Yetkililer, bir zamanlar IŞİD'in Irak’ta kurduğu halifeliğin merkez üssü konumundaki Musul’da, her gün örgütten geriye kalan unsurlarla karşı karşıya geliyor. Musul’da görev yapan Binbaşı Mezhir Sadoon “Eğer işlenen suçlar cezasız kalırsa, tekrar gerçekleşir. Bu suçlara karşı güçlü bir caydırıcı olmalı,” diyor.
Hind Hassan, Sean Stephens
Irak’ın görevdeki Başbakanı Haydar El Abadi, son dönemde ülkesinin IŞİD karşısında aldığı zaferin, bir sonraki dönem için iktidardaki konumunu güvence altına almaya yeteceğini umut ediyordu.
Buna karşın İran’ın ülkedeki artan nüfuzuna ilişkin hayal kırıklığı ve yaygın siyasi yolsuzluk suçlamaları, nihayetinde yeniden seçim yapılması teklifini çökertti.
El Abadi, geçmişte ABD’li askerlere karşı gerçekleşen ayaklanmalara öncülük eden Amerikan karşıtı Şii din adamı Mukteda el Sadr başkanlığındaki bir koalisyon tarafından yenilgiye uğratıldı.
ABD VE İRAN KARŞITI KOALİSYON GÜÇLENİYOR
El-Sadr’ın öncülüğündeki koalisyon, yolsuzluğu bitirme ve Irak’ı, özellikle de ABD ve İran kaynaklı onlarca yıldır süren yabancı etkiden kurtarmayı vaat veren şiddetli bir milliyetçi kampanya başlattı.
Diğer yandan, el Sadr’ın yeni yeni güç kazanan koalisyonu, selefine rahat vermeyen aynı kaçınılmaz sınavla karşı karşıya gelecek: IŞİD’in yenilmesinden aylar sonra ülkeyi güvence altına almak ve istikrarlı bir yapıya kavuşturmak. Sayıca azalan terör örgütü, bu sınavı kolaylaştıracağa benzemiyor.
IŞİD, sivilleri tehdit etmeyi sürdürüyor; çok yakın bir zamanda sesli bir mesaj yayınlayarak oy kullanan herkesi din dışı ilan etti ve seçim günü saldırılar gerçekleştirme tehdidinde bulundu.
Geçtiğimiz günlerde IŞİD’in Kerkük’teki bir güvenlik kontrol noktasına düzenlediği saldırıda altı kişi hayatını kaybetti ve Diyala’da bulunan iki seçim merkezine düzenlediği saldırılar esnasında dört kişi yaralandı.
Şiddetin, seçimlere katılım düzeyi üzerinde bariz bir etkisi vardı ve oran sadece yüzde 45 düzeyinde kaldı: Irak’ta düzenlenen ilk demokratik seçimlerden bu yana, en düşük katılım oranı 2003 yılında gerçekleşmişti.
MUSUL’DA BİTMEYEN IŞİD TEHDİDİ
Yetkililer, bir zamanlar grubun Irak’ta kurduğu halifeliğin merkez üssü konumundaki Musul’da, her gün IŞİD’den geriye kalan unsurlarla karşı karşıya geliyor.
Şehrin doğusunda bulunan Sommer polis karakolunu Binbaşı Mezhir Sadoon idare ediyor. Her ne kadar IŞİD’le savaş sona ermiş olsa da Musul’daki asker ve polis birimleri hâlâ grubun son kalıntılarını yok etmek için savaş veriyorlar.
VICE News’e demeç veren Sadoon, “İdam cezalarının tamamı infaz edilmeli,” diyor. “Eğer işlenen suçlar cezasız kalırsa, tekrar gerçekleşir. Bu suçlara karşı güçlü bir caydırıcı olmalı.”
Güvenlik güçleri, IŞİD zanlılarına karşı en sert yollarla mücadelesine devam ediyor. Buna karşın insan hakları grupları, gerekli süreçlerin yürütülmemesi nedeniyle ülkede adalet alanında büyük bir başarısızlık yaşandığını öne sürüyorlar.
Binbaşı Sadoon, Mezhir’deki karakol hücrelerinde ve Irak genelindeki cezaevlerinde tutulan yaklaşık 19.000 terör zanlısının bulunduğunu tahmin ediliyor ve bunlara ek olarak 24 bin kişi daha aynı suçlama uyarınca aranıyor.
Öte yandan Binbaşı Mezhir Sadoon, IŞİD zanlıları konusunda yargı sürecinin adil biçimde yürüdüğünden emin olduğunu belirterek, “Hiçbir mahkeme bir saat içinde hapis cezası vermiyor. Burada böyle bir şey söz konusu değil. Bunlar, yok edilmesi gereken bir hastalık. Katı kararlar almanız gerekiyor. Merhamet göstermemeliyiz. Yoksa, kendilerinde geri dönme cesaretini bulurlar.”
* Yazının aslı Vice News sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)-GAZETE DUVAR