Haseke’de bulunan hapishaneden firar eden IŞİD militanları ile Kürt güçleri arasında 10 gün davam eden çatışmalar sona erdi. ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) IŞİD’li militanları yendi ama yaşanan hadise yankılanmaya devam ediyor.
IŞİD’li militanların bir kısmı yakalanırken bir kısmı ise komşu ilçelerdeki evlere sığınarak sivilleri rehin aldı. Kürt savaşçılar, kaçak militanları avlamaya devam ederken ilçelerde yaşayan siviller ise evlerine kapanmış durumda. Endişe içinde olanlar ise yerlerini terk ettiler.
Hapishanenin adını aldığı Geweran semtinde yaşayan beş çocuk annesi Muna Farid, "Çok korktuk. IŞİD buradaki herkes için sorun. Savaşçılarımız da bu endişenin farkında” dedi.
ABD’nin yüksek tirajlı gazetelerinden Los Angeles Times, DSG’nin IŞİD’le olan mücadelesini sayfalarına taşıdı. Gazete yazarlarından Samya Kullab kaleme aldığı, “Hapishane savaşından etkilenen Kürtler, IŞİD'e karşı uluslararası yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor” başlıklı yazısında, “Militanların istihbarat uyarılarına rağmen böylesine büyük bir saldırıyı gerçekleştirebilmeleri SDG'ye ağır bir darbe oldu. DSG bu saldırının, dünya güçlerine daha fazla desteğe ihtiyaçları olduğunu göstereceğini umuyor. Kürt güçleri, IŞİD’in Suriye'de tekrar canlanmasını önlemek için büyük ölçüde kendi başına bırakılıyor” diyor.
“Kürtler: IŞİD yeniden güçlenirken, uluslararası güçlerden yeterli desteği alamıyoruz!”
Bölgedeki Kürt yöneticiler saldırı sonrası yaptıkları açıklamalarda uzun zamandır söylediklerini tekrar ederek: IŞİD yeniden güçlenirken, onlarla savaşmak ve yüzleşmek için uluslararası güçlerden yeterli desteği alamıyoruz.”
Son IŞİD saldırısında en az 121 SDG savaşçısı hayatını kaybetti. Kürtlerin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 20 Ocak'taki hapishane saldırısının kendileri için sürpriz olmadığını söylüyor. Yerel istihbarat kaynakları, bölgede giderek artan sayıda IŞİD hücresinin bulunduğunu ifade ediyor. Ancak Kürtler, Türkiye ile yaşanan çatışmalar, yetersiz uluslararası yardım ve Suriye'nin ekonomik krizi de dahil olmak üzere çeşitli baskılar nedeniyle harekete geçemediklerini söylüyorlar.
IŞİD'e karşı hapishanede savaşan komando birliği başkanı Heval Kortay, "IŞİD'in uyuyan hücrelerinin artmasının ve güçlenmesinin ana nedeni, uluslararası sessizlik ve teröre karşı zayıf destekten kaynaklanıyor. Savaşmak için yeterli olmayan kaynaklara güvenemiyoruz” diyor.
IŞİD, ABD’nin Perşembe günü Rojava’da düzenlediği ve grubun lideri Haşimi Kureyşi'nin öldürüldüğü baskında darbe aldı. Ancak grubun iki yıl önceki toprak yenilgisinden sonra komutası dağılmış durumda. Irak ve Suriye’de yaptıkları isyan ve saldırılar şu an için duracak gibi görünmüyor.
Uluslararası Kriz Grubu'nda kıdemli analist olan Dareen Khalifa, "IŞİD'in üst düzey liderliği bir süredir örgüte geniş stratejik rehberlik sağlıyor. Ancak günlük komuta ve kontrol sağlayamıyor. IŞİD'in çeşitli militanları, yeni lider ya halef belirlenene kadar yerel isyanlarını uygulamaya devam edeceklerdir” dedi.
“Türkiye’nin sık sık DSG ile çatışması, IŞİD karşıtı mücadeleyi baltalıyor”
IŞİD 2019'da son kontrolünü kaybettiğinden beri Suriye ve Irak'ta ağırlıklı olarak güvenlik güçlerini hedef alan düşük seviyeli vur-kaç saldırıları düzenleyen hücrelerde yeraltına inmiş durumda. Bu saldırılar büyüyor, grubun ivme kazandığına dair korkuları da beraberinde getiriyor.
Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir yönetim tarafından idare edilen Rojava ve onun silahlı gücü SDG, ABD güçlerinin desteğiyle IŞİD'i bastırmaya çalışan ana grup konumunda. Ayrıca kamplar ve hapishanelerde yaklaşık 10.000 IŞİD’li ve ailelerini de gözlemliyorlar.
Özellikle Rojava’yı yöneten Kürt güçlerini, terörist bir grup olarak gören Türkiye’nin onlarla sık sık çatışmaları, IŞİD karşıtı mücadeleyi baltalıyor. Ayrıca, bölgedeki halkın birçoğu ABD’nin çekileceğinden veya Şam rejiminin bölgenin kontrolünü yeniden kazanacağından korkarak SDG’ye istihbarat sağlayarak kendilerini tehlikeye atmaktan çekiniyorlar.
“Kürtler, IŞİD’in tekrar canlanmasını önlemek için büyük ölçüde kendi başına bırakılıyorlar”
DSG Komando şefi Heval Kortay, SDG'nin uzun zamandır hapishanenin IŞİD'in hedefi olacağının farkında olduğunu ve bölgede giderek artan uyuyan hücre hakkında istihbarat aldıklarını söyledi. Bazı militanlar da kontrol noktalarında bir şekilde sivillerin arasına karışıyor. Diğerleri kasabalara taşınıyor, daire kiralıyor ve hücre evi kuruyorlar dedi.
Şimdi hapishane tamamen DSG kontrolünde, ancak Kürtler daha fazla saldırı beklediğini ifade ediyorlar. Militanlar kelimenin tam anlamıyla hapishane çevresinde gizlice kalıyorlar. SDG birlikleri, bölgeden kendilerine yardım eden halkın istihbaratına dayanarak uyuyan hücreleri bulmak için baskınlar düzenliyor.
Militanların istihbarat uyarılarına rağmen böylesine büyük bir saldırıyı gerçekleştirebilmeleri SDG'ye ağır bir darbe oldu. DSG bu saldırının, dünya güçlerine daha fazla desteğe ihtiyaçları olduğunu göstereceğini umuyor. Kürt güçleri, IŞİD’in Suriye'de tekrar canlanmasını önlemek için büyük ölçüde kendi başına bırakılıyor.