İran’da protesto gerilimi artıyor

.

Tahran yönetimi, müzakerelerin başarısızlığına ilişkin endişeler sürerken gösterilerin patlak verme olasılığına karşı hazırlıklara başladı.

İran’da artan gıda fiyatları, su kıtlığı gibi çevresel sorunların daha da kötüleşmesi ve Viyana müzakerelerinin başarısız olacağına ilişkin endişelerin hız kazanması yetkililerde halkın protesto gösterileri düzenleme ihtimaline yönelik endişeye neden oldu. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan İranlı kaynaklar, söz konusu endişeler doğrultusunda güvenlik servislerine ve yargı makamlarına üç ay için  gösterilere karşı hazır olunması yönünde ‘gizli direktifler’ verildiğini aktardılar.

Yargıdan bir kaynak, yetkililer tarafından verilen talimatların, özellikle ekmek gibi temel gıda fiyatlarındaki enflasyon artışı yüzünden öfkenin artmasıyla birlikte ‘öncekilerdendaha şiddetli protestoların’ beklendiğine işaret ettiğini söyledi.

Geçen pazar İran'ın batısındaki Senendec kentinde protesto gösterisi düzenlendi. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)

Kaynaklara göre başta çevik kuvvet, emniyet merkezleri ve kontrol noktaları olmak üzere askeri ve güvenlik teşkilatları, şehirlerin giriş ve çıkışlarında devriyeleri gözle görülür bir biçimde artırdı.Bir kaynak, yetkililerin ‘mevcut durumun önceki yazdan daha endişe verici olacağını düşündüklerini’ aktardı.

Yetkililer, Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesinden beş ay önce, eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin seçilmesini takiben, Aralık 2017'de geçim sıkıntısı yüzünden patlak veren protestoların ardından halkın tepkisinin artmasından korkuyor. Kasım 2019'da hükümetten benzin fiyatlarını artırmaya yönelik sürpriz bir karar gelmesi, ikinci protestoların fitilini ateşlemişti. ABD yönetiminin nükleer anlaşmadan çıkmasının ilk yılında tüm petrol ihracatını yasaklama kararı alması İran’daki ekonomik krizi daha da kötüleştirmişti.

İran’ın batısında bulunan Hamedan kenti geçen pazar günü protestolara sahne oldu. (Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi)

İran’daki onlarca şehir geçen pazartesi günü işçiler ve Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarının ortak protesto gösterilerine tanık oldu. Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi ve işçi sendikaları, yetkililerin İran'da Öğretmenler Günü'ne denk gelen ‘İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ mitinglerine katılan öğretmenlere ve işçilere yönelik gözaltı furyasını devam ettirdiklerini aktardı.

İran piyasaları, Washington tarafından eski İran Cumhurbaşkanı döneminde uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ı nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri döndürme amacıyla 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmak için yapılan müzakerelerin sonucunu bekliyor.

Müzakerelerin başarısızlığı

Müzakereler, tarafların sona yaklaşıldığına ilişkin açıklamalarına rağmen 11 Mart’ta Rusya’nın son dakikadaki talepleri nedeniyle askıya alınmıştı. Rusya ile ilgili engelin aşılmasının ardından müzakereler, Tahran'ın Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istemesi engeliyle karşılaşmıştı.

Bir kaynak “İranlı yetkililer, kısa vadede bir anlaşmaya varamayacaklarını biliyorlar” derken mevcut hükümetin ‘imza atmadan müzakerelere devam etme’ yaklaşımını tercih ettiğine dikkat çekti.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı kararının uygulanmasını kolaylaştırmada arabulucu rolü üstlenen İrlandalı mevkidaşı Simon Coveney ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Abdullahiyan’ın şu sözleri aktarıldı:

“ABD tarafı, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hukuksuz davranışlarını düzeltmek için inisiyatif almalı ve siyasi girişimler yolunda adımlar atmalı. Kırmızı çizgilerimizi göz önünde bulundurarak nihai anlaşma noktasına ulaşmak için diplomatik yolu devam ettireceğiz. İran, siyasi girişimlerin yanı sıra yaptırımlarla ilgili müzakerelerde iyi, güçlü ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varma arzusunu da göstermiştir.”

Coveney, İranlıları müzakereleri başarıya ulaştırmaya teşvik etmek için geçtiğimiz şubat ayının ortasında Tahran'ı ziyaret etmişti. İki yetkili arasındaki temas, Viyana müzakerelerinin Avrupa Birliği (AB) Koordinatörü Enrique Mora'nın müzakerelerdeki durgunluğu kırma girişimlerinin ortasında gerçekleşti.

Enflasyon

Nükleer dosyadaki gelişmelere paralel olarak İran piyasalarına yeni bir enflasyon dalgası vurdu. Durum orta ve yoksul sınıflarda öfkeye sebep oldu ve bu, İran hükümetinin ‘Kudüs Günü’ münasebetiyle düzenlediği yürüyüşlerde halkın attığı sloganlara da yansıdı.

İran hükümeti, geçen ay meclisteki muhafazakar müttefikleri tarafından yeni enflasyon dalgası nedeniyle eleştirilmişti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, denetim birimlerine piyasaları nizama sokmak ve fiyat artışını kontrol altına almak için önlemler almaları yönünde bir talimat vermişti.

Ayrıca diplomatlar ve devlet medyasındaki yetkililer geçen ay İran'ın yabancı bankalardaki dondurulan varlıklarının yakında serbest bırakılacağına yönelik bilgiler yayınlayarak döviz ve altın piyasalarına ısrarla ‘olumlu’ mesajlar göndermeye çalışmışlardı.

İran devlet medyası, Reisi hükümetinin son sekiz ayda aldığı 'ekonomi  kararlarının' 'geçtiğimiz mart ayında yıllık enflasyon oranının yaklaşık yüzde 60'tan yüzde 46'ya düşmesini sağladığını' savundu. Reisi hükümeti geçen ay mal ithalatı için dolar alımını sübvanse etmeyi bırakmaya karar vermişti.

Tüm bunlara rağmen başta ekmek olmak üzere temel emtia fiyatlarının artmaya devam etmesinden dolayı İran'da endişeler derinleşti. İran devlet televizyonuna bağlı ‘Jame Jam Online’ sitesinin aktardığına göre Tarım Bakanlığı Temel Emtia Fiyatlarını Denetleme Birimi Genel Müdürü, ekmek fiyatlarının yükseldiğine ilişkin haberlerin sadece bir ‘söylentiden’ ibaret olduğunu söyledi.

Medyada iki gün önce çıkan haberlere göre bir ekmeğin fiyatı 3 bin tümenden 10 bin tümene çıktı. Bir çuval unun fiyatı da (40 kilogram) 260 bin tümenden 600 bin tümene yükseldi. Piyasalarda ‘makarna’ sıkıntısı olduğuna dair haberler de yayıldı. ‘Nameh News’ sitesi dün, İran'daki makarna fiyatlarının arttığına dair haberler yayınladı.

DMO’ya bağlı ‘Fars News’ ajansı iki gün önce yaptığı bir haberinde hükümetin un ve makarna fiyatlarının artırılması yönünde talimat verdiğini ve Ukrayna savaşının İran'da makarnanın pahalanmasına sebep olduğunu bildirdi.

Tahminlere göre İran’da vatandaş başına ayda ortalama yarım kilo makarna tüketiliyor. Dün İran'da serbest döviz piyasasını takip eden ‘Bonbast’ sitesinden alınan veriler, dolar kurunun 28 bin 250 tümene ulaştığını ortaya koydu.

Su krizi

Konunun hassas olmasından dolayı isminin açıklanmasını istemeyen yetkili bir kaynak, hükümetin su krizinin yaşam koşullarının kötüleşmesi ve temel emtia fiyatlarının artmasıyla aynı zamana denk gelmesinden dolayı endişeli olduğunu aktardı.

Yargı makamından bir kaynak, İran Enerji Bakanlığı'nın yaz gelmeden barajlardaki su seviyesinin yüzde 60 oranında azaldığını açıklamasıyla birlikte ülkedeki su kıtlığının protestoların patlak vermesine neden olacağına ilişkin endişe olduğunu ve üst makamlarından talimatlar geldiğini teyit etti.

Ahvaz İli Su ve Elektrik Kurumu İcra Direktörü Abbas Sadriyan Fer ‘ildeki barajların rezarvuarında 4 milyar 700 milyon metreküp su bulundupunu ve bunun toplam baraj hacminin yüzde 36'sına eşdeğer’ olduğunu söyledi. Barajların kapasitesinin yüzde 64'ünün boş olduğuna dikkat çekti.

Uzmanlar, İran hükümetinin su politikalarından zarar gören illerde peş peşe iki yıldır yaşanan kuraklığın vahim sonuçları olacağına dair uyarıda bulunuyorlar. Söz konusu tahminlerden hareketle yetkililer, ülkenin güneyinde, Arapların çoğunlukta olduğu Ahvaz ilinde geçen yıl su kıtlığı yüzünden yapılan protestoların bu yıl da yaşanmasını bekliyorlar. Bölge halkı, nehir sularını İran topraklarının iç kesimlerine yönlendirme politikası yürütüldüğünü iddia ediyor.

Bir aktivist, halkın hoşnutsuzluğunun protestolara yol açacağı korkusuyla yetkililerin zarar gören bölgelerde cuma namazı hutbeleri aracılığıyla yoğun bir propaganda kampanyası başlattığını aktardı.

Şarku’l Avsat

Ortadoğu Haberleri

Tehlikedeki uluslar "Bu uluslar tehlikede yaşadıklarını bilmeden çökmüş uluslardır"
Diyarbakır Barosu başkan adayları Kürt sorunu, hak ihlalleri ve cezasızlık hakkında ne düşünüyorlar?
"ABD Ortadoğu’daki varlığını güçlendirdi"
İsrail ordusu Lübnan'a 'sınırlı kara harekatı' başlattı
Türkiye’de neo-Nazi yapılanması “Ulusal Cephe” Zafer Partisi’ni destekliyorlar