PAK, PSK ve TDK-TEVGER’in oluşturduğu Kürdistani Dayanışma, amaçlarının Kürtlerin meşru haklarını savunmak olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de gelecek yıl yapılması planlanan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, partiler arasındaki ittifak trafiği de hızlandı.
Geçtiğimiz şubat ayında Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Kürdistan Demokratik Hareketi (TDK-TEVGER), arasında Kürdistani Dayanışma kuruldu. Kürdistani Dayanışma, Kürt kimliğinin anayasada tanınması, Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi gibi şartları kabul eden ittifaklara sıcak baktıklarını belirtiyor.
Öte yandan HDP; EMEP, TİP, EHP, TÖP ve SMF ile Emek ve Özgürlük İttifakı'nın dışında Türkiye ve Kürt kentlerinde faaliyet gösteren Kürdistani partilerle de ittifak yapacağını açıklamıştı.
Kürdistani partiler, amaçlarının mecliste sandalye almak değil, Kürtlerin meşru haklarını elde etmek olduğunu açıkladı.
K24’e konuşan TDK-TEVGER Sözcüsü Cano Amedî, anayasanın 1. maddesinde devletin Kürtlerle Türklerden oluştuğu ve Kürtlerin hakkının Türklerin hakkı kadar meşru olduğunun belirtilmesi gerektiğini söyleyerek, “Kürtçe resmi olarak tanınmalıdır. Bu noktalarda ittifak yapabiliriz ama bunların dışında koltuk ve belediyeler için hiçbir partiyle ittifak yapmayacağız” ifadelerine yer verdi.
K24’e konuşan PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel de Kürdistani Dayanışma’nın devam ettiğini ifade ederek, “Bu ittifakı genişletmek istiyoruz. Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin değişme potansiyeli var. Yeni anayasa konuşuluyor, başkanlık sistemi tartışılıyor, Kürt meselesi tüm önemiyle gündemde, Kürtler de bu sürece dahil olmalı ve cumhurbaşkanlığı seçiminde pozisyon almalı" şeklinde konuştu.
K24