“Kürt Gençler 2020: Benzerlikler, Farklar ve Değişimler” araştırmasında, Kürt gençlerinin siyasi beklentileri, gençlerin karar mekanizmalarına dahil edilmesi, Kürtçeye kamusal bir statü verilmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi talepleri öne çıktı.
Kürt Çalışmaları Merkezi, Yaşama Dair Vakıf ve Rawest Araştırma’nın birlikte yürüttüğü “Kürt Gençler 2020: Benzerlikler, Farklar ve Değişimler” adlı araştırma raporu yayımlandı. Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van, Adana, Mersin, İstanbul ve İzmir’de yaşayan Kürt gençlerini kapsayan araştırma kapsamında, 8 ilde 18-30 yaş aralığındaki bin 473 kişiyle anket çalışması gerçekleştirildi, 100 kişiyle de derinlemesine görüşmeler yapıldı. Raporda, Kürt gençlerinin siyasetten beklentileri, “Yolsuzluk ve kayırmacılığın sona ermesi, gençlerin karar mekanizmalarına dahil edilmesi, gençlerin istihdam edileceği teknoloji odaklı kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi gibi genel ve kişisel başlıkların yanında, Kürtçeye kamusal bir statü verilmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi” olarak öne çıktı.
TEMEL BULGULAR
Raporda şu bulgulara yer verildi:
“* Genç Kürtler dikey sosyal hareketlilik için ciddi umut vaat ediyorlar. Ebeveynlerine göre çok daha eğitimliler. Bununla beraber istihdam açısından ciddi problemler yaşıyorlar. Ciddi bir atıl kesim var. Ayrıca, istihdam edilen gençlerin de ciddi kısmı vasıfsız işçi. Kadınlar istihdamda ayrıca dezavantajlı.
* Gençler mutlu değiller. Mutsuzluk erkeklerde ve batıda yaşayanlarda daha yüksek.
* Kürt gençlerin en büyük problemi işsizlik ve ekonomik gelecek. Hayalleri de bu yönde. Bireysel refah seviyelerini ve yaşam kalitelerini artırmak istiyorlar.
* Gençler, Türkiye geneline göre siyasal gelişmelere çok daha ilgili görünüyorlar. Twitter’ı aktif kullanmalarının bununla ilişkisi olduğu anlaşılıyor.
* Kürt gençler Türkiye ortalamasının üzerinde bir seviyede özgürlükçü. Bu eğilim büyük oranda CHP ve HDP’yi destekleyen gençler üzerinden şekilleniyor.
* Müslüman, Kürt, özgürlükçü ve dünya vatandaşı kimlikleri gençlerce yaygın olarak kabul görüyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği ise rağbet görmüyor.
* Ayrımcılık, gençlerin en büyük sorunu. Gerek göç ettikleri büyük şehirlerde gerekse medyadaki ayrımcı ve dışlayıcı uygulama ve söylemlerden mustaripler.
* Türkiye’nin genel manzarasına benzer şekilde Kürt gençlerin diğer kimliklere toleransı çok düşük. Ancak Türkiye’de yaşadıkları ayrımcılık onları uzaklaştıran başka bir etken. Ayrımcılık sebebiyle mümkün olduğu kadar kendi dil ve kültürlerini yaşayabilecekleri sosyal ağları tercih ediyorlar. Bu tercih belediye başkanından, sevgili/eş seçimine kadar uzanıyor.
* Gençler özellikle kadın hakları, ekonomi ve adalet konusunda Türkiye’nin çok ciddi sorunları olduğunu düşünüyor. Siyasete mesafeli fakat ilgililer.
* Ana dilde eğitim, ayrımcılık ve eğitimi ise Kürtler için problem alanları olarak görüyorlar.
* Radikalleşme eğilimi Kürt gençler arasında azalışa geçmiş durumda. Bununla birlikte Kürtlük vurgusu ve kimlik ile ilişkili taleplerde artış görünüyor. Radikalleşme eğilimi azalırken sivil siyasete ilginin çok daha yüksek olduğu görülüyor.
* Gençler arasında HDP çok popüler. AKP’ye ilgi azalıyor. CHP ise yükselişte. CHP’nin dönüşen yüzünden memnunlar ve CHP’ye ebeveynlerine nazaran çok daha önyargısız yaklaşıyorlar.
* Kürt gençler arasında en popüler lider Demirtaş. İmamoğlu ise yükselen bir trend çiziyor.”
EKONOMİ
Araştırmaya göre, Kürt gençlerin en büyük kaygısını ekonomi oluşturuyor. Gençler, siyasi kaygılarını, ekonomi ve işsizlik gibi kategorilerden sonra dile getirseler de bütün kaygıları, özünde siyasi bir bağlama yerleştiriyorlar. Siyasal düzen, adalet, sağlık gibi toplumsal endişelerin Kürt gençlerin kaygı haritasında kayda değer bir rolü bulunuyor. Araştırmada, ülkedeki adalet sisteminin öngörülemez olması nedeniyle gençlerin kaygısının yükseldiği, özellikle Kürt kimliğini vurgulayan gençlerin, yaşanan haksızlıklardan ötürü kimliklerinden dolayı kendilerinin başına bir şey gelmesinden endişe ettiği tespitine yer verildi. Öte yandan, gençler topluma ve sisteme güvenmiyorlar. Bunun da kendi geleceklerine etki etme potansiyelinden kaygılılar.
İNTERNET KULLANIMI
Kürt gençler interneti hem sık kullanıyor hem de farklı kullanıyor. Kürt gençler arasında Twitter kullanımı Türkiye ortalamasının epey üzerinde. Türkiyeli gençler arasında yüzde 30 olan Twitter kullanımı, Kürt gençler arasında yüzde 44 seviyesine kadar çıkıyor. Twitter’ın diğer sosyal medya platformlarına nazaran çok daha politik bir karakterde olduğu düşünüldüğünde, Kürt gençlerin bu tercihinin ana akım medyaya alternatif olarak Twitter’ı takip etmelerinde ve politik gündemle de çağdaşlarına göre daha ilgili olmalarında yatıyor.
AYRIMCILIK
Araştırma raporunda, Kürt gençlerinin ayrımcılık tecrübelerine de yer verildi. Buna göre, çok sık ayrımcılığa uğruyorum diyenlerin oranı yüzde 28, ara sıra uğruyorum diyenlerin oranı yüzde 29, nadir de olsa uğruyorum diyenlerin oranı yüzde 30, hiç uğramıyor diyenlerin oranı ise yüzde 28’de kaldı.
ANA DİL
Gençlerin yarısı ana dilini iyi bildiğini söylese de gündelik hayatta dili pek kullanmıyor. Kürt gençlerinin en az beşte biri Kürtçeyi artık pek bilmiyor ve neredeyse hiç kullanmıyor. Kürtçe bilmeyenlerin bir kısmı ebeveynler tarafından hiç öğretilmediğini söylese de önemli bir kısmı da Kürtçe kullanımının zamanla azalıp dilin unutulduğunu söylüyor. Dili orta ya da iyi derecede bildiğini söyleyenlerin de önemli bir kısmı çoğunlukla Türkçe konuşuyor. Bilenler, Kürtçeyi en çok anne ve babalarıyla konuşuyorlar. Ebeveynleriyle çoğunlukla ya da tamamen Kürtçe konuşanların oranı üçte bir civarında. Kardeşler, arkadaşlar ve eş/sevgili ile iletişim dili kahir ekseriyetle Türkçe.
Araştırmada, özellikle Kürtçe’nin Kirmançkî lehçesinin kaybolmaya yüz tutan diller arasına girmesi, Kürtlerin önemli bir kesiminde bu kültürel asimilasyon ile birlikte politik taleplerin de azalacağı korkusuna neden olduğuna dikkat çekildi. Öte yandan süregelen asimilasyon politikalarının beklenen nihai amacının da bu olduğu genel kabul gören araştırma sonucunda göre; bir yandan dilin kullanımının azalıyor olması asimilasyonun etkisi olarak devam etse de öte yandan araştırma bulguları, bu durumun kimlik ve ona bağlı politik taleplerden vazgeçme ile neticeleneceği şeklindeki okumanın yanlışlığını gösteriyor. Araştırmada, Kürt kamuoyunun korkuyla ve devletin milliyetçi bürokrasisinin umutla beklediğinin aksine bugünün Kürt genç kuşağı, önceki kuşaklara oranla ana dilde eğitim, Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi gibi talepleri daha açık bir şekilde dile getiriyor ve talep ediyor. Araştırma sonucunda, gençlerin tamamına yakını Kürtçenin, okullarda yalnız başına ya da Türkçe ile birlikte eğitim dili olması gerektiği görüşü öne çıktı.
Batıya göç eden gençler, yaşadıkları ayrımcılığın ve muhatap oldukları siyasal ortamın milliyetçi karakterinden etkilediklerinden hem ayrımcılığa karşı refleks hem de baskın milliyetçiliğe yenilmemek için bir paratoner olarak ana dil ihtiyacına sığınıyorlar. Ana dillerinin kaybolmasının ortaya çıkaracağı sonuçları Kürt olmayan bir şehirde daha kolay görüyorlar.
SİYASAL TERCİHLER
Diğer gençler gibi, gündelik hayatın sorunlarının kaynağı olarak siyaset kurumunu gören Kürt gençler, bu sebeple siyasetle ilgililer ama siyasete yakın olmadıklarını aktardı. Araştırma sonucunun devamında şu ifadelere yer verildi: “Siyaset gençleri cezbetmiyor. Onlara hitap etmiyor. Siyasetin bir kısır döngü içinde olduğunu düşünüyorlar. Kürt gençlerini diğerlerinden ayıran faktörler siyasetin daha yapısal sorunları. Kürt gençleri, Kürt meselesinin çözüm bağlamında gündem olduğu dönemlerde genel siyasi havanın kendilerine iyi geldiğini, daha huzurlu ve siyasete ilgili hissettiklerini belirtmekle birlikte meselenin çözüm değil de çatışma ve güvenlik bağlamında ele alındığı bugün Türkiye siyasetinin genel işleyişinin Kürtlere karşı ayrımcılık içerdiğini düşünüyorlar.
Özellikle HDP’ye yakın Kürt gençleri kültürel alanda kendilerine kulvar açıp var olabildiklerini ve kendilerini gerçekleştirebildiklerini düşünürken siyasi alanda görünen şeyin ‘Kürtlerin hırpalanması, eziyet çekmesi’ olduğunu düşünüyorlar. Bu bağlamda Kürt gençlerinin kültürel alana ilgi göstermelerinin sebeplerinden biri ‘eziyet gördükleri’ siyaset alanından kültürel alana kaçışları olduğu söylenebilir. Kürt gençleri için sorunlar Türkiye’nin ve Kürtlerin sorunları şeklinde iki başlığa ayrılıyor. Bu iki başlıkta benzer sorunlar olsa da ana dil ve ayrımcılık Kürt gençlerini ayrıştıran önemli iki sorun alanı olarak ortaya çıkıyor. Kürt gençlerinin nazarında Türkiye hemen her konuda kötü durumda. En kötü durumdaki başlıkları kadın sorunları, ekonomi ve adalet şeklinde sıralayan Kürt gençleri, Türkiye’nin durumunu değerlendirirken gerek Türkiye genelindeki herkesten gerekse diğer gençlerden daha karamsar bir manzara görüyorlar.
Kürt gençlerin sosyo-kültürel olarak Türkiyelilik zeminine uzak olmayışları, özellikle batıya bir kuşak önce göç etmiş olanların daha Türkiyeli bir kültürün içinde yaşıyor olmalarına karşın gençlerin Kürt olmak sebebiyle yaşadıkları önemli sorunlar onların aynı zamanda aidiyet bağlarını zayıflatıyor. Gençler ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve Kürtçenin kullanımının hızla azalması sebebiyle üzüldüklerini belirtiyor. Ayrımcılık Kürt gençlerin en önemli sorunu olarak öne çıkıyor. Her 10 gençten 7’si ayrımcılık deneyimi yaşadığını paylaşıyor. Bu iki durum birlikte gençlerin kültürel ve coğrafi olarak Türkiyeli bir seyir izleseler bile ayrımcılık ve Kürt olmaktan kaynaklı diğer sorunlar sebebiyle Türkiye ile politik ve kamusal aidiyetlerinin zayıfladığını gösteriyor. Gençler ayrımcılığın, Kürt meselesinin çözüm tartışmaları etrafında gündem olduğu zamanlarda azaldığını ancak mesele çözümden uzaklaşıp şiddet/operasyon eksenli gündem olduğunda ayrımcılığın yıpratıcı biçimde yükseldiğini ifade ediyor. Dolayısıyla siyasetin hararetli bir konusu olan Kürt meselesinin hangi çerçevede ele alındığı gençlerin hayatını önemli biçimde etkiliyor.”
Raporun tamamına kurdish-studies.org adresinden ulaşılabilir.