İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın Kürdistan önergesi üzerine süren tartışmaları değerlendiren PAK Sözcüsü Hanifi Turan, Kürdistan isminin geçmişten beri devlet tarafından kullanıldığını belirtti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, TBMM’ye bir önerge vererek, Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Kürdistan adli bir parti denetimden nasıl geçer not almıştır, bunun özel bir gerekçesi var mıdır?” sorusunu cevaplamasını talep etti.
Türkkan, önergesinde “2018 yılı kesin hesabı kabul edilen Kürdistan Özgürlük Partisi'nin (Partîya Azadî ya Kurdistan) isminde yer alan Kürdistan denilen bölge neresidir?” ve “Türkiye'de ‘Kürdistan’ demek yasakken bir partinin adında bu kelimenin yer alması serbest mi bırakılmıştır?” sorularını yöneltmişti.
Türkiye’de mevcut tabloda isimlerinde Kürdistan ismini barındıran 4 siyasi parti bulunuyor: Kürdistan Özgürlük Partisi, Kürdistan Sosyalist Parti, Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye.
Soru önergesini ve siyasi parti isimlerinde Kürdistan adının geçmesine ilişkin Rûdaw’a konuşan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Sözcüsü Hanifi Turan, pek çok siyasetçinin Kürdistan adını kullandığını belirtti:
“Türkkan ve Soylu dahil, devletin tüm yetkili ve kademelerine sesleniyorum. Kürdistan’ın neresi olduğunu bilmiyorlarsa gidip atalarına sorsunlar, Kürdistan diyen Selçuklulara sorsunlar. Kürdistan diyen Mustafa Kemal Atatürk’e sorsunlar. Başkan Mesud Barzani Diyarbakır’a geldiği zaman yine Kürdistan diyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sorsunlar. Kürdistan vardır ve tanınıyor. Kürdistan Bölgesi Başkanı günümüzde Londra ve Washington dahil, dünyanın bütün başkentlerinde en üst temsil ile karşılanıyor. Kürdistan bayrağı diğer bayrakların arasında dalgalanıyor.”
Tartışma konusu olan Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) şu ana kadar 2017 ve 2020’de olmak üzere iki olağan kongresini gerçekleştirdi ve resmi olarak siyasi parti statüsüne sahip.
Siyasi partilerin sistem karşıtı fikirleri savunabileceğini aktaran Dicle Üniversitesi öğretim üyesi ve hukukçu Vahap Coşkun, “Lütfü Türkkan’ın önergesi son derece tehlikeli bir önerge. Siyasi Partiler Kanunu ve Avrupa’daki mevcut kanunlara göre fikren kurulmuş siyasi partilerin çok sayıda hakkı bulunuyor. Bir ülkede mevcut sisteme karşıt fikir sunan siyasi partiler olabilir. Evet, bugün Türkiye’de üniter bir sistem bulunuyor, fakat bir siyasi parti federasyon ya da özerklik sistemini de savunabilir ve programını buna göre şekillendirebilir. Bunda herhangi bir sorun yok” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan 2019’da Kürdistan Özgürlük Partisi’ne (PAK) kapatılma davası açıldı ve dava süreci devam ediyor.