Orta doğuda Türklerin, Arapların, Farsların devletleri olduğu halde Kürtlere karşı kendi gelecekleri için bir araya geliyorlar. Türkiye de İslamcılar, Türkçüler, Ulusalcılar, Kemalistler devletin bekası için Kürtlere karşı birlik olabiliyorlar. Peki Kürtler neden gelecekleri bir araya gelemiyorlar?
Kürdistan’ın kuzeyinde işler iyi gitmiyor. Umutsuzluk ve güvensizlik tavan yapmış
Bunun iki önemli nedeni var. Birincisi özyönetim ilanı sonrası yaşanan hendekler savaşı sırasında şehirlerimizin ve ilçelerimizin yakılıp yıkılması ve sayısı dahi bilinmeyen gençlerimizin hayatlarını kaybetmeleri sonrası yaşanan gelişmeler.
Başta Selahattin Demirtaş’ın, vekillerin, belediye başkanlarının binlerce HDP linin tutuklanması,
Belediyelere el konulması, çalışanların işlerinden atılması,
Televizyonlarda ve gazetelerde her gün Kürdistan’ın bütün parçalarındaki Kürt örgütlerine ve liderlerine yapılan hakaretler
Diğer bir nedende Güney de Kürdistan hükümetinin referandum ilanı sonrası yaşanan Kerkük ün direnilmeden kaybedilişi.
Şüphesiz kuzeyde ve güneyde yaşanan bu yenilgiler genelde Kürtlerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Yenilginin nedenleri yazıldı çizildi. Ama esas olarak yenilginin sorumluluğunu taşıyan partiler kuzeyde Devletin tahmin edilmeyecek kadar vahşiliğine,
Güneyde ise, İhanetçilere, yıkılarak gerçek sorumlular şimdilik aklanmış oldu.
Kuzeyde ve güneyde yaşanan ağır yenilgiler le birlikte ağır kayıplar dünyanın her yerinde Kürtlerde moral bozukluğu ve güvensizlik yarattı.
Birde bunları üstüne İktidarın
Kobani düştü düşüyor.
Lağımlara gömdük
Terör koridoruna müsaade etmeyiz.
Kapıyı kapatırsak açlıktan ölürler.
Vurduk mu oturturuz.
Sabah akşam Bir gece ansız geliriz tehditleri.
Kuzeyde seçimler yaklaşıyor. Hükümet uzun zamandan beri KHK’lerle seçimlere hazırlanıyor. Ak Parti -MHP ile geleceğe birlikte hazırlık yapıyorlar.
Ak Parti MHP blokunun öncelikli amacı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerini birinci turda kazanmasıdır.
Marta yapılacak Belediye seçimleri sonuçları Başkanlık seçimleri için önemli bir gösterge olabilir.
Erdoğan için en önemlisi başkanlık seçimleridir. Önemi şunda, Erdoğan Cumhurbaşkanlığını kazanırsa kafasındaki düşünceleri gerçekleştirmesi için hiçbir yasal engel kalmaz.
Seçim ikinci tura kalırsa bütün hesaplar karışabilir. Dengeler bozulabilir.
İktidar için varsa yoksa başkanlığın ilk turda kazanılması. Bunun için tüm yolları deneyebilir.
Tüm belediyeleri kaybetse umurunda olmaz
Başkan seçilirse bütün belediyeleri içişleri bakanlığına bağlar. Zaten bu konuda oldukça deneyime sahip oldu
Milletvekilli seçimlerini kaybetse yine sorun olmaz.
Meclisi fesheder.
Kürt vekilleri bölücü terör örgütü üyeliğinden tutuklatabilir.
Bu konuda da oldukça tecrübeleri var
Ak Parti’nin bunları yapmasının önünde engel var mı ?
Yok.
Kim engel olabilir ki?
Ordu mu, Polis mi, Mahkemeler mi, Televizyonlar mı, Gazeteler mi ?
İş adamları mı, Sendikalar mı, Üniversiteler mi?
Birde binlerce silahlı milis, yüzde elli yandaş vatandaş, böyle muazzam bir güç karşısında kim ne yapabilir ki.?
Peki İktidar engellenebilir mi?
-Engelenebilir. Bir tek yolu var.
İslamcı Türkçü bloğa karşı Kürt Bloğu.
Peki Kürtler Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde blok oluşturabilirler mi.
Geçmişe bakarsak çok zor.
Ama imkansız da değil.
Orta doğuda Türklerin, Arapların, Farsların devletleri olduğu halde Kürtlere karşı kendi gelecekleri için bir araya geliyorlar.
Türkiye de İslamcılar, Türkçüler, Ulusalcılar, Kemalistler devletin bekası için Kürtlere karşı birlik olabiliyorlar.
Peki Kürtler neden gelecekleri bir araya gelemiyorlar? Sabah akşam aşağılanmak hoşumuzuma gidiyor?
Diyarbakır cezaevinde günün 24 saati işkence ve aşağılanmaya tabi tutuluyorduk, yönetim işkence yaparken örgüt ayrımı yapmıyordu.
Ama ne zamanki tüm tutuklular birlikte işkenceye ve aşağılanmaya karşı birlik olundu, direnildi. İşte o zaman kazanıldı. İşkencede bitti. Aşağılanmada bitti.
Yine başarabiliriz.
Başaramasak tüm Kürt partileri, Kürt örgütleri demokratik mücadeleyi yapacak ortam bulamaz.
HDP dışındaki Kürt örgütleri belediye seçimlerinde ve millet vekilleri seçimlerinde kendi düşüncelerine göre hazırlanır ve karar verebilirler.
41 il ve üçte bir ilçede örgütlenebilen parti ister seçime girer, ister ittifak eder, ister seçimi protesto eder.
Başarı ve başarısızlıkları kendilerine yansır.
Ama Cumhurbaşkanlığı seçimleri öyle değil. Buradaki başarı ve başarısızlık bir halkın geleceğini belirler.
Kürt Blokunun oluşması için onlarca maddeye ilkeye, protokol, görüşmelere de gerek yok.
Gerçekçi olmak lazım.
Cumhurbaşkanı adayı olmak için iki şart var.
1- Seçimlerde Yüzde beş oy almış olmak
2- Yüz bin imza.
Bu olanak kimde var? HDP de
HDP dışındaki Kürt partilerinin yüzde beş oyu yok.
Peki yüz bin oy toplayabilirmi? Mümkün değil
Geriye bir tek HDP adayı kalıyor.
Demirtaş’ın adaylığına hiçbir Kürt itiraz etmez. Aday olması durumunda bırakalım tüm Kürtlerin oyunu, diğer halklarında desteğinide alır.
Büyük bir ihtimalle, Ak Parti Demirtaş’ın adaylığını KHK ile engelleye bilir.
Bir gece bir yasa çıkarır. Cezaevinde olan biri aday olamaz der.
En büyük sorunda burada başlar.
Kürtleri kim temsil edecek. Şüphesiz buna HDP karar verecektir.
HDP başkanlık konusunda Demirtaş’ın engellenmesi hamlesine karşı yeni adayını şimdiden hazırlamalıdır.
Blok oluşumu burada etkisini gösterebilir.
Kürt partileri, Şimdiden HDP’nin Başkanlık seçiminde Demirtaş’ı destekleyeceğini deklere edebilirler.
Demirtaş’ın engellenmesi durumunda HDP’nin göstereceği Kürt adayını destekleyeceklerini açıklayabilirler.
Bu tür açıklamalar ve destekler HDP’yi de olumlu etkiler. Marjinal Türk solunun etkisini kırabilir. Kürtler arası dostluk ve dayanışmayı geliştirir.
Demirtaş’ın olamaması durumunda, bütün Kürtleri temsil edebilecek Eğitimli, Genç, Enerjik, hiçbir defosu olmayan erkek veya bayan bir Kürt aday pekala başarılı olabilir.
Kürdistan’da ve metropoller de iyi bir çalışma yürütülürse, Ak Parti’ye oy vermiş Kürtler, oylarını Erdoğan’a değil Kürt adayına oy verir ve oylar yüzde on beşi bulabilir.
Oluşacak Kürt bloğu, Ak Parti’nin Kürtler bana oy veriyor. Kürtleri ben temsil ediyorum söylemini de yerle bir eder.
Kürt bloğu, mevcut hükümetin Kürtlere karşı düşmanca tutumlarını halka iyi anlatılırsa Ak Parti Kürdistan’da CHP’nin akıbetine uğrar
Kürtlerin Yüzde on beşi bulması demek Erdoğan’ın birinci turda seçilmemesi demektir.
İkinci turda Kürtler yedi haziran yanlışlığına düşmemeli.
En çok oyu alan iki adaya çağrı yapar.
Kürtlerin Anayasal haklarını güvence altına almayı kabul eden ve bunu deklere eden aday kim olursa olsun destekleneceği deklere edilir.
Ve sonuçta Kürtler kime oy verirse o aday kazanır.
Ha bu arada blok oluşmazsa, sinerji olmaz, moraller bozulur.
Ak Parti, HDP’nin Başkan aday seçimini bile manipüle edebilir.
Seçimlerdeki baskılar ve hilelerin devreye girmesiyle ve birde HDP, Halkların kardeşliği altında Bir Türk aday gösterilmesi durumunda oylar yüzde beşlere kadar düşebilir.
İktidarın adayı da rahatlıkla Başkan olur.
Peki başkan olursa olsun, ne olur diyorsanız?
Bırakalım bir halkın Demokratik haklarını
Bir halkın mezarlıklarına bile tahammül edemeyen bir zihniyetin neler yapabileceğini bir sonraki yazımızda tartışalım.