Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Bakanı Piştiwan Sadiq, Kürdistan Bölgesi’nde barış içerisinde yaşayan farklı inanç ve etnik kesimlerin olduğuna dikkat çekerek, Kürtlerin probleminin inançsal olmadığını, ulusal olduğunu belirtti.
Cami açılışı sonrasında basın mensupları ile bir araya gelen Piştiwan Sadiq şunları söyledi: “Mele Mustafa Barzani’nin liderlik dönemlerinde şayet Kürdistan’da inançsal bir problemin olduğuna kanaat getirseydi Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yerine Kürdistan İslami Partisi kurardı.”
Piştiwan Sadiq açıklamasında; “Kürdistan Bölgesi’nde camiler ulusal duyguların yeşerdiği yerler oldu. Kürt halkının tarih boyunca hiçbir zaman inançsal bir problemi olmadı. Çünkü geçmişte de Kürt halkının içerisinde tanınmış, değerli din alimleri ve saygın insanları vardı. Hiçbir millette bu kadar değerli ve saygın din insanlarının olduğunu da zannetmiyorum." ifadesini kullandı.
Sadıq açıklamasına şöyle devam etti: "Ama bizim Kürtler olarak problemimiz ulusallık, toprak ve vatanseverliktir. Maalesef Kürtlerin coğrafyasını kendi aralarında paylaşan ülkeler kendilerini İslami ülkeler zannediyorlar. Oysa şu ana kadar İslami değerleri sadece Kürt halkına karşı kullanmaktan kaçınmıyorlar. Bütün bu ülkeler kendi bünyelerinde Kürtlerin ulusal kimliklerini yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.”
Kürt halkı içerisinde bir kesimin başka bir ülkenin Kürtlerin aleyhine yasal olmayan bir karar vermesi halinde mutluluk duyduğuna dikkat çeken Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Bakanı açıklamasının devamında, bunun 40 milyondan fazla bir nüfusa sahip ve devletsiz Kürtler açısından bir utanç olduğunu dile getirdi.
Sadiq açıklamasının sonunda şu hususlara vurgu yaptı: “Şayet Türkiyeli, Suriyeli, İranlı ve Arap din alimlerine, Kürtlerin tarihte İslamiyetin gelişmesinde bir rolleri var mıdır? Diye soracak olursak; verecekleri cevap kesinlikle şu; kuşkusuz çok büyük katkıları oldu. Ama aynı alimlere; Kürtlerin de diğer Müslüman halklar gibi bağımsız devlet haklarına nasıl bakarsınız? Diye sorarsak, anında yürekleri daralır ve adaletsizce cevaplar verirler.”