Kürd ulusal mücadelesinde yurtsever bir aileden dört nesil (2)

M. Hüseyin Taysun

Esasen beni Patnos ilçemize davet eden kişi babamın ve ailemizin yakın dostu olan Memani Aşiretinin önde gelen ve bölgemizde yurtseverliğiyle tanıdığımız iki dönem Patnos Belediye Başkanlığını yapmış olan rahmetli Zeki Çelik Amcaydı. Patnos’a vardığımda Zeki Amcanın adamları beni karşılayarak Zeki Amcanın evine götürdüler. Eve vardığımda çok sıcak bir şekilde karşılandığımı hatırlıyorum. Oldukça görkemli evin misafir odasına girdiğimde Zeki Amcanın dışında kardeşi İhsan Çelik ve oldukça şık giyimli bir kişi daha odada oturuyorlardı.

Tıklayınız: Kürd Ulusal Mücadelesinde yurtsever bir aileden dört nesil (1) 

Zeki Amca ve kardeşi İhsan Bey’i önceden tanıyordum diğer şahsı tanımadığım için beni o şahısla Zeki Bey tanıştırdı. İlk defa görüştüğüm kişi Dr. Şıvan olarak bilinen Said Kırmızıtoprak’tı. Kısa bir tanışma faslından sonra bir başka odaya hazırlanmış olan mükellef bir yemek sofrasına oturduk. Bir taraftan yemek yerken diğer taraftan benim ailemin ve aşiretimizin konusu ediliyordu. Dr. Şıvan oldukça etkileyici bir kişi görünümü vermekteydi. Zeki Amca ve Doktorun konuşmalarını pür dikkat dinlerken bir taraftan da Dr. Şıvan’ı izliyordum. Doğrusu Doktorun duruşu ve sohbet tarzından oldukça fazla etkilenmiştim.

Kısa bir süre sonra Dr. Şıvan bana dönerek ailemiz ve aşiretimizin geçmişte yaşadığı olayları anlatmaya başladı. Bir ara bana Sen çok şanslı birisin diyerek herkese böylesi bir yurtsever aileye mensup olmak nasip olmaz diyerek Bu anlamda ailenle ne kadar övünsen azdır şeklinde bir cümle kullandı. Ben Doktora teşekkür ederken daha sonra neler olacağını çok merak ediyordum. Yemek faslı bittikten sonra tekrar misafir odasına geçtik. Bir ara Doktor bana siyasetle ilgilendiğimi söyleyince gerçekten çok şaşırmıştım. Ve ben Doktora dönere ürkek bir sesle bu bilgilere nereden ulaştığını sorunca Doktor hafif bir tebessümle Bizler siyasetle uğraşıyoruz, ülkemizde olup bitenlerden haberimiz olmasın mı? Şeklinde bir cevap verdi. Doğrusu Doktorun bu cevabı beni biraz da mahcup etmişti.

Daha sonra Doktor ülkede Kürdlerin örgütlü bir yapıya ihtiyaç olduğunu uzun uzun anlattıktan sonra benim siyasete ne kadar ilgi duyduğumu ve siyaset yapmak için bir engelimin olup olmadığı şeklinde sorular sormaya başladı ki o arada Zeki Amcayla kardeşi İhsan Bey bulunduğumuz odadan bir başka odaya geçtiler. Doktor bana İran’daki akrabalarımız ve aşiretimizle olan ilişkilerimizin hangi düzeyde olduğunu sorunca ben de cevaben İran’ın Makü ve Urmiye kentlerinde iki tane halamın olduğunu ve bunların dışında da birçok akrabamızın bulunduğunu söyleyerek onların zaman zaman Ağrı ve Doğubeyazıt’a gelerek bizlerde kaldığını bizimkilerin düğün ve taziyelerde karşılıklı olarak birbirlerine gidip geldiklerini sıcak bir ilişkimizin olduğunu söyledim. Ayrıca ana tarafımın da başta Tahran ve Kaşan illerinde olmak üzere birçok yerde yaşadıklarını anlattım.

Ailemizin ve babamın bahsi açılınca Doktor, Hasan Ağabey çok değerli yurtsever birisidir. Ayrıca Kürdistan’daki siyasi gelişmelerle yakından ilgilendiğini biliyoruz diyerek babamla ilgili birçok bilgiye sahip olduğunu anladım.

O dönemde babamın T. Ziya Ekinci, Naci Kutlay, M. Ali Aslan, Hüseyin Sağnıç, Abdurrahman Durre ve bölgede Kürdçü veya solcu olarak tanınan birçok kişiyle görüştüğünü ayrıca Faik Kucak ve Sait Elçiler’le yakın dostluklarının olduğunu anlattım. Rahmetli Faik Kucak’ın Ağrı’da TİP listesinden bağımsız milletvekili adayı olduğunda babamın ve akrabalarımızın bu seçim döneminde kendisine çok yardımcı olduklarını ve rahmetli Faik Kucak’ın o dönemde bizim evde bir süre misafir kaldığını anlattım. Bunların yanında babamın bir Mela Mustafa Barzani hayranı olduğunu söyleyince Doktor babamın iyi bir KDP’li olduğunu söylemesine çok şaşırmıştım. Dolayısıyla Doktorun bu sözü benim babamla ilgili düşüncelerimin netleşmesine de büyük katkısı olmuştu.

Bir ara Dr. Şıvan’ın bana dönerek Ailen seni iyi yetiştirmiş ve bizim bölgede bulunan arkadaşlarımızla çalışmayı düşünür müsün? Şeklindeki önerisi beni adeta şok etmiş ve sevincimden uçacak duruma gelmiştim. Ve biraz sonra Türkiye-İran hattındaki alanda ve Ağrı’nın tüm ilçeleri ayrıca Kars’ın Iğdır, Tuzluca ve Aralık Van’ın Çaldıran ve Muradiye ilçelerinde daha sonraları da Erzurum’un Tekman ve Hınıs’taki dostlarımızla bir takım ilişkilerimiz gelişmişti.

Ağrı’ya döndüğümde Dr. Şıvan’la Patnos’taki görüşmemizi bir süre babam ve diğer yakınlarımızdan gizledim. Ancak o dönemin gençlik heyecanı ve biraz da okuluma ve bize ait olan oto tamirhanesine gidiş gelişlerimi azalttığım için ayrıca da babamla olan sohbetlerimizde kendisine çok soru sorduğumdan dolayı olacak ki babam bir akşam beni kendi odasına çağırarak ciddi bir sorgulamaya tabi tuttu. O zaman Patnos’a gittiğimi ve Dr. Şıvan’la görüştüğümü kendisine söyleyince hem çok mutlu olduğunu hissettim hem de bana bir takım nasihatler ederek biraz da tedirgin olduğuna şahit oldum.

Benim açımdan hayatımın dönüm noktası sayılacak bu görüşme aynı zamanda Kürd Ulusal Mücadelesine sorumlu ve disiplinli bir çalışmayla katılım sağladığım için son derece gurur verici bir hayatın başlangıcı olmuştu. Bir süre bu sorumluluk bilinci ve duygusuyla sürdürmekte olduğum ilişki ve çalışmalar zaman içerisinde belli bir siyasi çizgiyi savunmama ve bu vesileyle yeni dostluklar kurmama neden olmuştu. Giderek örgütlü ve sorumlu çalışmaya dönüşen bu ilişkiler beraberinde diğer bölgelerdeki dostlarla buluşup tanışmama ve birlikte mücadeleye kapı aralarken ilgili olduğum çevrelere bir takım özel yayınları ulaştırmama ve daha çok bilgilenmeme ayrıca bu bilgiler vasıtasıyla inandığımız kutsal davamıza ve Kürd halkına daha fazla hizmet etme sonucunu yaratmıştı.

Devam edecek

Saygılarımla

M. Hüseyin Taysun