İsviçre'de yayinlanan "Le Temps“ gazetesinden Boris Mabillarde, PKK üst düzey yöneticilerinden Mustefa Karasu ile bir röportaj yayinladı. Bu röportajin bazı önemli bölümlerini, Rudaw-Türkçe bölümü; "Adalet önüne çıkmaya hazırız“(!) başlığiyla 19.20.2018 tarihinde verdi.
Bu başlığı görür görmez Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkışı ve İtalya'da verdiği demeçler aklıma geldi. A. Öcalan da o dönemde "ben Ankara'ya gider, sorunu orda çözerim“(!) demişti ve o günden bu güne, PKK'nin stratejik açıdan geçirdiği evreler; daha sonra, Güney Kurdistan'a ilişkin; "biz Ortadoğu'da ikinci bir İsrail'e asla izin vermeyiz“(!) diyerek, Stratejik açıdan PKK'nin, Kurdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'ndeki yerini ve rolünü tayin eden bir belirleme ile, PKK'nin yeni hizmetlerine ve hedeflerine işaret etmişti.
Şüphesiz A. Öcalan Türkiye'ye geldi veya getirildi. PKK kadroları tarafından bu, çeşitli komplo teorilerle „izah“ edildi.
Sonra A. Öcalan'ın gerek polis ifadeleri, duruşmaları ve o akıllarda durgunluk yaratan; "Türk bayrağı altında; Ben dewlete hizmete hazırım, ne görev verilirse yaparım“(!) belirlemeleriyle; hem bir "lider“ olarak savunduğu davanın adamı olmaktan feragat etti ve hem de; Kurd savaçı ailelerin ana-baba-kardeş-akrabalarının gözleri içine baka baka; "ben Türk şehit anelerinden üzür dilerim, beni afetsinler“(!) oturum beyanatları ile, Kurd milli davasının siyasi savunmasını redederek, mahkemesi bitirildi.
Acaba PKK üst düzey yöneticisi M. Karasu, adına açıklama yaptığı üst düzey kadrolarla birlikte böyle bir şeyi mi pilanliyor? Durup dururken neden PKK'den böyle bir açıklama geldi?
“Eğer Türkiye de tarafsız bir yargılama çerçevesinde sanık sandalyesinde yer alacaksa, adalet önüne çıkmaya hazırız”(!) demenin kastettiği şey nedir?
Ben Türkiye'de adaletin olmayacağını ve asla Türk yargısına, Türk devletine inanmayan ve güvenmeyen biriyim. 30 yıla aşkındır bu devlete karşı "silahlı mücadele verdiği“ni bildiğimiz bir örgüt önder kadrosu, nasıl bu kadar gaflı ve apolitik bir açıklama yapar?
Türk adaletini kastederek; "Adalet önüne çıkmaya hazırız“(!) demelerine, „kazamız mubarek olsun yoldaşlar“(!) denmez mi?
Evet PKK önder kadrosu, adalet önünde hesap vermeli. Ama "Türk adaleti“ değil, Kurdistan adaleti önünde, kurdlere, Kurdistan'lılara hesap vermeli. Dağ uygulamaları, iç hapis ve infazlar, Kadın-erkek Kurd savaşçılara uygulanan imha ve sindirme, işkence metodları, Kurd-Kurdistan'i gençlerin savaşçı yönlerine uygulanan psikolojik savaş yöntemleri, Kurdistan milli stratejik hedeflerini karartma konularında yargılanmalı ve Kurd-Kurdistan'a hesap vermeli.
Kurd ailelerine, Kurdistan'lı ailelere hesap vermeli. Bu "savaşçısı olduğu“ idia edilen bir halka verilmesi gereken bir hesaptır.
Kurd düşmanlarına, Kurdleri imha eden, jenosidten geçiren, asimile eden, hapse atan işgal üzerine kurulu Türk adaletine değil, Kurd halkına hesap vermeli. Mustefa Karasu ve yoldaşlarının cesareti varsa, Kurdlere yönelik böyle bir hesap verme çağrısına uymalı.
M. Karasu, PKK'nin stratejik hedefleri için de, ilgili yerlere mesajlar veriyor. Bakın ne diyor:
“Kürtlere karşı Türk hükümetinin yaklaşımında siyasi bir değişim olacağına ilişkin bir şey görmüyorum. Liderimiz Abdullah Öcalan tutuklu, yapmaları gereken, örneğin tutukluluk koşullarını yumuşatarak bir iyi niyet işareti vermek. Ama bizim hedeflerimiz Ankara’yı telaşa veriyor, zira biz Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için, kadın hakları için, azınlıklar için ve milliyetçiliğe karşı mücadele ediyoruz.”(!)
Kurdistan Ulusal kurtuluş Mücadelesine yönelik fırtına ve gelen dalgaların çapı gittikçe büyüyor. Bu dangaların karşısında dalgakıran görevini görecek tek çizgi; Kurd ve Kurdistan'i milli duruştur. PKK üst düzey kadrolarından M. Karasu, hedefleri içine aldığı: "Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için, kadın hakları için, azınlıklar için ve milliyetçiliğe karşı mücadele ediyoruz.” bazındaki hedef belirleme stratejisinin hedefinde; bu dalgakıran görevi gören Kurd milli direnme dinamikleri var.
- Karasu, ısrarla uluslararası hiç bir karşılığı olmayan kavramlarla, Kurd ve Kurdistan'ni duruşa saldıriyor!
M. Karasu açıkça "biz Kurd ve Kurdistan için değil, demokratik Ortadoğu için savaşiyoruz“(!) diyor ve devamında; Kurd aile yapısını, Kurd kültürünü, Kurd değerlerini stratejik hedefler içinde sayarak: "biz milliyetçiliğe karşı savaşiyoruz“ diyerek baklayı ağzından çıkariyor.
Nedir Kurd miliyetçiliği?
PKK neden Kurd milliyetçiliğini stratejik hedefleri içinde sayiyor?
200 yıllık tarihsel Kurd mili direnmeler, geleneksel Kurd milliyetçiliği üzerinde yükseliyor. PKK stratejistleri bunu pekala çok iyi biliyor.
M. Karasu ve yoldaşları, çok iyi biliyorlar ki; Kurdistan ulusal dinamikleri, Kurd ve Kurdistan milli davanın garantileridir. Kurd davası, Ulus ve toprak davasıdır. M. Karasu bu dinamikleri körelten, imha eden ve hedefsiz bırakan bir görevle, bu stratejik hedefleri Kurd halkının, Kurd gençliğinin önüne koyarak, telef olmayi öneriyor.
İşte bunun için M. Karasu ve yoldaşları, Kurdistan adaletine hesap vermeli.
PKK; önce Kuzey Kurdistanı, Güney Kurdistan'a karşı düşmanca bir duruşa sokarak, tecrit yöntemini seçip, hedefe koydu.
Ardından, Güney Batı Kurdistan'daki gelişmelerle birlikte, bu parçaya da yerleşerek; Güney Batı Kurdistan'ı da Güney Kurdistan'a düşman kampta örgütlemeyi başardı.
Bu uygulamalara karşı duran milli potansiyeli hedef seçerek, suikast, tutuklama ve sınırdışı etme yöntemleriyle terorize etti, sindirdi. Şimdi açıkça bu parçayı uluslararası hiç bir karşılığı olmayan kavramlarla Suriye ve Türk devletine peşkeş çekme hazırlığı içindedir.
Suriye iç savaşı yeni dengelere evrimleniyor. Gelen dalgaların boyutu büyük ve PKK Güney Batı Kurdistan parçasında böylesi fırtınalı dönemler için bir Kurd mili dalgakıran cephesinin önünü kesti, engelledi. Suriye ve Türkiye'nin kolayca bu parçayı iç milli dinamikleri ile birlikte yutmayı kolaylaştırdı.
PKK Suriye sahasında yedi yıllık savaş sürecinde, Suriye işgal ordusuna karşı tek bir kurşun sıkmadı. Onlarla barışık bir şekilde yanyana yürüdü.
Türkiye'nin yukardan baskı ve işgaline, hep zemin hazırladı ve "halkların kardeşliği, demokratik ortadoğu, ekolojik demokratiklik, kanton..vb“ karşılıksız stratejik hedeflerle, Kurd milli dinamiklerini heba etti.
Bugün Güney Batı Kurdistan, PKK'nin bu stratejik amaçları için ölüm-kalım savaşı ile karşı karşiya.