Haber Merkezi- Elazığ’daki depremde UMKE görevlisi Emine Kuştepe enkaz altında kalanlarla Kürtçe konuşup yönlendirerek 8 kişinin hayatını kurtarmıştı. Emine Kuştepe’nin Kürtçe konuşarak 8 kişiyi kurtarması Kürtçe üzerindeki engelleri bir kez daha gündeme taşıdı.
Türkiye ve Kürt illerinde kamu kurumlarında Türkçe dışında ikinci bir dil kullanılmıyor. 5 dilde hizmet veren 112 Acil Çağrı Merkezleri de milyonlarca insanın konuştuğu Kürtçe’ye yer vermiyor.
Emine Kuştepe, “Adıyamanlıyım. Babam her zaman Kürtçe’yi iyi öğren, bir lisan bir insandır diyordu. Bildiğim Kürtçe burda işime çok yaradı. Babamı arayarak teşekkür ettim” dedi.
Emine Kuştepe’nin Kürtçe konuşması Kürtçe üzerindeki baskı ve engelleri Meclis gündemine taşıdı.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Yani sağlık alanında, bu tür afet alanlarında Kürtçe’nin kullanılması son derece önemlidir. Milyonlarca Kürt yaşıyor bu ülkede. Onların anadilinde kendilerine hitap edilmesi, bu tür acil durumlarda anadilinde sağlık hizmetinin sağlanması son derece önemlidir. Dolayısıyla anadilinde sağlık hizmetinin de, bu tür afet alanlarındaki hizmetlerin de Kürtçe verilmesi talebi, son derece meşru ve insani bir taleptir. Bunu bir kez daha herkesin görmüş olduğunu umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kürt siyasi taraflar da devlet yetkililerine çağrıda bulunarak Kürtçe’nin kamu kurumlarında serbest bırakılmasını istedi.
Rûdaw’a konuşan Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız, “Devletin bu dilin 30 milyon kişi tarafından kullanıldığını ve hayatın içinde olduğunu bilmesi gerekiyor. Dil hayat için gereklidir” diye konuştu.
Türkiye’de gerek iktidar gerekse de muhalefet partileri Kürtçe taleplerine karşı sessizliğini koruyor ya da karşı çıkıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu ay içinde İSMEK bünyesinde Kürtçe kursları başlattı. İSMEK’in Kürtçe kurslarına yoğun bir talep gösterildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kürtçe kurslarından sonra Kürtçe için istihdam olanağı sağlayıp sağlamayacağı merakla bekleniyor.
Muş Üniversitesi Akademisyeni Prof. Dr. Abdullah Kıran, “Bugün hava yolları seferlerinde Farsça, Almanca, İngilizce ve Arapça hizmet veriliyor ama Kürtçe’ye yer verilmiyor. Elazığ depremi dil meselesinin ölüm kalım meselesi olduğunu ispat etti. Devlet bu konuda katı olmamalı” dedi.
Rûdaw