KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, çözüm ve müzakerelere dönülmesi çağrılarına bir deklarasyonla yanıt verdi. Yapılan açıklamada, "Son günlerde bazı devletler, uluslararası alanda sorunların barış içinde çözülmesi doğrultusunda çalışma yürüten kurumlar, Başurê (Güney) Kurdîstan'daki bazı dost örgütler, Türkiye'de bazı güç odakları, demokrasi güçleri ve HDP'den müzakerelere dönülmesi ve sorunların müzakerelerle çözülmesi yönünde gelen istem ve yapılan açıklamalara ilişkin, tutumumuzu yeniden kamuoyuna açıklama ihtiyacını ortaya çıkarmıştır'' denildi.
KCK deklarasyonunda yer alan bazı bölümler kısaca şu şekilde:
KCK deklarasyonunda Kürt sorununda çözüm için adım atması ve sorunu çözüme kavuşturması gerekenin Türk devleti olduğunu savundu. KCK, AK Parti hükümetinin çözüm süreci konusunda gerekli adımları atacağını deklare etmesi, bunu Türkiye halklarına taahhüt etmesi, HDP’nin içerisinde buluncağı meclis heyetinin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşerek çözüm mürakelerini başlatma, Aleviler başta olmak üzere demokratikleşme ve kendi sorunlarının çözümü konusunda görüşü olan topluluklar, sivil toplum örgütleri ve aydınlarla görüşmesine imkan yaratacağını ortaya koyması halinde KCK olarak kendilerinin de üstlerine düşen sorumlulukları yerine getireceklerini belirttiler.
Son 1 yılda Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan sorunlardan AK Parti hükümetinin sorumlu olduğunu savunan KCK konseyi, buna rağmen uzun süre çatışmasızlığı sürdürdüklerini lakin bunun karşılık bulmadığını iddia etti.
Dolmabahçe Mutabakatının reddedilmesi, Öcalan’a yönelik tecritin uygulamaya geçmesi, 7 Haziran seçi,m sonuçlarının yok sayılması ve 24 Temmuz’da başllayan çatışmaların darbe zeminin oluşturulmasının bir sonucu olduğunu savunan KCK, dış güçlerin Türk devletinin Kürt şehirlerini yakmasına göz yumduğunu iddia ederek, bununla hem AKP’nin hem PKK’nin yıpratılmasının planlandığı ve bu şekilde darbeden daha çabuk sonuç alacağı hesaplandığını iddia etti.
15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması Türkiye için büyük bir şanstı
15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasının Türkiye için büyük bir şans olduğunu belirten KCK, Kürtlerin daima darbelere karşı çıktığını belirterek bunun sebebi olarakta darbecilerin Kürt şehirlerini yıkan isimler olmasından dolayı kaynaklandığını savundu.
KCK ve Türkiye devrimcilerinin darbe karşıtlığının bir kültür haline gelmesini sağlayan güçler olduğunu öne süren KCK, darbe politikalarından en büyük zararı görenlerin Kürt halkı ve sosyalistler olduğunu savundu.
15 Temmuz darbe girişiminin başarısız kalmasının Türkiye halkları için büyük bir şans olduğunu belirten KCK, darbe girişiminin başarısız kalmasının Kürt sorunun çözümünde altın tepside sunulan bir fırsat olduğunu ancak AK Parti hükümetinin bu şansı doğru kullanamadığını savundu.
Adım atması gereken Türk devletidir
Kürt sorununda çözüm için adım atması ve sorunu çözüme kavuşturması gerekenin Türk devleti olduğunu savunan KCK, bu sorun çözülmediği sürece çatışmasızlığı sona erdirmeyeceklerini belirterek Kürtlerle ittifaka dayalı bir politika benimsenmediği sürece Türk devletinin bu kısır döngüden çıkmasının mümkün olmayacağını öne sürdü.
Öcalan özgürleşmeden Kürt sorunun çözülmesinin mümkün olamayacağını öne süren KCK, Öcalan’ın Türkiye halkları ve Kürtler arasındaki en temel köprü olduğunu savundu.
Türk devletinin bir çözüm politikası geliştirmesi halinde, Kürt sorunun 1 ay içerisinde çözüleceğini ve Türkiye’ye barış geleceğini savunan KCK, bu konuda her türlü ittifaka açık olduklarını belirtti.
Bu konuda atılacak adımları HDP’nin de içinde olduğu bir Meclis Heyetinin Öcalan’la görüşerek çözüm müzakerelerini hemen başlatma kararını alması ve Öcalan’ın bu süreçte kendi örgütü dahil, parlamento içi ve dışındaki tüm siyasi partiler, Aleviler başta olmak üzere demokratikleşme ve kendi sorunlarının çözümü konusunda görüşü olan topluluklar, sivil toplum örgütleri ve aydınlarla görüşmesine imkan sağlanması olarak sıralayan KCK, bunlar yapılması halinde kendilerinin de üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını belirterek “Türkiye halklarıyla kardeşçe yaşanacak bir çözümün en büyük savunucusu ve pratikleştiricisi olacağımız açıktır. Böylece onlarca yıllık mücadelemizin amacı olan Türkiye halklarıyla kardeşlik içinde çözüm özlemi de gerçekleştirilmiş olacaktır.” İfadelerini kullandı.