Koordinasyon Çerçevesi Güçleri, Sünni Güçler (Egemenlik ve Azim Koalisyonu) ve Kürtler ( Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği) bir sonraki hükümetin genel özelliklerini ortaya koymak adına üç gün süren müzakereler gerçekleştirdiler.
Belge henüz basına sızmadı. Ancak bugün bitmesi beklenen tatilin sona ermesiyle, Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi arasında müzakere olup olmayacağının net olmadığı bir dönemde, Kürtler için belirtilen koşulların geçerliliğini ve Sünnilerin hükümeti kuracak Koordinasyon çerçevesinin güçleriyle ilişki kurduğu belirtiliyor.
Mukteda es-Sadr’ın liderliğindeki Sadr Haraketi, olağandışı bir şekilde çeşitli siyasi güçlerden bir delegasyon oluşturma veya diğer Şii rakibi ile ikili ilişkiler (Koordinasyon Çerçevesi) düzeyinde yaşanan gelişmeler konusunda yaklaşık bir haftadır sessizliğini sürdürüyor.
Taraflar arasındaki müzakereler gizliliğini korurken süreçte yaşananlar hakkında bilgi sahibi siyasi bir kaynak yaptığı açıklamada, yaşananların bu taraflar arasında entegre bir hükümet programı üzerinde bir anlaşma için resmi müzakereler olmayabileceğini ancak Kürtlerin ve Sünnilerin Şii ortakları test etme girişimi olarak tanımlanabileceğini söyledi. Yıllardır tekrarların Sünni talepleri ve Kürt koşullarının yerine getirilmesiyle anlaşmaya varılmış olunabileceğini vurguladı. Kaynak, söz konusu müzakereleri resmi olmaktan ziyade genel nitelik haline getiren durumun Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Siyade (Egemenlik) İttifakı ve Müsenna es-Samarrai liderliğindeki Sünni Azim Koalisyonu’nun arasındaki taleplerdeki birliğin yanı sıra Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) ve Bafil Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) kerkük ve tartışmalı bölgeler, Şengal ve ordu ile Kürt Peşmergeler arasında ortak alanlar konusundaki mutabakat yöntemi olduğuna işaret etti.
Söz konusu kaynak, bu ilk müzakerelerin kimseyi bağlamasa da özellikle Sadr Hareketi’nin onayına katılan Koordinasyon Çerçevesi Güçleri’ni anlaşmaya ittiğini ancak bunun muhtemelen Sadr yanlılarının eski müttefiklerinin (Sünni Egemenlik Koalisyonu ve KDP) onlardan çok uzaklaştığı anlamını taşıdığını bildirdi.
Önümüzdeki birkaç gün içinde Sadr’la görüşmek için el Hanana’ya üçlü bir komitenin gideceğini aktaran kaynak, bu müzakerelerin aynı zamanda bir sonraki hükümete katılım biçimi üzerinde anlaşmaya varmak ve erken seçimlere yol açan geçiş aşaması yönetme konusunda vizyon dahil herhangi bir formülü reddetmeleri için bir fırsat vereceğini kaydetti.
Müzakerelerden sızan bilgilere göre Sünniler şu taleplerde bulundular:
- Milletvekilli seçim kanunun üç ay içerisinde değişmesi
- En fazla bir yıl içinde erken parlamento seçimi yapılması
- Terörle Mücadele Kanunu’nda tanım ve kapsamlılık ile ilgili değişikliklere gidilmesi
- Kurtarılan valiliklerin yeniden inşası için acil kriterler belirleyen Milli Güvenlik Kurulu Kanunu'nun çıkarılması
- Başkanlık ve tüm siyasi güçleri içeren Stratejik Politikalar Konseyi oluşturulması
- Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’nun kaldırılması
- Genel af yasasının kabul edilmesi
- Zorla kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması
- Yerinden edilenlerin Jurf Sakhar’a dönüşünün sağlanması
Sünniler ayrıca daha önce Şii ağırlıklı hükümetlerin tamamında uzun süredir tekrarlanan ve siyasi farklılıklar nedeniyle hiçbirine ulaşılamayan başlıklarda da çözüm talebinde bulundular.
Irak’ın başkenti Bağdat’taki gözlemcilere göre, gizli olmasına rağmen bu müzakereler, Şii Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin, cumhurbaşkanını seçmek ve başbakanı atamak adına tam bir oturum ortamı yaratmak için önümüzdeki birkaç dönemde parlamento görüşmeleri düzenlemeye devam etme ısrarını yansıtıyor. Ancak Koordinasyon Çerçevesi’nin Sadr Hareketi’nden uzaklaşmak için ne yapmak istediğine bakılmaksızın, Sadr yanlılarının sessizliğe devam etmesi halinde Koordinasyon Çerçevesi’nin, iki Kürt partisini cumhurbaşkanı adayını belirleme ve Sünnilerin taleplerinin çoğunu karşılamaya ikna etmenin yanı sıra üçte ikilik çoğunluk gerektiren cumhurbaşkanlığı seçimleri için planlanan oturuma katılım sağlamaları için Sünnilerle ve Kürtlerle zorunlu müzakerelere gidebileceği belirtiliyor.
Ancak yapılan değerlendirmeler Sadr Hareketi’nin farklı bir görüşü olması durumunda Koordinasyon Çerçecesi’nin Kürt ve Sünni iki endişeli ortağıyla üzerinde anlaşmaya çalıştığı planın çökebileceği yönünde. Sadr Hareketi’nin yeniden sokaklara dönmesi halinde ise Irak sahnesi her zamankinden daha karmaşık hale gelebilir. Bu durumun da tüm olasılıklara kapı aralayabileceği görüşü hakim.
Kaynak: (Şarkul Avsat)