Kürtçe için bir ilk: İranlı hukukçudan Kürtçe Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü

.

Van'da mülteci statüsünde yaşayan İranlı hukukçu Sabir Abdulahizad'ın hazırladığı Kürtçe Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü kitabı yayımlandı

Etnik, dini, sosyal ve siyasi sebepler nedeniyle İran'dan Türkiye'ye olan göç devam ediyor. Van ise sınır kenti olması nedeniyle başını rejim muhaliflerinin çektiği bu göçün ilk duraklarından.

Ülkelerinden ayrılan İranlıların büyük bir kısmı kentte kalarak yaşamlarına devam ediyor. Hukukçu Sabir Abdulahizad de bunlardan biri.

Van'da mülteci statüsünde yaşayan İranlı hukukçu Sabir Abdulahizad'ın hazırladığı Kürtçe Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü kitabı yayımlandı.

2015 yılında akademik çalışmalarından dolayı çalıştığı Mahabad Üniversitesi'nden atılan ve aynı yıl Van'a gelen Abdulahizad, uluslararası hukuku referans alarak hazırladığı sözlükte, 1224 farklı İngilizce hukuki terimi derleyerek Kürtçeye çevirdi.

Kürtçe için bir ilk olma özelliği taşıyan sözlükte, terimlerin Türkçe ve Farsça karşılıklarına da yer verildi.

İran'ın Urmiye kentinden olan Abdulahizad, 2014 yılında Hemedan Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü'nde doktoraya başladı, aynı yıl Mahabad Üniversitesi'nde hukuk dersleri vermeye başladı. 2015 yılında ise üniversiteden atıldı.

Üniversiteden atılma sebebinin siyasi olduğunu söyleyen Abdulahizad, bunun Kürt olması ve öğrencileriyle Kürtçe çalışmalar yapmasından kaynaklandığını savunuyor.
Hukuk çalışmalarını Kürtçe yaptığı gerekçesiyle doktora yaptığı üniversiteden atıldı 

İran'dayken Mahabad Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde ders veren Abdulahizad, uluslararası hukukla ilgilendiğini söylüyor.

Abdulahizad, Kürtçe sözlük hazırlama fikrinin anadiline olan bağlılığı sonucu filizlendiğini ifade ediyor ve üniversiteden kovulmasını da öğrencileriyle beraber Kürtçe akademik çalışmalar yapmasına bağlıyor;

5 yıl önce siyasi nedenlerden İran'dan çıkmak zorunda kaldım. Kimliğim ve akademik çalışmalarımdan dolayı üniversitedeki işimden atıldım.

Mahabad Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde çalışıyordum. Aynı zamanda doktora yapıyordum. Uluslararası hukuk alanıyla ilgileniyordum. Atıldıktan sonra çalışmalarımı sürdüremedim.

Öğrencilerimin çoğu Kürt'tü ve daha verimli olabileceği için çalışmalarımızı Kürtçe yapıyorduk. Hukukun evrensel ölçü ve kabullerini Kürtçe tartışmak ve bu yönde çalışmak için ilk şartın Kürtçe bir hukuk terim sözlüğü çıkarmak olduğu sonucuna vardım. Bir sözlük çıkarma fikri orada filizlendi.


Abdulahizad, gördüğü baskılar sonucu soluğu Van'da aldığını dile getiriyor.

Ailesiyle beraber Van'a gelen ve geçici koruma aldıktan sonra burada hukuk ve dil alanındaki çalışmalarını sürdüren Abdulahizad, İran'dayken çalışmalarına başladığı Kürtçe Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü'nü bitirerek yayımladı.
 

204 sayfadan oluşan kitapta, uluslararası hukukta kullanılan İngilizce kaynaklı 1224 terimin Kürtçe çevirilerine yer verildi. Sitav Yayınlarından çıkan kitapta, bu terimlerin Farsça ve Türkçe karşılıkları da kullanıldı.

Abdulahizad kitabında; Devletler Hukuku, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku, Uluslararası Anlaşmalar Hukuku, Uluslararası Örgütler Hukuku, Devletlerin Sorumlulukları İle İlgili Hukuk, Uluslararası Sorunlar ve Barışçıl Çözüm Hukuku, Uluslararası Havacılık Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku bölümlerinde geçen ve evrensel olarak kullanımda olan hukuki terimleri işlediğini söylüyor.


"Gördüğüm destek sayesinde yarım kalan çalışmalarımı sürdürdüm"

Abdulahizad, mülteci statüsünün getirdiği ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlara rağmen çalışmalarına devam edebilmesini, gördüğü desteğe bağlıyor ve şu ifadeleri kullanıyor:

Bu sözlüğü hazırlamak yılları bulan emekle mümkün oldu. Hazırlık çalışmalarımın büyük bir bölümünü de Türkiye'de mülteci statüsünde sürdürdüm. Mülteci olmanın ekonomik ve psikolojik sorunları başta olmak üzere birçok zorluğu var. Bu iki sorunu çözmeden akademik, kültürel veya sanatsal çalışmalar sürdürmek çok zor. Ancak burada sahiplenmem bu zorluklardan sıyrılmamı sağladı.
 

Abdulahizad, sözlükte 1224 tane İngilizce hukuki terimi derleyerek Kürtçeye çevirdi

"Bir şeyi savunmak için onu anlamak lazım, dilin önemi burada" 

"Bir şeyi savunmak veya adaletin yerini bulmasına katkı sunmak için onu anlamak lazım, dilin önemi burada" ifadelerini kullanan Abdulahizad, Türkçe bilmeyenlerin de yaşadığı bir coğrafyada avukatların veya diğer hukuk çalışanlarının Kürtçe bilmesinin daha iyi olacağına inanıyor.

"Savunuculuğu veya avukat müvekkil ilişkisini doğru ele almak lazım" diyen Abdulahizad, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bu iki taraf, her şeyin başında birbirlerini iyi anlaması lazım. Bu mesleki bir gereklilik de aynı zamanda. Avukat müvvekilini daha iyi savunması için ilkin onun derdini veya dile getirdiği içeriğin detaylarını doğru anlaması lazım.

Nitekim çoğunun Türtçe bilmediği bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu insanların kendini doğru ifade etmesi lazım, Türkçe bilenlerin çoğu bile bazen Kürtçe kendilerini daha iyi ifade edebiliyor.

Savunmak veya adaletin sağlanması ile ilgili süreç, bırakın cümleye; bazen bir bağlaç kullanımına göre değişebiliyorken müvekkilini anlamadan onun hakkını savunmak mümkün olur mu?


Van Barosu'na bağlı avukatlara Kürtçe ve Kürtçe hukuk terimleri dersleri veriyor

Kentte ailesi ile beraber yaşayan Abdulahizad, Farsça dersler vererek ve çeviriler yaparak hayatını idame etmeye çalışıyor.

Son dönemlerde Van Barosu Kürtçe Dil Komisyonu ile beraber baroya bağlı avukatlara farklı seviyelerde Kürtçe dersler ve Kürtçe hukuk terimleri konusunda eğitimler veren Abdulahizad, bu eğitimin kendisinin yıllardır hayal ettiği bir çalışma olduğunu söylüyor:

Burada Farsça dersler vererek ve Kürtçe, Farsça ,İngilizce ile Türkçe çeviriler yaparak ailemi geçindirmeye çalışıyorum. Avukatlara Kürtçe dersler vermek uzun zamandır hayal ettiğim bir şeydi. Burada çalışan avukatların Kürtçe öğrenmek istemesi ve baro yönetiminin bu yönlü bir çalışma başlatması beni çok mutlu etti açıkçası. Çünkü ben de halihazırda bu alanda çalışıyordum. Böyle bir öneri gelince kabul ettim.
 

Sabir Abdulahizad, Van Barosu bünyesinde avukatlara Kürtçe dersler ve Kürtçe hukuk terimleri eğitimi veriyor / Fotoğraf: MA

  

Daha önce Diyarbakır Barosu ve Mezopotomya Vakfı tarafından hazırlanan Hukuk Terimleri Sözlüğü çalışmasında da yer aldı 

Kitabı hazırlama sürecinde yaşadığı zorlukları, "Evrensel hukuku anadilim olan Kürtçe ile çalışmak istiyordum. Bunu yapmak zordu; çünkü yararlanabileceğim bir kaynak yoktu" sözleriyle aktaran Abdulahizad, bu durumun sorumluluğunu artırdığını dile getiriyor.

2018 yılında Diyarbakır Barosu ve Mezopotomya Vakfı ortaklığıyla hazırlanan Kürtçe Hukuk Terimleri Sözlüğü kitabının danışma kurulunda yer alarak, kitabın editörlüğünü yapan Abdulahizad, iki sözlük arasındaki farkı ise şöyle açıklıyor;

Kürtçe Hukuk Terimleri Sözlüğü'nün çalışmalarına katıldım, editörlük yaptım. Sonra da Uluslararası Hukuk Terimleri Sözlüğü'nü hazırladım. İki sözlük arasında farklar var.  Birincisinde iç hukukun terimleri vardı ve bu terimlerin yorumlarına ve tanımlarına yer vermiştik.

Benim kişisel çalışmamda ise evrensel hukuk esas alındı ve İngilizce terimlerin Kürtçe karşılıkları derlendi. Dil özelliklerini dikkate alarak uluslararası hukukta kullanılan terimlerin Kürtçe versiyonlarını oluşturmaya çalıştım. Dil ve hukuk otoriteleri tarafından oldukça teveccüh aldığını söyleyebilirim.


Yarım kalan doktorasını tamamlamak istiyor

"Hayatınıza ve çalışmalarınıza burada mı devam etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusunu "Başka ülkeye gitmek istiyorum. Doktorayı tamamlamak içimde kalmış öylece. Bunu yapabileceğim  daha özgür bir ülkeye gitmek ve sonra dönüp halkıma hizmet etmek istiyorum" sözleriyle cevaplayan Sabir Ebdulahizad, hazırladığı sözlüğün ikinci cildini de basmayı planladıklarını söyleyerek bitiriyor konuşmasını.

Şenol Balı / Independent Türkçe

Kurdistan Haberleri

Valilik yasakladı, kadınlar haykırdı: Jin jiyan azadî
Mesrur Barzani: Terör bitmedi, Uluslararası Koalisyon'a ihtiyacımız var
Hakan Fidan: Erbil ile Bağdat arasında boru hattı yakında açılabilir
Irak Cumhurbaşkanı: Türkiye'de Kürt meselesinin barışçıl çözümünü destekliyoruz
Reber Ahmed: Uluslararası koalisyonla ilişkilerimizi yeniden yapılandırmalıyız