İran, son iki aydan bu yana işsizlik, yükselen enflasyon ve yolsuzluğa karşı bir isyan olarak başlayan gösterilere sahne oldu. İlk etapta İran'ın kuzeydoğusunda Meşhed'de başlayan eylemler tüm ülkeye yayıldı ve polisle çatışmalar da yaşandı. Eylemlerde bazı protestocular hayatını kaybederken, rejim karşıtı protestolar farklı şekillerde devam ediyor.
Bunun son örneği olarak İran'ın başkenti Tahran'da beyaz başörtüsünü bir sopanın ucuna takarak havaya kaldıran ve aralık ayındaki protestoların yüzü haline gelen kadın dün serbest bırakılırken İranlı kadınlar, başörtülerini bir bir çıkartarak ülkede yıllardır uygulanan bir yasağa meydan okuyorlar. Bu hareketin adına ise ‘Beyaz Çarşamba’ diyorlar.
Hürriyet’in haberine göre, bugüne kadar 6 kadın, bu eyleme imza attı. İran İslam Devrimi'nin ardından, 1979 yılında kadınlara başörtüsü takma zorunluluğu getirilmişti.
Aslında kadınların bu eylemi “büyük cesaret örneği” İran’da. Çünkü eylemlere müdahale eden Devrim Muhafızları bir bir tutuklama yapıyor. Kitlesel eylemleri başlatan ilk adımı atan başlatan Tahran’daki kadının eylemi sırasında polisin müdahale etmemesi de tartışma konusu olmuştu.Eyleme bilerek göz yumulduğu yorumları yapılmıştı.
Kadınların ortak mesajı; "Ne giymek istediğimize kendimiz karar veririz”
ABD’nin saygın medya kurumlarından New York Times’a konuşan 28 yaşındaki bir protestocu, “Ellerim titriyordu. Gergindim ve aynı zamanda kendimi güçlü hissediyordum. Aynı zamanda gurur, gurur duyuyordum” diyor.
NYT’ye konuşan bir başka İranlı avukat ve insan hakları aktivisti Nasrin Sotoudeh da, “Benim tahminim, daha çok protesto gösterisinin bunları takip edeceği yönünde. Şu açık ki, bazı kadınlar ne giyeceklerine kendileri karar vermek istiyor” görüşünü dile getiriyor.