Kobani: Uzlaşma ve soykırım arasında kalırsak halkımızı seçeriz

SDG Genel Komutanı Mazlum Kobani'nin Foreign Policy’e yazdı

 

Haber Merkezi- SDG Genel Komutanı Mazlum Kobani'nin Foreign Policy’de yayınlanan yazısı özetle şöyle:

“Dünya bizi yani Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) ilk kez ülkemizin iç savaşının kaosu içinde duydu. Başkomutanımız olarak görev yaptım. SDG'nin 2015 yılından bu yana cihatçı aşırılık, etnik nefret ve kadınlara yönelik baskılara karşı savaşan 70 bin askeri bulunuyor. Çok disiplinli, profesyonel bir savaş gücü haline geldik. Türkiye'ye tek bir kurşun bile atmadık. ABD askerleri ve subayları artık bizi iyi tanıyor ve her zaman etkinliğimizi ve becerimizi övüyorlar.

Kuvvetlerimize her zaman söyledim, bu savaş bizim! İslam Devleti'nin cihatçı teröristleri dünyanın dört bir yanından Suriye'ye geldi. Onlarla savaşması gereken bizleriz, çünkü topraklarımızı işgal ettiler, köylerimizi yağmaladılar, çocuklarımızı öldürdüler ve kadınlarımızı köle yaptılar.

Halkımızı bu büyük tehlikeden kurtarmak için en iyi savaşçılarımız ve komutanlarımızdan 11 bin askerimizi kaybettik. Ayrıca kuvvetlerimize Amerikalıların ve diğer müttefik kuvvetlerin bizim ortaklarımız olduğunu söyledim.

Savaşın kanunsuzluğu arasında, diğer birçok devlet dışı aktörün aksine, her zaman etik ve disiplinimize bağlı kaldık. El Kaide'yi yendik, İslam Devleti'ni yok ettik ve aynı zamanda küçük hükümet, çoğulculuk ve çeşitliliğe dayalı iyi bir yönetim sistemi kurduk. Araplar, Kürtler ve Süryani Hıristiyanlar için yerel yönetim yetkilileri aracılığıyla hizmet verdik. Hepimiz için kapsayıcı çoğulcu bir Suriye ulusal kimliği çağrısında bulunduk. Suriye'nin siyasi geleceği için vizyonumuz budur: Ademi merkeziyetçi federalizm, inançlara özgürlük ve karşılıklı farklılıklara saygı.

Komuta ettiğim güçler artık Suriye'nin üçte birini Türkiye ve cihatçı paralı askerlerinin işgaline karşı korumaya adamıştır. Savunduğumuz Suriye bölgesi, Türkiye'nin son iki yüzyılda Kürtlere, Süryanilere, Süryanilere ve Ermenilere karşı işlediği soykırım ve etnik temizliklerden sağ kurtulan insanlar için güvenli bir sığınak olmuştur.

12 bin'den fazla IŞİD terörist esirini koruyoruz ve radikalleşmiş eşlerinin ve çocuklarının yükünü taşıyoruz. Suriye'nin bu kısmını da İranlı milislerden koruyoruz.

Tüm dünya bizi desteklemeyi başaramayınca, Birleşik Devletler elini uzattı. El sıkıştık ve cömert desteğini takdir ettik. Washington'un isteği üzerine, ağır silahlarımızı Türkiye ile sınır bölgesinden çekme, savunma tahkimatlarımızı yok etme ve en tecrübeli savaşçılarımızı geri çekme konusunda anlaştık. ABD hükümeti bizimle sözüne sadık kaldığı sürece Türkiye bize asla saldıramazdı.

Şimdi Türk bıçaklarıyla yüzleşmek için göğsümüz açık duruyoruz.

Başkan Donald Trump uzun zamandır ABD askerlerini geri çekeceğini söylüyor. Babalar çocuklarının kucağında güldüğünü görmek isterler, âşıklar eşlerinin onlara fısıldayan seslerini duymak isterler, herkes evlerine dönmek ister. Bunu anlıyoruz.

Ancak biz Amerikan askerlerinin savaşta olmasını istemiyoruz. Birleşik Devletler'in dünya polisi olmadığını biliyoruz. Ancak ABD'nin Suriye için siyasi bir çözüm emellerindeki önemli rolünü kabul etmesini istiyoruz. Washington'un, Türkiye ile aramızda sürdürülebilir bir barış alabilmek için yeterli koza sahip olduğundan eminiz.

Demokrasiye temel bir kavram olarak inanıyoruz, ama Türkiye'nin işgali ve halkımız için yarattığı varoluşsal tehdit ışığında, ittifaklarımızı yeniden gözden geçirmek zorunda kalabiliriz. Ruslar ve Suriye rejimi bizim korumamız altında yaşayan milyonlarca insanın hayatını kurtaracak önerilerde bulundular. Onların vaatlerine güvenmiyoruz. Dürüst olmak gerekirse, kime güveneceğini bilmek zordur.”

Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz

 

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız