Mahmut Alınak
Kast edilen vatan eğer Türkiye ise, o zaman da karşımıza şu soru çıkacaktır: Türkiye egemenleriyle mi, yoksa Türkiye halklarıyla mı ortak vatan?
Türkiye halklarıyla ortak vatan düşüncesine kimsenin bir diyeceği olmaz. Ama Türkiye egemenleriyle ortak vatan, boynunu baltanın önüne uzatmaktan farksızdır.
Devlet gücünü ellerinde tutan egemenlerin son yüzyılda halka ne cehennemler yaşattıklarını uzun uzun anlatmaya herhalde gerek yoktur.
KATİL VE KURBANLA HALAY ÇEKMEK
Şayet hem egemenler ve hem de halkla ortak vatan deniyorsa, bu, faşist düzenin değirmenine su taşımak ve onun işçiliğini yapmak demektir. Aynı anda hem katil, hem de kurbanla birlikte olunamaz. Böyle bir ilişki –ne kadar halkçı nutuklarla süslenirse süslensin- katilin yanında yer almaktır.
Egemenlerin istedikleri tam da böyle bir vatandır işte. Yani kurtla kuzunun yan yana yaşadığı zulüm mekânı bir vatan. İster AKP, ister CHP… tüm düzen partilerinin ortak vatanla kast ettikleri budur.
Düzen çeşitli hileli yol, yöntem ve kanallar kullanarak bu düşünceyi muhalif siyasetçilere de dikte eder (dayatır) ve onları da bu kervana katar. Böylece halk düzenin boyunduruğu altına sokulmuş olur.
Kurtla kuzunun birlikte yaşadığı cehennem bir vatan, bizim sloganımız olamaz. Bunun halka çıkacak faturası ağırdır ve ihanettir. Devrimci slogan, kurtların defedildiği, kuzuların mutlu bir hayat yaşadıkları özgür bir vatandır.
Şayet ortak vatanla Kürdistan kast ediliyor ise –ki öyle değildir- nasıl ki, Türkiye halklarıyla ortak vatana karşı çıkılmazsa, buna da karşı çıkılmaz, çıkılmamalıdır. Bu, Kürdistan halklarıyla birlikte sömürgeci hegemonyaya son vererek ortak bir vatan kurmak demektir.
Tayyip Erdoğan da, “Tek vatan,” diyor. Yani zalimlerle mazlumların birlikte yaşadıkları bir vatan! Sonuçta, “tek vatan” ile halkçı bir makyajla piyasaya sürülen “ortak vatan” projesi aynı kapıya çıkarlar.
TÜRKİYELİLEŞMEK
Ortak vatan ve Türkiyelileşme, tencere ve kapak misali birbirini tamamlayan projelerdir. Buna, sömürgeci mengenede “Türkleşmek!” demek daha dürüstçe olacaktır.
Türkiyelilerin Kürdistanlılaşmaları ne kadar mantık dışı ise, Kürdistanlıların Türkiyelileşmeleri de o kadar mantık dışı ve komiktir. Örneğin, Türkiye ile aynı coğrafyada yer alan Bulgaristan ya da Yunanistanlıların Türkiyelileşme gayreti içine girmeleri hiç akıl alacak şey midir? Böyle bir komikliğe kim gülmez? Onlar için komik olan şey, neden Kürdistanlılar için komik olmaz?
Türkiyelileşme projesi –açıkça söylenmese de- Kürdistan’ın yok sayılması ve sömürgecilerin ekmeğine bal sürülmesi projesidir. Bu da Kürdistan ve Türkiye halklarının Ankara’nın kanlı siyaset bataklığına gömülmesi demektir.
Bu kafayla yüz yıl daha geçse özgürlük gelmeyecektir. Kazanan yine sömürgeci mekanizma olacaktır.
Bizim Lozan’da çizilen ilhakçı sınırların bekçiliğini yapma görevimiz yoktur. Sömürgecilerin bu oyununa alet olmamak gerekiyor.