Konya'nın Meram ilçesinde Karslı Dedeoğulları ailesinin 7 ferdinin katledildiği davanın ilk duruşması Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Katliamı gerçekleştiren Mehmet Altun, duruşmada tek tutuklu sanık olarak hakim karşısına çıkıyor. Duruşmaya Keleş ve Çalık ailesinden 10 kişi ise tutuksuz olarak yargılanacak.
Konya'da Kürt Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden ve hakkında 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Mehmet Altun (33) ile diğer sanıkların yargılanmasına başlandı.
Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri, PDK-Bakur Sözcüsü avukat Hişyar Özalp, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Ankara Baro Başkanı Kemal Koraner, Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat, Batman Baro Başkanı Adil duman da dahil 30 avukat katılıyor.
Duruşmada katliamdan geride kalan ailenin tek oğlu Çetin Dedeoğulları ile Yaşar Dedeoğulları'nın kardeşleri de hazır bulunuyor.
Katliamı gerçekleştiren tek tutuklu sanık Mehmet Altun ise SEGBİS ile katılıyor.
“İnsanlığa karşı işlenen bir suçun yargılanması yapılıyor”
Duruşmadan önce basın mensuplarına konuşan CHP eski milletvekili Avukat Atilla Kart, davadan önce bir değerlendirme yapmak istemediğini söyledi.
Kart, “Ama duruşma sonunda, duruşmanın akışını da görerek, gözlemleyerek, değerlendirmelerimizi yapacağız. Şu kadarını söylemek istiyorum; bugün burada insanlığa karşı işlenen bir suçun yargılaması yapılacak. Umarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin idari ve adli organları bu insanlığa karşı suçu engelleyemediler, hiç olmasa bu aşamadan sonra adli anlamda, anayasal anlamda, sosyal anlamda, insani anlamda üstlerine düşen görevi yerine getirirler. Biz olayı bu boyutları ile takip edeceğiz. Halkımıza ve kamuoyuna bu boyutları ile anlatacağız” dedi.
Atilla Kart, “Nefret söyleminin, nefret ikliminin, ayrımcı anlayışın yarattığı toplumsal tahribatlara, barış ve demokrasimize verdiği zararlara dikkati çekerek, bu anlamda kamusal bir görev yapmanın sorumluluğu içerisinde Türkiye’nin vicdanı olmak duygusuyla hareket edeceğimizin bilinmesini istiyorum. Bunun ötesinde bir açıklamayı bu aşamada gerekli görmüyorum” ifadelerini kullandı.
“Aile korunmadı”
Ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut da, “Daha önceki açıklamalarımızda da belliydi. Aile korunmadı. Basına da yansımıştı; 12 Mayıs saldırısından sonra can havliyle aile bireyleri gerek İçişleri Bakanlığı’na, gerek CİMER’e hayatlarının tehlikede olduğunu ifade etmişlerdi. Basına da bunu söylediler. Bu saldırının ardından 17 Haziran ve 12 Temmuz itibariyle bizler savcılıktan aile için yakın koruma talep ettik. Bunların hepsi görmezden gelindi” diye konuştu.
“Elbette tetikçi yalnız değildir” diyen Karabulut, “Arkasında, yanında kimler var, azmettirenler, yardım edenler, iştirak edenler, bunların hepsinin tespit edilmesi için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Duruşmanın ardından da gerekli açıklamaları yapacağız” yorumunu yaptı.
Nerler olmuştu?
Meram ilçesinde 30 Temmuz’da gerçekleşen saldırıda Yaşar Dedeoğulları ve eşi İpek Dedeoğulları ile çocukları Serap, Serpil, Sibel, Metin ve Barış Dedeoğulları, Mehmet Altun tarafından tabancayla vurularak katledilmişti.
Katil zanlısı Mehmet Altun saldırıdan 6 gün sonra Bozkurt ilçesinde yakalanmıştı.
Zanlıyla beraber, annesi, babası ve eşinin de aralarında olduğu 13 kişi tutuklanmış, ilerleyen haftalarda, Altun dışındaki tüm şüpheliler serbest bırakılmıştı.
İddianamede dokuz kişi için 7 kez azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve mala zarar verme; katil zanlısı Mehmet Altun için ise canavarca hisle tasarlayarak öldürme suçşundan yedi kez ağırlaştırılmış müebbet ve mala zarar verme cezası istendi.
Aileye daha önce de ırkçı saldırı yapılmıştı
Dedeoğulları ailesi bu saldırıdan önce, 12 Mayıs'ta da katil zanlısı Mehmet Altun'un akrabaları olan Keleş ve Çalık ailelerinin taşlı sopalı saldırısına uğramış, aile bireylerinin birçoğu ağır yaralanmıştı.
Dedeoğulları ailesi, olayın ardından Rûdaw’a yaptıkları açıklamalarda "Kürt oldukları için 15 yıldır komşularının ırkçı saldırılarına maruz kaldıklarını" belirtmişti.
Rûdaw’a konuşan ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, saldırı ile ilgili tüm taleplerine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyledi.
Karabulut, saldırının “ırkçı bir saldırı” olduğunu belirterek, “Ne olursa olsun, sonuna kadar davayı takip edeceğiz. Adaletin peşinden koşmaya devam edeceğiz” dedi.