CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesinde katıldığı asker cenazesinde bir grubun saldırısına uğrayarak linç edilmek istenmesine ilişkin açıklamada bulundu.
Kılıçdaroğlu, ‘linç girişimi’ olarak nitelediği saldırı için ‘planlıydı’ dedi.
“Dün hoş bir olay yaşanmadı. Protestolar bir hak ama bu farklı. Bu bana yönelik bir linç girişimiydi. Amacın CHP’yi sokağa dökmek olduğunu düşünüyorum. Planlı bir saldırıydı güvenlik önlemleri yetersizdi… Yanımda Emniyet Müdürü geldi, buna rağmen evden çıkarılmamız neden 1,5 saat sürdü? Evdekiler ‘evimiz yakılır mı?’ korkusu yaşadılar. Bize çay bile demlemek istediler. Bir provokasyondu. Eve Emniyet Müdürü geldi kamuflajla çıkarmak istediler kabul etmedim. Ne demek ben suçlu muyum?”
81 kentte eş zamanlı açıklama: Soylu istifa etmeli
Öte yandan Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine karşı CHP il örgütleri 81 ilde eş zamanlı açıklama yaptı.
CHP’liler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütlerinin bir araya geldiği İstanbul Taksim’deki Şişhane Meydanı’ndai konuşmayı yapan isim partinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu oldu. Kaftancıoğlu’nun yanında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da yer aldı.
Kaftancıoğlu, “Yapılan sıradan bir protesto değildir. Yapılan sıradan bir provokasyon da değildir. Bu, son derece organize bir eylemdir. Bu hain saldırı, ülkemizin demokrasisine, birlik ve beraberliğine ve iç huzuruna karşı yapılmıştır” diye konuştu.
Kaftancıoğlu ayrıca şu sözlerle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’na istifa çağrısı yaptı:
“Bu girişimin failleri bellidir. Bu güvenlik zafiyetine sebebiyet verenler, saldırının büyümesine seyirci kalanlar hakkında derhal gereken işlemler yapılmalıdır. Ankara Valisi (Vasip Şahin) ve İçişleri Bakanı (Süleyman Soylu) daha önce sarf etmiş olduğu sözler de dikkate alınarak derhal istifa etmelidir.”
Soylu’dan yanıt
CHP’nin 81 ilde yaptığı eş zamanlı açıklamanın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “CHP, bu olayın nedenini bakanlığıma yıkmaktansa, ortaklık yaptığı siyasilere sormalıdır” diye konuştu.
“(CHP’nin) Terör uzantılarıyla ortaklık yaptığını unutup olayı şahsıma yıkması ve seçim zamanı aldığı tutum da hafıza kaybıdır. Herkes PKK terörü karşısında tavrını almak zorundadır. Hayır mı evet mi? Bu ikircikli tutumlar, millet tarafından kayıt altına alınmaktadır.
“Seçimdeki pozisyonlar açık ve nettir. CHP’nin HDP ile olan teması, HDP’nin PKK’dan kendisini ayrıştırmayan politikaları tamamen kamuoyu önünde gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmektedir. Bu durum da hesap edilmeli, Kılıçdaroğlu’nun bu cenazeye geleceği haber verilmeliydi.”
“Kimsenin haberinin olmadığı bir katılıma organize bir şey düzenlenmesi mümkün değildir. Bir gün önce İmamoğlu, HDP’li Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş arasındaki güzellemeler gözden kaçmamıştır. Biz tedbir alırken, güvenlik önlemleri alırken, seçim dönemindeki CHP-HDP yakınlaşmasını, az önce anlattığım ortamı ve psikolojik ortamı da göz önüne alırız. Kimse kusura bakmasın Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin bu meseleye bakışı bugün ihtiyaç duyduğumuz birleştirici bakış açısı değildir.”
CHP’den Soylu’ya yalanlama
Öte yandan Soylu, söz konusu açıklamasında Kılıçdaroğlu’nun cenaze törenine katılacağını önceden bildirmediğini öne sürdü.
Ankara Emniyet Müdürlüğü de yazılı bir açıklama yaparak Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılımının yazılı ya da sözlü olarak bildirilmediğini, korumalarının telefonla arayarak cenaze yeri ve saatiyle ilgili bilgileri istediğini duyurdu.
İlk olarak Soylu’nun yaptığı bu yöndeki açıklama, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç tarafından yalanlandı.
Özkoç, “Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılımı öncesinde güvenlik kuvvetlerine bilgi verildi” dedi.
Gazete Duvar’dan Özlem Akarsu Çelik’in haberine göre de Kılıçdaroğlu, Soylu’nun açıklamasından birkaç saat önce basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcilerini kabulünde bu yöndeki soruya “Tabii bildirmişlerdi” yanıtını vermişti.