Ali Buran
Öncellikle Gaziantep’teki mutlu bir düğün gecesinde insanlara yaşamı zindan eden vahşeti lanetliyorum. Öğrendiğimize göre düğün Siirtli bir Kürt ailesinin düğünüymüş. Yaşamını yitirenler hangi dinden, mezhepten veya hangi Irktan olursa olsun, bu terörist saldırıyı insanlık adına lanetlemek lazım.
Bu katliam için IŞİD’in adı geçiyor.
İslami örgüt adı ile ortaya çıkan IŞİD niye Orta doğuda ilk hedef olarak Kürtleri, Kürdistan’ı seçti?
IŞİD’e Türkiye, S.Arabistan ve Katar destek verdiler, beslediler. Bir çok ülkenin de direkt, indirekt IŞİD’e çıkarları için destek verdikleri, göz yumdukları açıktır.
Eğer IŞİD’in amacı gerçekten de İslami yaymak ise, Orta doğuda en fazla islam dinine bağlı olan Kürtlerden ne istiyor?
IŞİD’in Kobani’de saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde, dönemin Türkiye Başbakanı ERDOĞAN resmen Kürtlerin yenilgisi üzerinde politika yürütmüş ve ‘’KOBANİ ha düştü ha düşecek’’ diye açıklamalarda bulunmuştu. İlginç olan Türk İslamcıları ve Doğu PERİNÇEK gibi tecilli Kürt karşıtları da aynı paralelde konuşup, ‘’Kürtler savaşmıyorlar, kaçtılar’’ gibi basit, seviyesiz bir dil kullanmışlardı.
Bir zamanlar ÖCALAN’IN akıl hocası Yalçın KÜÇÜK ise ‘’Kürtlerin çok, çok isteyecekleri SEVR kadardır’’ diye fetva veriyor.
Dönemin Başbakan ERDOĞAN geçmişte KOBANİ için IŞİD ve PKK kıyaslaması yaparak, “Ey dünya, IŞİD gibi bir terör örgütü çıkınca ayaklanıyorsunuz da, PKK gibi bir terör örgütü çıkınca neden ayaklanmıyorsunuz. Çünkü birinin önünde İslam var, diğerinde yok’’ diyordu. İlginçtir Gaziantep menfur olayı için de aynı Erdoğan yine ‘’kuşkumuz DAİŞ ile PKK’dır’’ diyor.
Kürt ve Kürdistan söz konusu olunca İran,Türkiye, Irak ve Suriye hepsi İslam kozuna sarılıyorlar. Sanki Kürtler bu dört sömürgeci ülkede mülüman değiller.. .Oysa ki, mazlum Kürt halkından yana olanlar soruyorlardı ’’Musul’u tek kurşun sıkmadan IŞİD’e teslim eden Irak ordusu mu, yoksa IŞİD’e karşı topraklarını sonuna kadar savunan ama yalnız bırakılan Kürtler mi haklı ?’’. Açıkça IŞİD’e en fazla militan Türkiye’den, Türk pasaportuyla gidiyor. IŞİD’in Türkiye’de hükümetin de bildiği irtibat noktaları var. Kafkasya’dan, Orta Asya’dan, Afganistan’dan ve Libya’dan militan devşiriyor. Bu militanların geçiş yolu Türkiye’dir. Hatta Suriyeli bakan Ali Haydar , ‘’Biz IŞİD’in tüm hedeflerini yok etmek üzereyken Türkiye sınırda bizim uçaklarımızı düşürdü’’ demişti.
Ayrıca o dönemde Türk Hükümeti’nin tampon bölge talebi, Kürtlerin Kürdistan’la ilişkilerini TC ordusu yolu ile önlemek ve IŞİD’İN manevra kabiliyetini güçlendirmekti.Bu günde aynı düşünce aynı hükümette mevcuttur.
Lakin BARZANİ’nin büyük öngörüsü ve Kürt severliği sayesinde , tüm imkansızlıklara rağmen Kürtlerin birliği sağlandı ve bu pis oyun bozuldu. Dünya Kürtlerin destansı direnişlerine tanık oldu. Bir yazımda demiştim ’’Bu başarıyı hiçbir Kürt örgütü kendisine mal etmemeli, paye çıkarmamalı’’. Nitekim en büyük güç ve dünyaca bilinen Peşmergenin , YPG savaşçılarına verdiği destek ile Kobani kurtarılmıştı. BARZANİ kendine yakışır bir olgunlukla ‘’KOBANİ başarısı tüm Kürt halkınındır’’ diyordu.
Kürtler IŞİD belası ile savaşırken bir yandan da KCK sıcağı sıcağına ŞENGALD’e Kanton kurmaya çalışıyordu . Bu çok tehlikeli ve Kürtlerin hayrına olmayan, Kürtleri bölmeye yönelik sömürgecilerin istedikleri bir girişimdir.
Tüm bunlara rağmen Kürtler üzerinde oynanan ve entrikalar karşısında sayın BARZANİ ‘’IŞİDİ bize saldırtanları biliyoruz ama şimdilik açıklamıyoruz’’ diyordu. Benim şahsi görüşüm, Musul’u koruyan Maliki hükümetine bağlı Şİİ askerlerin, Maliki’nin talimatıyla hiç direnmeden Musul’u IŞİD’e teslim etmelerdir. Çünkü Kürtlere en iyi saldırı zemini Musul ve çevresiydi. Bunun için buradan Kürtlere saldırı başladı.
Deutsche Welle Mainz Üniversitesinin bünyesinde “Arap Dünyası Araştırmalar Merkezi’’ni yöneten Prof. Günter Meyer ile İŞİD’IN Kerkük’e yönelik saldırısı üzerine bir röportaj yapılmıştı. Bu röportajın bazı önemli hususlarını okuyucu ile paylaşmak istiyorum.
Prof. Meyer, İŞİD’IN amacı Kerkük’ü ele geçirmek değildir diyor. Ona göre son günlerde Peşmergelerin Musul’a doğru ilerlemesi İŞID’i zora sokuyor. İŞİD Kerkük’e karşı saldırıya geçerek Musul üzerine daha fazla gücün gönderilmesini engellemeye çalışıyor.Prof. Meyer’e göre Musul İŞİD’in merkezidir ve burada Sünni Araplardan destek alıyor. ‘’DAİŞ Kerkük’e saldırarak Musul üzerine dikkat ve yoğunlaşmaları engellemek istiyor’ diyordu Prof. Meyer.
Yani şimdilik tehlikesi henüz geçmeyen IŞİD’in diğer esas amacı Kürdistan’ın yer alt ve yer üstü zenginliklerini ele geçirip Kürt devletini kurmasını önlemektir.IŞİD, El-KAİDE gibi çağ dışı kan emici gerici bir İslami örgütün türevi ve sömürgecilerin maşasıdır.
Kesin bilelim ki sunni BAAS veya Şii tipi şoven ırkçı mezhepçi veya başka bir isimle Kürt karşıtı örgütler her zaman sömürgeci devletler tarafından desteklenip beslenecektir. Malikinin EL-DAVA Partisi milletvekili ‘’IŞİD biterse biz Peşmrgelerle savaşırız’’ diyor.
Sadece sunni, şii Arapların değil Türk devleti’nin de esas amacı Kürtlerin Kürdistan’da bir siyasi statü elde etmelerini önlemektir. Bunun en somut örneklerinden biri Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Suriye’de KANTON kurulması hakkında ne düşünüyorsunuz?’’ sorusuna gösterdiği tepkidir: Erdoğan ‘’Ne kantonu ya, biz Kuzey Irak’taki durumun Kuzey Suriye’de tekrarlanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz’’ diye gazetecileri terslemişti.