'Koronavirüs vakasının tespit edildiği il bilgisi paylaşılmalı'

Uzmanlar, yetkilileri şeffaf olmaya, yurttaşı karantina kurallarına uymaya çağırdı.

Haber Merkezi - Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki gece bir erkek hastada koronavirüs tespit edildiğini açıklanmasının ardından “çocuklardaki hastalık görülme oranı ve riskler” ve “hastanın hangi ilden olduğu” gibi sorular da gündeme geldi. Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Derneği (ESCMID) Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, kapalı ortamların hastalık riskini artırdığını belirterek “Sosyal uzaklaştırma hastalığı azaltır. Bu nedenle kapalı alanlarda fazla kalınmamalı” dedi.

Şefaflığın önemine dikkat çeken TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise, koronavirüs vakasının tespit edildiği il bilgisinin paylaşılmalı gerektiğini belirtti. 

Sibel Bahçetepe'nin Cumhuriyet'te yer alan haberine göre Prof. Önder Ergönül, hastalığın tüm dünyadaki hastalar içinde, 10 yaş altındaki çocuklarda görülme oranının yüzde 1; 20 yaş altında ise yüzde 2 olduğuna dikkat çekti. Ergönül, “Çocuklarda özellikle 10 yaş altında şu anda bir ölüm de yok” diye konuştu. “Çocuklar, hastalığı hiç fark etmeden atlatabilir mi?” sorumuza ise Ergönül, “Böyle bir şey olamaz. Çocuklar nadir olarak hastalığa yakalansalar da daha hafif geçiriyorlar” yanıtını verdi.

Çocuklarda hastalığa yakalanma oranının düşük olduğunu, buna karşın okulların tatil edilmesinin toplu taşıma gibi ulaşım araçlarını kullanmayı ve kapalı mekânlarda kalma durumunu azaltacağını kaydeden Ergönül, “Okullarda sadece çocuklar yok, öğretmenler ve farklı farklı alanlarda çalışan insanlar var. Ayrıca üniversiteleri de unutmamak gerek. Okullar için şu an tatil kararı yok, alınsa da bu daha çok okula gidiş ve gelişlerdeki yoğunluğu etkiler. Herkes evde kapanacağı zaman yani sosyal uzaklaşma olunca hastalık riski de azalır” ifadelerini kullandı. 

TAŞIYICILIK YOK

Hastalıkta taşıyıcılığın söz konusu olmadığını anlatan Prof. Ergönül, “Böyle bir şey söz konusu değil. Yüksek ateş, öksürük, solunum sorunları, bazen boğaz ağrısı gibi belirtilerle hastalık kendini gösterir. Hastalıkta hızlı tanı konulması çok önemli. Örneğin İtalya tanı koymada gecikti. Ülkemizde tanı testi şu anda bakanlık tarafından Ankara’daki halk sağlığı kurumuna gönderiliyor. Bu testleri üniversiteler de yapabilir, kapasitesi var ve bir an önce üniversitelerde tahliller yapılmalıdır” dedi. 

ŞEFFAF OLUNMALI

TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise bakanlığın süreci şeffaf yürütmesi gerektiğini belirterek özetle şunları dile getirdi: “Paniği gerektirecek durum yoktur, ancak sağlık otoritesinin dünyadaki deneyimlerden de yararlanarak bütün önlemleri alması ve halkın hijyen ve korunma tedbirlerine dikkat etmesi gereklidir. Koronavirüs vakasının tespit edildiği il bilgisi paylaşılmalı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyadaki olguları izlerken il il, eyalet eyalet vakanın görüldüğü yerlerin bilgilerini paylaşıyor. Hangi kent, hangi kasaba olduğuna kadar belirtiliyor. Türkiye’de bu bilgi paylaşılmadı ama umarım en kısa sürede paylaşılacaktır.”

TEDİRGİN OLALIM AMA PANİK OLMAYALIM

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye’deki ilk koronavirüs vakası ile ilgili “Tedirgin olalım ama panik olmayalım. Çok az kişiyle temas edip çok fazla dışarıya çıkmayan birisi, o bakımdan şansımız var. Erken dönemde yakalandı ve o sayede de çok az temaslısının olduğu bir dönemi yakaladık” dedi. Prof. Dr. Kara, Türkiye’de virüs saptanan kişinin karantina altında olduğunu hatırlatarak “Yurtdışında virüsü aldığını biliyoruz. Temasta olduğu kişileri kontrol altına aldığımızı ve 14 gün kadar da karantinada tutacağımızı söyleyebiliriz” dedi.

SİGARA İÇEN TEHLİKEDE

Risk gruplarına da dikkat çeken Ateş Kara, “Sigara içiyorsanız riskiniz daha fazla doğru. 60-65 yaş üstü, artı tansiyon gibi, şeker hastalığı, kalp hastalığı ya da kronik akciğer hastalığı gibi altta başka bir hastalığı olanlar veya savunma sistemini zayıflatıcı ilaç kullananlar, bu kişilerde hastalığın daha ağır seyrettiğini biliyoruz” dedi. Prof. Dr. Kara, hastalığın çocuklarda ve 50 yaşın altındaki kimselerde ölümcül olma riskinin çok düşük olduğunu kaydetti.

1 METRE KURALI

Prof. Dr. Kara, “1 metreden yakın mesafede yaklaşık 10 dakika bulunmak, karşılıklı konuşmak ya da aynı ortam içerisinde, aynı kapalı alanda, aynı odada birkaç saat bulunmak bunlar temas. Aynı lokantada, aynı masada durmak risk değildir, aynı yerde 1 metreden daha uzak mesafede bulunmak, bunlar da açıkçası risk olarak değerlendirilmemelidir” dedi.

Artı Gerçek

 

ORTADOĞU Haberleri

ABD’nin Kiev Büyükelçiliği hava saldırısı tehdidi nedeniyle geçici olarak kapatıldı
İsrail'in Şam saldırısında İslami Cihad yöneticileri öldü
1964’te ne oldu?
İsrail'den Şam'a hava saldırısı
Vahap Coşkun: Kayyım pilavı çok su kaldırır