2004 yılında İsveç’te yaşayan Kürtler tarafından kurulan ve Kürt Barcelonası olarak bilinen Dalkurd spor kulübünü, kulüp başkanı Welat Kılıçaslan ile konuştuk. Kılıçaslan, sosyal bir proje olarak kurulan kulübün; Kürtleri buluşturması, Kürtlerin tanıtılması ve Kürt gençlerinin entegrasyonu gibi konulardaki çalışmalarıyla bir futbol takımdan daha fazlası olduğunu söylüyor.
İsveç'in Borlänge kentinde Kürtler tarafından 2004 yılında sosyal bir proje kapsamında kurulan Dalkurd FF futbol takımı 10 yıl gibi kısa bir sürede 8’inci ligden 1’inci lige çıkıyor. Bu yıl İsveç İkinci Ligi’nde (Superettan) mücadele eden kulüp, kötü sonuçlar alsa da hala Kürt sporseverlerin en büyük ilgi odaklarından.
Dalkurd'un armasında Kürt bayrağı, formasında yeşil, sarı ve kırmızı renkleri bulunuyor. Toplamda 450 futbolcusu olan kulübün oyuncularının çoğu Kürtlerden oluşuyor. İsveç, Gambiya, Filistin, Gana, Makedonya, Moldova, Kosova, Arjantin, Sırbistan ve Rusya gibi birçok ülke vatandaşı oyuncular da Dalkurdun formasını terletiyor.
Birçok ulustan futbolcusu olan Dalkurd, dünyada ve Avrupa’da birçok kişi tarafından ‘Kürtleri temsil eden takım’ olarak biliniyor. Bu yönüyle Dalkurd, bir takımdan öteye geçmiş ve Avrupa ‘da Kürtleri yakından ilgilendiren çalışmalar da yapıyor. Zaten kulübün kurulması da tam da bu ve benzer ihtiyaçlardan doğuyor. Ülkedeki Kürt gençleri, uyuşturucu bağımlılığına karşı sportif aktivitelere yöneltmek için kurulan Dalkurd, çeşitli organizasyonlarla Avrupa’ya göç etmiş veya orada doğmuş Kürt gençlerin memleketleriyle bağını koparmamayı hedefleyen bir köprü şeklinde tarif ediyor kendini. Kürtler gibi İsveç’teki diğer mültecilerin entegrasyonunu sağlamak da bu kulübün temel amaçlarından.
Dalkurd: Futboldan daha fazlası
"Futboldan daha fazlası’’ sloganını kullanan DalKurd, öte yandan Kürtlerle ilgili gelişmelere de kayıtsız kalmamış. Takım, Kobani, IŞİD tarafından kuşatıldığında sahada İŞİD’e karşı pankart açmıştı. 2017 yılında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yapılan bağımsızlık referandumunun desteklenmesi için yapılan bir yürüyüşe öncülük yapmıştı. Yine 2011 yılında Van’da yaşanan depremde zarar gören depremzedeler için yardım gönderen Dalkurd, son olarak İran’da Jina Amini’nin öldürülmesi ile başlayan protestolara destek olmak için oynayacağı bir maçta sahaya pankartla çıkmaya çalışmış ancak talepleri federasyon tarından ret edilmişti.
Öte yandan Dalkurd, kurulduğu şehir olan Dalarna’nın ismini almış. "Dalarnalı Kürtler" anlamına geliyor. Geçtiğimiz yıl, kulübün isim ve renklerinin değişeceği yönünde iddialar ortaya atılsa da bu konuda bir çalışma henüz yapılmış değil.
Kulüp Başkanı Kılıçaslan: Dalkurd, sosyal sorumluluk projesi olarak kuruldu
Dalkurd FF’nin başkanı Welat Kılıçaslan, Dalkurd’un felsefesini, yakaladığı başarıları ve hedeflerini Kısa Dalga’ya anlattı. Geçtiğimiz şubat ayında takımın kurucularından biri olan Ramazan Kızıl’dan başkanlık görevini devralan Kılıçaslan (48), 1985 yılından beri İsveç’te yaşayan Mardinli bir iş insanı.
2016 yılından beri kulübün yöneticileri arasında yer alıyor. Kılıçaslan, takımın kuruluş süreci hakkında şu bilgileri vererek başlıyor konuşmasına; "2004 yılında Borlänge şehrinde 6-7 kişinin girişimiyle kuruldu. Gençlerin uyuşturucu bağımlılığından kurtulması için mücadele etmek isteyen bir dernek mahiyeti taşıyor ilkin. Dalkurd bu misyonu oynadı ve başardı da. Uyuşturucuya bulaşmış birçok Kürt genci farklı aktiviteler sonucu kurtuldu diyebiliriz. Dalkurd bünyesinde futbol oynama fikri ise tam burada ortaya çıktı. Bu gençlerin sporla meşgul olması ve farklı yollara savrulmasının sporla engellenmesi gibi bir fikir vardı. Sosyal sorumluluk projesi olarak kurulan Dalkurd’un spor alanına evrilmesinin temeli böylece atıldı. Tabi bu fikir Borlänge kentindeki spor kulüplerin yardımı ve desteği ile olgunlaştı ve spor kulübü kuruldu." Takımın kısa ömrüne rağmen İsveç liginde hızlıca yükseldiğini kaydeden Kılıçaslan, bu yönüyle tarih yazıldığını anlatıyor.
Dalkurd Futbol Kulübü başkanı Welat Kılıçaslan (Foto: Şenol Balı/ Kısa Dalga)
İsveç’te doğmuş bir Kürt gence “Dalkurd senin için nedir?” sorusunu soruyorlar. Genç, “Dalkurd, bana ülkemi hatırlatıyor,’’ diyor.
Dalkurd’un aynı zamanda Avrupa ve dünyada Kürtlerle ilgili lobi çalışmaları da yaptığını aktaran Kılıçaslan, böylelikle Kürtlerin tanınmasına katkı sunduğunu ifade ediyor; “Temel sloganımız: Dalkurd, futboldan daha fazlası” şeklinde. Dalkurd, diaspora ve dünyada lobi çalışmaları da yapıyor aslında. Kürtler için birçok şey ifade ediyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde bir çocukla röportaj yapıyorlar ve “Dalkurd senin için nedir?” şeklinde bir soru soruyorlar. Genç de “Dalkurd, bana ülkemi hatırlatıyor,” diyor. Dalkurd, ismiyle renkleriyle sembolleriyle İsveç’te doğan bir gence ülkesini hatırlatıyor. Yine Arjantin, Gana gibi birçok ülkeden oyuncularımız var. Bunlar Kürtleri, dünyada tanıtıyorlar. Sportif başarıların yanında Dalkurd’un bu misyonu da var. Kürtleri tanıtmak, dünya halkının onlar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak. Birçok dernek kurum veya partimizin yapamadığını Dalkurd başarıyor belki.”
“Parti ve ideolojilerin bayrakları yasak, tek payda Kürtlük”
Statta herhangi bir parti ve ideolojiyi temsil eden simgelerin kullanılması yasak. Kılıçaslan’a göre temel amaçları Kürtleri ‘Kürtlük paydasında’ buluşturmak. “Her maçta stat Kürt renkleri ile donatılıyor. Mesela Avrupa’daki en büyük bayrağı biz stadımızda açmıştık. Yine taraftarlar geldiğinde maç, “Ey Reqip” marşından sonra başlıyor. Dalkurd bayrakları dışında herhangi bir ideoloji veya siyasi partinin bayrağının açılması yasak.’’
“Avrupa liglerinde oynayan birçok Kürt futbolcu Kürt olarak bilinmiyor”
Kılıçaslan, Kürt futbolunun kötü durumda olduğuna dikkat çekiyor ve Avrupa’da üst düzey takımlarında top koşturan Kürt oyuncuların Kürt olarak anılmadığını dile getiriyor. Dalkurd’un Kürt futbolunun gelişmesi konusunda öncülük yapmak istediğini belirten Kılıçaslan, “Kürt futbolu şu an için oldukça kötü durumda. 40-50 milyonluk bir halktan bahsediyoruz, şu an birçok büyük Avrupa kulübünde oynayan Kürt oyuncular var ama Kürt kimliği ile bilinmiyorlar. Borussia Dortmund’ta Kürt oyuncular var, Premier Lig’de ve Fransa’ da yine birçok Kürt oyuncu var. Ama Kürt olarak tarif edilmiyorlar. O yüzden Kürtlerin sistemsel olarak yapılar ve futbol akademileri kurması lazım. Deneyimli kulüplerin tecrübelerini paylaşmamız lazım. Buradaki futbolun teknik özellikleri Avrupa’daki fiziğe dayanan futbolu ile buluşturabiliriz. Böyle olursa birçok önemli oyuncu çıkarabiliriz. Gençlerimiz etkin ve yetenekliler ama biz şimdiye kadar sahip çıkamadık. Dalkurd bu çalışmada öncü olmak istiyor. ‘’
“Takımın oyun felsefesi İsveç anlayışından farklı”
Öte taraftan Dalkurd’un bir diğer özelliği de İsveç liginde en çok gol atan takım unvanını hala elinde tutması. Topu elinde tutan, yaptığı pas oyunuyla İsveç’te alışagelmiş futbol mantalitesinden ayrılıyor. Kılıçaslan takımın futbol anlayışı hakkında şunları söylüyor: “Dalkurd’un futbol felsefesi, İsveç futbol anlayışından farklıydı. Korkmayan ve saldıran bir oyun tarzı vardı. Topla oynamak isteyen, paslarla rakibi zorlayan oyun yapısı son iki yıldır değişiyor maalesef. Savunma anlayışımız da takım avunmasına dayanıyordu ama bunu da yapamaz hale geldik. Son iki yıldır ligde en çok gol yiyen takım biziz. Yine en az gol yiyen takım da biziz. İki yıldır bazı aksilikler var açıkçası ‘’
Takımda Kürtler kadar başka halklardan da oyuncular var
Şu sıralar maçlarını Upsala kentinde oynayan Dalkurd, son dönemlerde tribünleri doldurmakta zorlanıyor. Kılıçaslan, stadın uzak olmasını bu durumun sebeplerinden biri olarak gösteriyor ve sahadaki oyuncuların durumdan etkilendiğini aktarıyor. “On bir bine yakın kapasitesi olan, belediyeye ait bir stat. Türbinleri son zamanlarda dolduramıyoruz. Bu manzara oyuncuları da etkiliyor. Mesafe falan etkili olabilir ama Kürtlerin Dalkurd’u sahiplenmesi lazım. Borlänge’ den Upsala’ya geldiğimizde iki yıl stadımız yoktu, maçları başka bir kentte oynuyorduk. Daha sonra da pandemi başladı. Tüm bu nedenlerle şu an türbinleri dolduramıyoruz diyebilirim. Yine sportif başarılarının gelmemesi de taraftarları etkiliyor.”
“Şu an 10 ayrı takımımız var. Akademideki çocuk takımlarımız oldukça başarılı. Yine kadın futbol kulübümüz var. Bu takımlarda Kürtler gibi İsveç vatandaşı diğer halklardan da oyuncular var. Kürt kimliğimiz mevcut. Aslında iki kimliği beraber taşıyoruz. Kürt ve İsveç’te bulunuyoruz şeklindeki iki ayrı kimlik bize destek veren yabancı taraftar veya sporcuların zor durumda kalmasını engelliyor.”
Kulüpte Kürt oyuncularının yanı sıra birçok ulustan oyuncu bulunuyor (Foto: Dalkurd FF)
Dalkurd’ un tanıtılması ve iş birliğinin geliştirilmesi için bir dizi çalışma başlatıldı
Kılıçaslan, şu sıralar Türkiye’ye gelerek Dalkurd’un tanıtılması ve iş birliğinin geliştirilmesi için bir dizi çalışma yapıyor. Kürtler, Dalkurdu tanımak istiyor. Biz de bu isteğe cevap olabilmek için Diyarbakır’da bir ofis kurmaya çalışıyoruz. Amedspor’un desteğiyle yapmak istiyoruz. Böylece varsa biz eksiğimiz tamamlamak istiyoruz. Aynı zamanda burada üye de kazandırmak istiyoruz takıma. Kürtlerin aynı zamanda Amedspor’a destek olması lazım. Üye olabilirler veya mali olarak destek verebilirler. Yine varsa bir uzmanlık alanı bu yönlü de destek olabilirler. Sanıyorum bizim gibi Amedspor’un da bu yönlü bir desteğe ihtiyacı var. Amedspor, yaşananlara karşı nasıl güçlü kalabilir, nasıl destekleyebiliriz diye düşünmemiz lazım. Omuzlarına bindirilen yükü hafifletmemiz lazım. Buraya bir önceki gelişimizde Amedspor, Urfaspor ve Mardinspor ile konuşmuştuk, hatta Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki 4 takım ile de paylaşmıştık. Hep beraber el ele vererek başarabiliriz.”
Kılıçaslan, şöyle tamamlıyor konuşmasını: “Kürtlerin destek olması lazım. Bu destek olursa Avrupa’da Dünyada da futbol adına başarılar elde edebiliriz. Üye olabilirler, maçları izleyebilirler. Kürtlerin güzel bir birliktelik kurmasını istiyoruz. Bu anlamda bir eksiğimiz varsa da dile getirilmeli ya da bize destek olunmalı. Kürtler arasında yeni bir fikir olgunlaştırabilirsek veya dünyaya bakışımızı güncelleyebilirsek sportif olarak birçok başarıya imza atacağımıza inanıyorum.”
Kulübün tanıtılması ve iş birliğinin geliştirilmesi için Van’a gelen Kılıçaslan, burada Dalkurd üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi, katılımcılara takımın üniformasını hediye etti
(Şenol Balı / Kısa Dalga)