CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, geçtiğimiz günlerde Mardin’in Kızıltepe ilçesinde incelemelerde bulunarak yaşanan sorunları yerinde gördü. Sarıbal sosyal medya hesabından şöyle paylaşımlarda bulundu:
Mardin’de elektrik kesintileri çileye dönüşmüş durumda. Tarımsal üretim büyük zarar görüyor. Ama en can yakıcısı, su şebekeleri elektriğe bağlı durumda olan köylerdeki su sıkıntısı. Eziyete dönüşmüş bu elektrik kesintilerinin derhal sonlandırılması gerekiyor. Sanayide kullanılan elektrik, tarımda kullanılan elektrikten daha ucuz. Bu ülkenin asli unsuru çiftçiler korunmuyor. Bu mücadele zor bir mücadele. Ama başka yollara, hukuk dışı yollara sapmadan çocuklarımızın geleceği için bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çiftçinin elektrik borçları tarafsız kurumlarca önce incelenmeli ve ödenecek seviyelere getirilmelidir. Sonra da faizsiz ertelenmeli ve yapılandırılmalıdır. Acilen çiftçiye elektriği ve suyu mutlaka verilmelidir.”
DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜNDE ELEKTRİKLERİ KESİLDİ
Beraberindeki heyetle birlikte sivil toplum örgütlerini ve elektriği kesik köyleri ziyaret eden CHP’li Sarıbal şu değerlendirmeyi de yaptı:
“Mardin’de vatandaşları dinledik. Bölgenin elektrik dağıtım şirketi Dicle Elektrik A.Ş. (DEDAŞ) çiftçilerin sulamada kullandığı elektrik için 200 bin ile 500 bin TL arasında faturalar kesmiş. Çiftçinin bu faturaları ödeme imkanı yok. Bunun üzerine DEDAŞ yüzlerce üreticinin elektriğini, hem de 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde, kesmiş. Şu anda binlerce dönüm ekili arazi sulanması gerekirken sulanamıyor. Buğday zarar görmüş. Ama artık hasat zamanı yaklaştığı için buğday için yapılacak bir şey yok. Fakat diğer ürünler için çok geç olmadan çözüm bulmak lazım. Örneğin ekili pamuk var. İlk sulaması yapılmış ama ikinci sulama elektrik kesik olduğu için yapılamıyor. Bu gidişle kuruyacak. Ayrıca buğdaydan sonra ikinci ürün olarak mısır ekilmesi gerekiyor. O da yapılmayacak.
Ekili alanları “milli servet olarak değerlendiren Sarıbal, “Bu milli servetin yok olmasına göz yumulması kabul edilemez. Korona virüsü nedeniyle bütün ülkeler gıda güvencesi için tarımsal üretimin devamı için çiftçisini desteklerken, bu yapılanları anlamak mümkün değildir. Bu mağduriyet bir an önce giderilmeli” dedi.
DERELERDEN SU TAŞINIYOR
Sadece tarımsal sulamada kullanılan elektriğin değil köylerde kullanılan elektriğin de kesildiğini hatırlatan Sarıbal, şöyle devam etti:
“Yaşanan mağduriyet sadece ekili tarlaların sulanmaması da değil. Köylerin de elektriği kesik. Vatandaşların kullandığı neredeyse bütün elektronik ürünleri bozulmuş. Su sistemleri elektriğe bağlı köylerde su da kesik. Örneğin Derik’e bağlı Yukarımenteş Köyü’nde elektrik kesik olduğu için su yok. Vatandaşlar 1977 yılında yapılmış bir çeşmeden evlerine su taşıyor. Ama çeşme suyu sağlıklı değil. Hem tortu var hem kokuyor. Çok sayıda vatandaş su nedeniyle rahatsızlanmış. Yağmacı, talancı düzen sayesinde 21. yüzyılda birileri ‘Saray’larda sefa sürerken, Mardin’in köylerinde yaşayan vatandaşlar derelerden, 50 yıl önce yapılmış çeşmelerden su taşıyor.”
‘TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR’
DEDAŞ ile çiftçiler ve kırsalda yaşayanlar arasındaki gerilim yeni değil, 2014 yılından bu yana devam ediyor. 2014 yılında Mardin’in ilçelerinde çiftçiler ve elektriği kesilen köylüler eylemler yaparak mağduriyetlerinin giderilmesini istemişlerdi.
Ancak o günden bugüne değişen bir şey olmadı. DEDAŞ’ın mağdur ettiği çiftçiler ve köylüler, baskılar nedeniyle sokağa çıkamıyorlar belki ama sinirlerinin gergin olduğunu belirtmek gerekiyor.
Çiftçilerin DEDAŞ’la sinir harbini yakından takip eden Ziraat Mühendisleri Odası Mardin Şubesi Başkanı Vedat Durak ise enerji sorununa ortak akıl ile kalıcı çözümün getirilmesi gerektiğini söyledi. Bölgede devam eden tarımsal alandaki elektrik enerjisi sorununun, çözüm odaklı adım atılmadığı takdirde, tarımsal üretimi bitirme noktasına getireceğini ifade etti.
Elektrik kesintisi ile ilgili bilgi veren Durak, “Derik, Kızıltepe ve Artuklu ilçelerinde yüzlerce köyün elektriği, bazı abonelerin ‘borçlarını ödemedikleri’ gerekçesiyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nden beri, DEDAŞ tarafından kesilmeye başlandı. Elektrik kesintilerine her geçen gün yeni köyler eklenmekte bu da tepkileri çığ gibi artırmaktadır” dedi.
‘ESANAF İFLAS EDEBİLİR’
Mardin’deki tarımsal üretim hakkında bilgi veren Durak, elektrik sorunu devam ederse çiftçinin ve çiftçi ile çalışan esnafın iflas edebileceğine dikkat çekti. “Mardin 4 milyon dekar tarımsal üretim alanı ile Türkiye’deki tarımsal hâsılanın önemli merkezlerindendir” diyen Durak, şöyle devam etti:
“Bu alanın 2 milyon 507 bin dekarı tarla tarımının yapıldığı alandır. Tarla tarımı yapılan arazilerimizde 2019 yılı itibari ile 1 milyon 350 bin dekarlık bölümünde elektrik enerjisine bağımlı sulu tarım yapılmaktadır. Mardin ilinin, Artuklu, Derik, Mazıdağı, Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinde, yaz sezonu için sulanan alanlarda kullanılacak tohum, zirai ilaç ve gübrenin çiftçilerimize girdi maliyeti 650 milyon TL’dir. Bu devasa maliyetin, elektrik kesintileri nedeniyle heba olması riski ile karşı karşıyayız. Sadece sektörde çalışan meslektaşlarımız tarafından, mısır sezonunda kullanılmak üzer 480 milyon TL üzerinde tohum ilaç ve gübre tedarik edilmiş olup çoğunun ödemesi yapılmış ya da evrakları teslim edilmiştir. Eğer ürün ekilişi olmaması durumunda sektörde çalışan esnaflarımızın %80’ı iflas etme noktasına gelecektir.”
Mardin’de tarımsal üretimin ve tarıma dayalı sanayi ile ticaretin son 20 yıldır büyük bir ivme kazanmasının yegane koşulunun sulu tarım olduğunu vurgulayan Durak, “20 yıl öncesinin tarımsal hâsılasının bugün 5 katını, sulama sayesinde üreten Mardin’in enerji sorununun bir an önce kalıcı bir çözüme kavuşması elzemdir” dedi.
‘HÜKÜMET İNİSİYATİF ALMALI’
“Tarımsal enerji sorunu çok yönlü bir sorun olup çözümünde hükümetin inisiyatif alması gerekmektedir” talebinde bulunan Durak, “Dağıtıcı firma hem çiftçiden hem de Enerji Bakanlığı’ndan alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile elektriği kesme yoluna gitmiştir. Üreticilerimiz ise yüksek fatura ve -yasal olmayan- kaçak cezalarından dolayı ödeme yapamamaktadır. 2017 yılında çiftçinin kullandığı enerjinin birim fiyatı yaklaşık 24 kuruş/kW iken elektriğin bugünkü fiyatı yaklaşık 85 kuruş/kW dolayındadır. Bunun yanında Mardin ilimizdeki tarımsal sulamanın tamamı yer altı sulama kuyuları ile yapılmaktadır. DEDAŞ bölgesindeki diğer beş ilimizde sulu tarımın çoğunluğu ya yerüstü suları ile yapılmakta ya da bazı illerimizde dar kapsamlı sulu tarım yapılmaktadır. Bu nedenle Mardin’deki enerji sorunu dikkat çekici bir hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.
GAP: BİTMEYEN PROJE
GAP projesi bitirildiğinde çiftçinin rahat bir nefes alacağına değinen Durak, şu bilgileri verdi: “GAP projesinin 60 yıldır bitirilememesi sorunu daha da derinleştirmektedir. GAP’ın bitirilmesi için (2017 yılı birimleri) ihtiyaç duyulan toplam finansman miktarı 574 milyon iken, 2020 yılı için GAP’a hükümetçe tahsis edilen miktar 20 milyon TL’dir. Bu projeksiyon ile GAP projesinin uzun yıllar bitirilemeyeceği görülmektedir. Mardin sınırları içerisine ulaşan ve su verilen ana sulama kanalının bitirilmiş olmasına rağmen, suyun Mardin ovası ile buluşamaması akla ve mantığa aykırı bir durum teşkil etmektedir. Beklentimiz, hükümetin ihtiyaç duyulan tüm finansmanı sağlayarak GAP’ı bir an önce bitirmesidir. En azından ana kanaldan cazibe ile sulanacak 163 bin 330 dekarlık alanın ve yeraltı taşıma sisteminin bitirildiği arazilerin sulamaya açılması sorunu kısmen de olsa hafifletecektir.”
İKİNCİ ÜRÜN KAYIP OLABİLİR
Elektrik sorunu devam ederse üretimin düşeceğine değinen Durak, şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde Mardin ovasında enerjinin tamamen kesilmesi, vatandaşın içme suyuna ulaşamaması, borcu olan ile olmayanın aynı şekilde cezalandırması hukuka ve vicdana sığmamaktadır. DEDAŞ’ın borcu olmayan abonelere jeneratörler vasıtası ile enerji temin etme teklifi randıman vermemiş, yetersiz kalmıştır.
14 Mayıs’tan beri devam eden kesintiler nedeni ile hububatta ciddi verim kayıpları yaşanmışken, 2’nci ürün sezonunda bu durumun devam etmesi halinde mısır, pamuk, hayvancılık ile sebze ve meyve üretimi sekteye uğrayacağından bunun Mardin ve ülke ekonomisine vereceği maddi kayıp yaklaşık 2 milyar TL’yi bulacaktır.”
‘MUHATAP BAKANLIKLARDIR’
Oda Başkanı Durak, “Bu kanunsuz bölgesel kesintilerin bir an önce sonlandırılmasını meslektaşlarımız ve çiftçilerimiz adına ilgililerden talep ediyoruz. Enerji sorununun çözümünde çiftçilerimizin esas muhatabı bakanlıklarımızdır. Kendilerini göreve davet ediyoruz” diye çağrıda bulundu.
Durak, ayrıca “Tarımsal alanda kullanılan elektrik enerjisini çiftçiye ödeme gücüne uygun bir fiyat ile sağlanması zorunluluktur. Ya da suya ihtiyaç duyan çiftçinin ödemesi, dekar başına kullanacağı su-elektrik şeklinde yeniden yapılandırılması gerekmektedir” önerisinde bulundu.
Durak, son olarak şunları söyledi: “Tarım sektörü ve kırsalda yaşayan vatandaşlarımız üretimin temel taşlarıdır. Kendilerine yapılan bu zulmü hak etmemektedirler. DEDAŞ firmasının uyguladığı kanunsuz, bölgesel kesintilerin çok büyük ekonomik ve sosyal zararlara neden olacağını belirtmek istiyoruz.”