Reyhanlı’da 2018 yılında öğrencisini istismar ettiği iddia edilen öğretmen A.Ö, dava bitmeden tekrar aynı okulda göreve iade edildi. Çocuğun avukatı Yusuf Uysal, istismarın açıkça tutuklama nedenleri arasında sayılmasına rağmen öğretmen A.Ö’nün tutuksuz yargılandığını belirterek, “6284 sayılı yasa uygulanmadı. Sanığın aynı eylemi başka öğrencilerine karşı gerçekleştirme ihtimaline karşın bir an önce açığa alınmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 2018 yılında 13 yaşındaki öğrencisi A.A’yı birçok kez cinsel istismara maruz bıraktığı iddiası ile bir süre görevden uzaklaştırılan okul müdür yardımcısı ve aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni A.Ö, aynı okulda göreve iade edildi.
2018 yılında çocuklarının istismar edildiğini öğrenen aile, olayı yargıya taşıdı. Başlatılan soruşturma kapsamında öğretmen görevden uzaklaştırıldı ancak soruşturma tamamlanmadan aynı okulda göreve iade edildi.
SORUŞTURMADA ÖĞRETMENLER TANIK OLDU
Davanın seyrine dair çocuğun avukatı Yusuf Uysal ile konuştuk. Olayın iki yıl önce öğretmen A.Ö’nün, A.A’ya attığı mesajlar ile ortaya çıktığını belirten Avukat Uysal, “Sanık mağduru önce duygusal yönden istismar etmiştir. Çocuğa; ‘çok güzel gülüyorsun, çok tatlısın’ gibi sözler söylemiştir. Daha sonrasında ise sözlü istismar fiziksel istismara dönüştürmüştür. Ayrıca öğretmen A.Ö, çocuğu zaman zaman başka öğretmenlerin dersinden alıp, dışarı çıkarmıştır. Diğer öğretmenler de bu durumdan rahatsız olmuştur. Soruşturmada öğretmenler tanıklık yaptı” dedi.
'VERİLEBİLECEK EN HAFİF CEZA VERİLDİ'
Öğretmen A.Ö’nün mahkemede atılı suçlamayı kabul etmese de soruşturma aşamasından önce çocuğun annesi, yengesi ve kuzeni ile yaptığı görüşmede çocuğu, amcasına ait eve götürdüğünü itiraf ettiğini vurgulayan Avukat Uysal: “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfettişleri yapmış oldukları soruşturmada sanığın Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası ile cezalandırılmasını uygun buldu. Ancak MEB, Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası yerine Bir Yıl Kademe ilerlemesinin durdurulmasına karar vermiştir. Özetle sanığın cezalandırılması gereken bir eylemde bulunduğu kabul edilmiş ancak verilebilecek en hafif ceza verilmiştir. İşin vahim tarafı MEB, soruşturmanın başında sanığı açığa almış olmasına rağmen şu an sanık yeniden aynı okulda göreve başlatılmıştır.
Olay 2018 yılında gerçekleşmiş olmasına rağmen iddianame 1 yılı aşkın bir sürede hazırlandı ve sadece bir duruşma yapıldı. İstismar eylemi açıkça tutuklama nedenleri arasında sayılmış olmasına rağmen sanık tutuksuz yargılanmakta. 6284 sayılı yasa uygulanmadı. Sanığın aynı eylemi başka öğrencilerine karşı gerçekleştirme ihtimaline karşın bir an önce açığa alınmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz.”
Kaynak: Gazeteduvar