Kürtler siyaset yapmasını bilmiyorlar derken, siyasetle uğraşan bütün Kürtleri kastetmiyorum. Siyasi arenada belli bir mevki sahibi olan bazı partilerin kadroları veya bazı kişiler günü geldiğinde yanlış kararlar alarak hareket ediyorlar.
Saddam Hüseyin, Enfal olayını ortaya atarak gece yarısı 182 bin silahsız ve savunmasız Kürd insanını evlerinden alarak götürdü, hunharca katletti.
O günkü Filistinlilerin lideri, Kürd düşmanı olan Yaser Arafat gitti, Saddam Hüseyin'i tebrik etti. Bugünkü Filistinlilerin lideri Mahmud Abbas da 'Ortadoğu'da bağımsız Kürd Devleti kurulursa felaket olur' diyor.
Dört parçaya bölünmüş Kürdistan'da bazı siyasi partilerin liderleri veya kadroları, ya siyaset bilmiyorlar, ya da farkına varmadan başkaları tarafından aldatılıyorlar. Fuat Mahsum, sen kim oluyorsun ve niçin Araplara yağ çekiyorsun. Mam Celal Talabani’yi, Irak Cumhurbaşkanlığına getiren, Mesud Barzani idi. Mam Celal dünya çapında büyük bir siyasetçiydi. Gecesini gündüzüne katarak çalıştı ve beyin kanaması geçirdi. 3 Ekim 2017 günü, Allah’ın rahmetine kavuştu. Fuat Mahsum sen nerde siyaset nerde.
HDP’nin dün aldığı kararın son cümlesini yazıyorum: “Trump, Kudüs kararı ile bölgesel bir savaşın fitilini ateşlemeye çalışıyor.” Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması.
Fuat Mahsum ve HDP Merkez Yürütme Kuruluna ve bunlar gibi düşünen Kürt siyasi partilerin yöneticilerin tümüne söylüyorum. Bir cemaatte veya bir toplantıda sözüm para etmiyorsa kendimi küçük düşürüp o cemaatte veya o toplantıda konuşmam.
Okuduğum ve bildiğim kadariyle dünyada hiçbir millet 210 sene belli aralıklarla ulusal kurtuluş mücadelesini vermemiş. Siyasetle uğraşanlar mutlaka biliyorlar. Babanzade Abdurrahman Paşa 1806’da ayaklanma başlattı. Şimdi dört parçada da Kürtler savaşıyor ve en büyük zararı görenler yine Kürtlerdir. Niçin? Kürtlerin devleti olmadığı için büyük zararı görüyorlar. Daha yeni Güney Kürdistan'da bir referandum oldu; Türkiye, İran ve Irak bir bardak su da fırtınalar kopardılar. Dünya genelinde de yalnız İsrail, Kürtlerin bağımsızlık referandumunu destekledi. “Düşmanımın düşmanı olan benim dostumdur.“ Akebinde 16 Ekim ihanetini yaşadık. Eğer gerçeği aramak istiyorsanız, Kürtlerin gerçek dostları, İsrail’dir. Kürt siyasetçileri bana inanmıyorsanız okuyun ve araştırın.
Xalid Bin Velid'in, Diyarbakır’ı işgal ederken, Kürtleri nasıl katlettiğini öğrenmek isteyen Kürtler, Şevket Beysanoğlu’nun yazdığı 'Diyarbakır Tarihi'ni okusunlar.
Bugün dünyanın süper gücüne sahip olan ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ediyor, koskoca Rusya, İngiltere ve benzeri devletler sessiz kalıyorlar. Hiçbir devletin dikkate almadığı Kürtler'in bazı acemi siyasetçileri, Kürtlere düşmanlık eden Arapların yanında yer alarak, ABD Başkanı'na karşı çıkıyorlar. Petrolün fışkırdığı coğrafyada, internetteki bilgiye göre 350 milyon Arap var. 8.654.900 Yahudi var. 350 milyon Arap’ın gücü 8.654.900 Yahudi’ye yetmiyor. Bizimkiler ise petrolün bu gür ateşinde kendilerini yakmaya çalışıyorlar.
İsrail devlet yetkilileri her gün demeç veriyorlar. Diyorlar ki 3000 yıldır Kudüs, Yahudilerin başkentidir. 70 yıldır İsrail’in başkentidir. Kimse buna karşı sesini çıkarmıyor. Siyaset bilincinden yoksun olan ve "Kürd'üm" diyen siyaset fakirleri dostlarının yanında yer almıyorlar. Kendi düşmanlarının yanında yer alıyorlar.
Kürtlere söylüyorum. Arapları tanımak isteyenler, Doz Yayınevi'nde basılan ve Ekrem Cemilpaşa’nın yazdığı 'Kürdistan Kısa Tarihi' kitabını okusunlar.
Bu coğrafyada enerji kaynakları olmasaydı, dünyanın öbür ucunda olan ABD’nin ne işi vardı Ortadoğu da.
Dürüst olmak lazım. Kim bana yardımcı oluyorsa ben onu desteklerim.