Maraş depremleri üzerinden bir yıl geçti: Diyarbakır'da 7 bin kalıcı konut teslim edilmedi

.

Rojhat ABİ
Maraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremde Diyarbakır'da resmi verilere göre 409 kişi öldü. 22 binanın yıkıldığı kentte 66 binanın acil yıkılması gerektiği, 3 bin 252 binanın ağır hasarlı, 2 bin 828 binanın orta hasarlı ve 32 bin 652 binanın az hasarlı olduğu açıklandı. Yetkililerin bir yılda tamamlanacağını söylediği yaklaşık 7 bin konut ise depremzedelere teslim edilmedi.

EN ÇOK HASAR ALAN İKİ İLÇE: SUR VE BAĞLAR

Artı Gerçek'e konuşan Eski Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, "Diyarbakır'da depremden sonra en çok hasar alan iki ilçe Bağlar ve Sur oldu. Bu iki ilçede en çok hasarın olmasının sebebi eski kentleşme yeri olmaları. Bu iki ilçedeki yapılar diğer yerlere nazaran daha az mühendislik ve mimarlık hizmeti gördü. Özelikle 1990'lı yıllarda köy yakmalardan sonra başlatılan zorunlu göçün yerleşim yeri oldu. Bu konular itibariyle iki ilçede ağır hasar yapıların sayısı daha fazla" dedi.

'7 BİN KONUT TESLİM EDİLMEDİ'

Depremzedelerin halen konteyner kentte yaşadığını vurgulayan Kahraman, şunları söyledi:

"Çok yanlış bir yere çadırkent kurulmuştu. Biz bunu defalarca kez uyardık ancak kayyım yönetimi ve valilik dikkate almadı. Nihayetinde yağmurla acilen boşaltılmıştı. İktidar, kış ayı gelmeden depremzedeler için konutların hazır olacağını ifade etmişti. Diyarbakır'da yaklaşık 7 bin konut inşaatı TOKİ eliyle başlatıldı ama 7 bin evden şu ana kadar anahtar teslimi yapılan herhangi bir konuttan bahsetmek mümkün değil.

Ayrıca konutların inşa edildiği yer de önemli. Hazineye ait mera alanlarında yapılan bu konutlar şehir merkezine 30-35 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yani depremzedeler yapılan TOKİ'ler, kent çeperinin ve gündelik hayatın dışında olan bir alan."

'TOZ VE ASBEST HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN TEHDİT'

Diyarbakır'da yıkımı süren ağır hasarlı binalara değinen Kahraman, yıkım işlemleri sırasında gerekli önlemlerin alınmadığını ve asbest riskinin önlenmediğini dile getirdi. Kahraman, "Yıkımların hangi aşamada olduğunu kayyım yönetimindeki belediye kamuoyu ile paylaşmıyor. Yıkım yöntemleri çok tartışmalı. Etrafa saçılan toz ve asbest halk sağlığı konusunda ciddi tehdit oluşturuyor. Bununla beraber yıkılan yapıların hafriyatları ve içerisinde bulunan tehlikeli maddeler doğaya atıldığı için toprağa ve içme suyuna karışma riski de söz konusu. Çünkü zemin etüdü yapılmadı" diye konuştu.

'CİDDİ BİR BARINMA PROBLEMİ VAR'

"Diyarbakır'da depremin yaraları sarılmadı" diyen Kahraman, şöyle devam etti:

"İnsanların konut alma ve kiraya çıkma durumları olmadığı için ciddi bir barınma problemi var. Orta hasarlı yapıların güçlendirme sürecinden geçmesinden sonra insanlar tekrar evlerinde yaşayabileceklerdi. 29 Aralık 2023'e kadar başvuru hakkı tanınmıştı. Bu süre sona erdi ve gerekli işlemleri yapmayan yurttaşların orta hasarlı evleri ağır hasarlı sınıfına dahil edilecek ve yıkım işlemleri gerçekleştirilecek.

Yaklaşan yerel seçimlerden sonra orta hasarları binaların yıkılmasını gerektirecek bir süreç bizi bekliyor. Ayrıca Diyarbakır gibi deprem bölgesi olan ve yüzbinlerce depreme dirençsiz konutun bulunduğu bir kentte kayyım yönetimleri herhangi bir girişimde bulunmuyor. Depreme yönelik girişimlerde ise büyük rant oyunları görüyoruz, özellikle ihaleler konusunda. Yapılması gereken depreme karşı seferberlik ilan etmek ve ona göre çalışmaktır."

'BİNGÖL DEPREMİNDEN DİYARBAKIR EN AZ 6 ŞUBAT DEPREMİ KADAR ETKİLENİR'

Artı Gerçek'e konuşan Dicle Üniversitesi öğretim görevlisi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkan Doçent Dr. Şefik İmamoğlu, Diyarbakır'ın yakınından geçen Bingöl'ün Karlıova ilçesindeki fay hattının kırılmasıyla 7'nin üzerinde deprem üretebileceğine dikkat çekti. İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Özellikle Bingöl Karlıova- Erzincan arasındaki Yedisu Vadisi boyunca ilerleyen büyük bir fay hattı var. Bu fay hattının birden kırılması durumunda 7'nin üzerinde deprem üreteceği belirtiliyor. Çünkü uzun ve tek parça bir hattı. Ve bahsettiğimiz fay hattı kırılırsa Diyarbakır'da en az 6 Şubat depremleri kadar etkilenir. Diyarbakır'da hasar alan binaların yıkımı sürüyor. Önemli olan yeni yapılacak yapıların uygun zemin üzerinde yapılmasıdır. Zemin ne kadar yapı taşıyabilir, zemin iyileştirmesi gerekli midir, bunlara göre sağlam mühendislik hizmetleri ile evler yapılmalıdır."

'EVLER BAZALT ZEMİN ÜZERİNE İNŞA EDİLMELİ'

Diyarbakır'ın tüm kentler gibi deprem bölgesinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"Diyarbakır'ın fay hattı üzerinde olmamasına rağmen çevredeki depremlerden ne kadar etkilendiğini gördük. Bundan dolayı Diyarbakır'da yapılacak evlerin bazalt zemin üzerine yapılması lazım. Biz deprem bölgesiyiz. Zemine uygun evler yapmak zorundayız. Bu yapılırsa deprem gelir geçer, zarar vermez. Bakın Japonya'da meydana gelen depremde oradaki insanlar gayet sakin. Bizim Japonya'dan bir farkımız yok fay hatları konusunda. İnsanlar depremden korkmamalı."

Kaynak : ArtiGerçek

Kurdistan Haberleri

Valilik yasakladı, kadınlar haykırdı: Jin jiyan azadî
Mesrur Barzani: Terör bitmedi, Uluslararası Koalisyon'a ihtiyacımız var
Hakan Fidan: Erbil ile Bağdat arasında boru hattı yakında açılabilir
Irak Cumhurbaşkanı: Türkiye'de Kürt meselesinin barışçıl çözümünü destekliyoruz
Reber Ahmed: Uluslararası koalisyonla ilişkilerimizi yeniden yapılandırmalıyız