Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), Türkiye'nin savaşta diretmesinin 101 yıldır sürdürülen çözümsüzlüğü derinleştirdiğini belirterek, savaşa, askeri operasyonlara ve Kürt karşıtı siyasete son vermesi gerektiğini kaydetti.
ürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), Türkiye'nin savaşta diretmesinin 101 yıldır sürdürülen çözümsüzlüğü derinleştirdiğini belirterek, savaşa, askeri operasyonlara ve Kürt karşıtı siyasete son vermesi gerektiğini kaydetti. PWK, PKK’nın şiddet ve silahlı eylemlerinin de Kürt halkına zarar verdiğini bu nedenle örgüte silahlı faaliyetlerine son vermesi için çağrı yaptı. Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ise, Kürtler özgür olmadıkça huzur ve güvenin sağlanamayacağını vurguladı.
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle açıklama yapan Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), 1 Eylül'ün savaşa, askeri operasyonlara ve silahlı eylemlere son verilmesinde bir başlangıç olması dileğinde bulundu.
Dünyanın yeni savaşlara, katliamlara, soykırımlara sahne olduğunu ve bu savaş sahnesinin her gün yeni savaşlarla büyüdüğünü kaydeden PWK açıklamasında şunlar yer aldı:
"BARIŞ UMUDU GÖZÜKMÜYOR"
"şu anda ülkemiz Kürdistan’da da savaş, ölüm, katliam,soykırım ve yıkım son bulmadı. Bugün de ülkemiz yine savaş alanına dönüşmüştür.
Türkiye Devleti’nin izlediği Kürt karşıtı, savaş ve şiddet siyaseti ne yazık ki hala tüm hızıyla devam ediyor. Barışa ve siyasal çözüme dair hiçbir belirti, umut ve adım kısa vadede görünmüyor.
"SAVAŞTA DİRETMEK ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ DERİNLEŞTİRİYOR"
Türkiye’de demokrasiden, barıştan yana güçlü, kitlesel bir hareketin olmayışı hala da acı bir gerçektir. Barışın da demokrasinin de en güçlü aktörü, yine savaşın en büyük mağduru olan Kürtlerdir.
Türkiye Devleti’ne bir kez daha çağrı yapıyoruz: Savaşta diretmek, 101 yıldır sürdürülen çözümsüzlüğü derinleştirmektir. Bu yolla hiçbir sorunu çözemezsiniz. Derhal bu savaşa, askeri operasyonlara, saldırılara ve Kürt karşıtı siyasete son verin"
"PKK SİLAHLI FAALİYETİNE SON VERMELİ"
PKK’nin şiddet ve silahlı eylemlerinin Kürt halkına zarar verdiğinin kaydedildiği PWK açıklamasında devamla şunlar yer alıyor:
"Türkiye Devleti’nin şiddet ve çözümsüzlük siyasetine, Güney Kürdistan’ı işgal emellerine elverişli bir zemin hazırlamaktadır. Kuzey Kürdistan’da silahlı eylemlerin zemini yoktur ve silahlı eylemler siyasal, demokratik, sivil mücadele araç ve yöntemlerinin önünü kesmektedir. Bu nedenle de PKK, Türkiye Devleti’nin savaşı durdurmasını beklemeden, derhal Kuzey ve Güney Kürdistan’daki silahlı eylem ve faaliyetlerine son vermelidir. "
"ÇÖZÜM İÇİN TÜM KÜRT PARTİLERİ MUHATAP ALINMALI"
Türkiye Devleti’ni, tüm Kürt partilerini muhatap alarak, Kürt ve Kürdistan meselesinin gerçek anlamda çözümünü masaya yatıracak diyalog ve siyasal çözüm sürecini başlatmaya çağırıyoruz."
PSK: "KÜRTLER ÖZGÜR OLMADIKÇA HUZUR VE GÜVEN SAĞLANAMAZ"
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ise,1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Gününün Kürdlerin özgürlüğünü istemekle, Kürdlerin hak ve özgürlük mücadelesini desteklemekle anlam kazanacağını belirtti. Kürd sorununu şiddet yoluyla çözme siyasetinin sadece Türkiye’de değil aynı zamanda Ortadoğu’da da barışın tesis edilmesinin önündeki en büyük engellerden birisini oluşturduğu belirtilen PSK açıklamasında şunlar yer alıyor:
" Türk devletinin sadece Türkiye değil, Güney ve Batı Kürdistan’da Kürd halkına karşı yürüttüğü savaş son hızıyla devam ediyor. Türk uçaklarının Güney ve Batı Kürdistan’da yerleşim birimlerini, ormanlarımızı, dağlarımızı bombalamadığı gün yok.
Hemen her gün Türk ordu birlikleri Güney’de bir yeri işgal ediyor, kalıcı üsler oluşturuyorlar.
Türk devletinin bu yayılmacı, saldırgan ve Kürd sorununu şiddet yoluyla çözme siyaseti, sadece Türkiye’de değil aynı zamanda Ortadoğu’da da barışın tesis edilmesi önündeki en büyük engellerden birisini oluşturuyor.
Türkiye’de yaşanan kadın cinayetleri, güvenlik güçlerinin hak arayanlara uyguladığı şiddet, toplumu esir alan ve hayatın her alanında yaşanan şiddet arasında kopmaz bağlar bulunuyor.
Türk devleti Kürd sorununun şiddet yoluyla çözümünde israr ettikçe, Kürdistan’ın diğer paçlarına yönelik sadırı ve işgal politikasına devam ettikçe, şiddet tüm toplumu esir almaya devam eder. Türkiye’de ne demokrasi olur, ne halkın lokması büyür ne de huzur ve güven sağlanır.
1 Eylül Dünya Barış Günü, Kürdlerin özgürlüğünü istemekle, Kürdlerin hak ve özgürlük mücadelesini desteklemekle anlam kazanır.
Yıkım, sürgün ve ölümün diğer adı olan savaşa hayır!
Türk devleti Kuzey, Güney ve Batı Kürdistan’da Kürd halkına yönelik yürüttüğü saldırılara biran önce son vermeli, Kürd sorununun barış ve diyalog yolu ile çözümünün yolunu açmalıdır!"
TİGRİS