Arap çöllerinde keşif edilen petrol sahalarının, Osmanlı devletinin hâkimiyetinde olduğunu gören İngilizler her aya Suud Bin Abdülaziz’e 5.000 sterlin maaş veriyordu. Suud Bin Abdülaziz’in yanında olan ajanlardan birinin kod adı “Filbi”dir. Ingiliz ajanları, Araplardan düzenli ordu kurmaya çok uğraştıkları halde, bir türlü beceremediler. Ingilizler, Araplara verdikleri silahlarla, Suud Bin Abdülaziz öncülüğünde Vehabiler, Osmanlıya karşı isyan başlattı.
Vehabi isyanlarını bastırmak için, II. Abdülhamit güvendiği ve sadık dost olarak gördüğü Mekke Şerif’i “Şerif Hüseyin”den yardım istedi. Şerif Hüseyin’in adamları, Suud Bin Abdülaziz’in kardeşini kaçırdılar. Suud Bin Abdülaziz kardeşini kurtarmak için mağlubiyeti kabul ederek isyandan vazgeçti. Aklımda kaldığına göre her sene Osmanlı devletine 30.000 altın vergi vermeyi kabul etti. Buna karşılık II. Abdülhamiz, Şerif Hüseyin’e bol miktara para ve kıymetli hedyeleri verdi.
Birinci Dünya Petrol Paylaşım Savaşı başladığı zama, II. Abdülhamit’in sadık dostu Şerif Hüseyin zaman geçirmeden, İngilizlerin yanına gitti. Dedi dört yüz yıldır, Osmanlı bizleri eziyor. Bizleri Osmanlının baskısından kurtarın. Araplar, İngilizlerin yanında yer alarak, Osmanlı devletine karşı savaştılar. Ingilizler cephede istedikleri hedefe ulaştıktan sonra, yani petrol sahalarını zapt ettikten sonra. Birinci Dünya Savaşına son noktayı koydular.
Birinci Dünya Savaşı devam ederken, meşhur İngiliz Ajanı Lawrence 1916 ve 1918 yılları arasında Arapları Osmanlı İmparatorluğuna karşı ayaklandıran ve Arabistanlı Lawrence adıyla bilinen İngiliz ajanı TE Lawrence’ın savaşın bitiminde Ortadoğu’nun siyasi açıdan şekillenmesi için bir harita çizer ve bu haritada Kürtlerin ve Ermenilerin ayrı birer devlet olarak örgütlenmesini istiyordu. Savaşın galipleri Fransızlar ve İngilizler tarafından dikkate alınmayan Lawrence’ın çizdiği Kürdistan haritası 2005 yılının sonlarında Londra’daki Emperyal Savaş Müzesinde sergilendi.
Birinci derecede İngilizler ve ikinci derecede Fransızlar, Petrol Paylaşım Savaşın sonunda, Arap çöllerinde 22.5 devlet kurdular. Bugün nüfusu 2.5 milyon olan Katar, kim bilir o dönemde Katar da yaşayan kaç bin Arap vardı. 0.5 oloan devlet istediğim Filistindir. Araplarda yalınız Filistin halkı devletsiz bıraktılar.
BBC’nin haberine göre, Lawrence’in çizdiği harita kısa bir süre önce keşfedildi. 1916’da dönemin İngiliz yetkilisi Sir Mark Sykes ile Fransız yetkili Franççois Georgess Picot’un üzerinde anlaşmaya vardıkları Ortadoğu haritasına karşı çıkan, Lawrence bunun yerine Ermeni ve Kürt devletinin kurulmasını istiyordu.
Lawrence’ın çizdiği haritada Kürdistan’ın sınırlarını belirlemişti. Kürtler ve Araplar bölgelerinde ayrı devletlerin kurulmasını istiyordu. BBC’nin internet sitesindeki harita incelendiğinde Lawrence fiili Kürt devletinin kurulmasını istediği açıktı.
Lawrence, bu önerilerini ve haritasını 1918’de İngiliz Savaş Kabinesi’nin Doğu Komitesine götürdü. Ancak Mezopotamya Araplarının da bir devlete sahip olmasını öneren Lawrence’ın haritası Sykes ve Picot tarafından kabul edilmedi. Lawrence’ın haritası Mezopotamya İngiliz Askeri yönetimince de benimsenmedi.
Lawrence’in önerdiği harita, İngiliz ve Fransız heyetleri tarafından kabul edilseydi, savaştan sonra yeni kurulan Arap devletleri gibi Kürt devleti de kurulacaktı. Kürtlerin katili İngilizlerdir. İngilizler için petrol, Kürtlerden daha çok kıymetliydi. Ingilizlerin değişik isimlerle kabul ettikleri 22 Arap devletini Cemyetı Akvam (Birleşmiş Milletlere) de kabul ettirdiler. Savaşın kuralıdır. Cephede güçlü olan barış masasında da güçlü olur.
Sayın Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi’nın belirttiği gibi 1919 ve 1921 yılları arasında geçen bir buçuk yıllık süre karanlıktır. Eğer kapalı kapıların arkasındaki karanlık odalarda alınan gizli kararlar olmasaydı, Lawrence’in hazırladığı harita Sykes ve Picot tarafından kabul edilecekti. O dönemde, Kürt Devleti kurulsaydı bugüne kadar, devam eden Kürt ayaklanmaları olmayacaktı.
Ortadoğu coğrafyasına o yıllardan itibaren demokrasi gelecekti. Ortadoğu milletlerinin yaşam standartları bugünden daha çok yüksek bir düzeyde seyir edecekti.
Yazar Abdürrahman Dilipak İnönü Dönemi isimli kitabının 112’ci sayfasında, Ahmet Kabaklı’nın anlattıklarına dayanarak şunları yazıyor. Fakat daha sonra Lozan’da kafalar birden bire değişmiştir. Gizli antlaşmalar yapılmıştır. Rivayete göre Lozan anlaşmasının 12 (veya 24) gizli maddesi vardır ki, bunları bilmiyoruz. Bu en üst tabakada hal edilmiştir.
Yöneticiler, Kürtler konusunda net açıklama yapmıyorlar Her zaman vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden söz ediyorlar.