Ömrü mücadele dolu geçen tarihi bir hazine yok artık. Birçokları Mam Celal’ın ardından ister tanıyan, istersede tanımayan olumlu ve olumsuz kalem oynatacaklardır. Ne yalan söyleyeyim ömrümde Mam Celalı sadece bir defa gördüm oda Berlindi. Yıl 1992, aylarda ise eylülün 17 siydi. Bizlerde PSK adına (bende bir yolunu bularak) Sosyalist Enternasyonale iştirak etmiştik. Mam Celal ve arkadaşları tıpkı rahmetli Şerefkendi İ-KDP Genel Sekreteri gibi, ciddi bir diplomasi çalışması yapıyor, görüşmeden, görüşmeye koşturuyorlardı. Aynı gece Berlin’de Dr. Şerfkendi ve arkadaşları Yunan restorantı olan Mykonosta eli kanlı İran molalar rejiminin cellatlarınca infaz edildiler...
Gerçi ben, Mam Celal’ı o güne kadar bizzat görmemiş olsamda, mücadelesini, Kürdistan tarihine, politikasına damgasını vuran kişiliğini hep duydum, okudum ve de takip ettim. 80'lerde Berlin’e geldikten sonrada AKSA öğrenci örgütü ile ilgili çalışmalarda YNK’lilerle yan, yana, omuz, omuza birlikte çalışmalar yürüttük. Mam Celal Berlin’e geldiğinde Kemal Fuad ve Salah Reşit’in konuğu olduğunu hep dolaylıda olsa duyardık. Sonra Mam Celal’ı Kurdistan politik tarihinde bir dönüm noktası olan 1993 protokolündeki rolüyle duydum ve saygım o tarihten sonrada daha da pekişerek devam etti. Bu güzel haberi 1993 'te kek Salah Reşit bana Berlin’de söylediğinde kulaklarıma inanamadım ve dedimki benimle dalga geçiyorsun. Güzel şeyler olacak diyip ekledi ''kek Kemal Burkay şimdi Şam da, hem Mam Celal, hemde Apoy'la görüşecek. Bekle yarın neler olacak dediğinde ise, kek Salahı es geçtim. PSK MK üyesi bildiğim birkaç kişininde ağzını yokluyor, bilgi almaya çalışıyordum. Bigiyi şurada bırakalım, ağızlarını bıçak açmıyordu. Mam Celal, TC Cumhur başkanı Özal' ın onayıyla bir ilke daha imza atıyordu. Sayın Mam Celal bununlada kalmıyor Apo ve K.Burkayı bir araya getirerek PKK' nın ateşkes ilan etmesini sağlıyordu. Bununla birlikte Kuzey Kürd örgütlerince ciddi maddeleride içeren bir protokol imzalanıyor ve en önemliside Kuzey Kürd örgütleri arasında sıcak ilişkiler devreye giriyordu. Gündeme bomba gibi düşen bu haberi duyduğumuzda sevinçten içimiz, içimize sığmıyordu. Daha çok PKK eksenli var olan gerilim ve düşmanlık artık kendisini bir yumuşamaya bırakıyor ve bizlerde daha rahat çalışıp, hareket edebileceğimiz bir döneme giriyorduk. İlişkilerde bir yumuşama hepimize yarıyor ve elektirikli gerilimdende artık kurtuluyorduk. Birlikte cephe ilan edilecek ve özgürlük biraz daha yakın olacaktı. Sonra hayellerimiz birden toz u duman oldu. Bingöl civarında 33 askerin karanlık ellerce infaz edilmeleriyle birlikte, hevesimiz kursağımızda kaldı. Sayın Özal Kürt sorununa çözüm ararken canından oldu. Cephe girişimide sudan bahanelerle rafa kaldırıldı. Bence sorun sadece dönemin sabote edilmesi değildi. Bu işte sorumlu olan örgütlerin bu işteki niyet ve samimiyet ve kimi gizli ilşkileridir. 1993 Protokol dönemi iyi irdelenmeli ve bu işte yan çizenlerin durumu ve neden cephe girişimi bitirildi, ayrıntılarıyla sorgulanmalıdır......
YNK Irak Kurdistanında KDP gibi silahlı mücalede vermemiş olsaydı belkide sadece ismiyle anılabilecek bir örgüt olurdu. YNK'yı, YNK yapan onun karizmatik yapısı, silahlı mücadele yürütmesi ve Mam Celal gibi bir önderliğe sahip olmasıydı. Tüm bunların bileşiminde Mam Celal Saddam sonrası Tüm Irak’ın ve de aynı zamanda Güney Kurdistanı’nda Cumhur Reisi oluyordu. Kararlı, direngen üstün askeri yetenek ve Ortadoğu politikalarındaki kurnazlığıda bir araya geldiğinde Mam Celal Kürtlerin mücadeleleri tarihinde eşik aralıyor, bağımsızlığa giden yoldaki engel ve kuşatılmışlığıda parçalıyordu. O idealleri uğruna, zekiliğinide bu işe katarak, Kurdistan halkının kurtuluşu için siperden, sipere koşuşturmuş, birçok bela ve tuzakları kararlıca atlatmıştı. Bu bağlamda Mam Celal, sayın Mesut Barzani ile birlikte sabırlı ve uyumlu çalışıyordu. Ağır vede ölümcül rahatsızlığına rağmen 25 Eylül 2017 referandumu hem sayın Mam Celal’ın hemde sayın Mesut Barzani’nin başarısıdır. Sayın Mam Celal Kürtlerin maraton ipini göğüslemelerinden bir hafta sonra gözü açık bu. Dünyada bizlerle vedalaşarak ve de herzamanki gibi gülerek ayrılmıştır.
Berlin bizlerde Kürt politik şahsiyetleri olan sayın Dr. Şerefkendi ve Mam Celali koparıp aldı. Rahmetli sayın Dr. Şerefkendiyi Paris’e, Mam Celali Kurdistana yolculadık. Dostları Dr. Şerfkendi de olduğu gibi Mam Celal'ıda onların şanlarına yakışırcasına binlerle ağırlayıp, vedalaştılar.
Bizlerde Almanya Kurdistan Cemeatı adına bir delegasyonla yas yerini iki gün ziyaret ederek, sayın Mam Celal'ın yakınlarına başsağlığı dileyip, Çelenk bıraktık...
Şimdi sana her zamankinden daha da çok ihtiyaç var. Mam Celal. Çakallar uluyor, dört bir yanımızda, ağızları salyalı. 81-82'ci illerinden bahseder oldular Kerkük ve Musul için. İran’a gidip Molların ellerini öpüp, Kürt düşmanlığında birleştiler. Yarın Esad'ın ayağına gidip aynısını yapacaklar. Nafile bu çırpınışları. Çırpındıkça dahada batacaklar, ne yapsalar artık boş. Dün, dün değildir artık. Bu halk sayın Mam Celal gibi kahramanların, önderlerin sayesinde özgürlüğü susadı, bundan bir milim şaşmaz.
Kurdistanı bu saatten sonra ne Amerika, Avrupa ne de Rusya başkalarına yedirir, bu da böyle biline.
Mam Celal sağlam zemin yarattı gider ayak, yaş tahtaya basmadan.
Riya te vekirî, ruye te tim bi ken be, Mamê me Celal....