniyle başkent Tahran’da bir grup esnafın başlattığı grev protestoya dönüşmüştü.
Ekonomi nedenli protestolar birçok ilde devam ediyor.
(Tolga Er/ Gazete Karınca)