Mardinli çiftçilerin DEDAŞ çilesi bitmiyor

Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter, tarımsal alanda kullanılan elektrik faturalarının yüksek olduğunu belirterek, sorun çözülmezse Mardinli çiftçilerin bu yıl mısır ekimi yapamayacağını söyledi.

 

Haber Merkezi - Elektrik dağıtımı özelleştikten sonra Mardin’in bazı ilçeleri her yaz mağdur durumuna düştü. Kimi zaman eylem yaptı köylüler kimi zaman kanaat önderleri devreye girdi ama değişen bir şey olmadı.

Bu yaz Mardin’in Derik ve Kızıltepe ilçelerine bağlı birçok köy, 14 Mayıs’tan bu yana yine elektriksiz ve buna bağlı olarak susuz kaldı. Çiftçiler mağdur oldu. Köylere içme suyu tankerlerle taşındı. Korona virüsünden korunabilmek için hijyen yani su çok önemliydi ama DEDAŞ buna da aldırmadı.

Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter ile köylülerin DEDAŞ’la yaşadıkları sorunları, elektrik yoksa ikinci ürün mısırı ekmeyeceklerini duyuran çiftçileri ve bu yılın ürün rekoltesini konuşmaya hazırlandığımız sırada şöyle bir gelişme oldu: Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerinde, borç iddiasıyla 40 mahallenin elektrik fazlarını 3’ten bire indirerek köylüleri susuz bırakan DEDAŞ’a karşı açılan davada mahkeme, elektrik kesintisinin bitirilmesi yönünde karar vermişti.

‘ŞİRKET KANUNUN ÜZERİNDE DEĞİLDİR’

Davacı Vekili Avukat Ali Aydemir’in de refakat ettiği icra dairesi görevlileri, mahkeme kararını yerine getirmek üzere bilfiil Alakuş, Taşlıca, Arıklı ve Çiçekli köylerinin trafolarına giderek DEDAŞ’ın hukuka aykırı bir şekilde kestiği elektriğini tekrar bağladı.

Aydemir, basında yer alan açıklamasında, “DEDAŞ veya başkaca hiçbir kurum, zümre ve kişi kanunlardan ve hukuktan üstün değildir. Elektrik şirketi, 40 tane köyün elektriğini hiçbir kural, kaide tanımadan keserek bunca mağdur etmiştir. DEDAŞ’ın içine düştüğü bu hukuksuzluk girdabı mahkeme kararı ile tescillenmesine rağmen şirket yetkilileri mahkeme kararına uymamakta diretmişlerdir. Bugün burada adliye görevlileri ile mahkeme kararını uygulayarak bu hukuksuzluğa son verildi. Şirket, kanunun ve mahkemenin üzerinde değildir. Mahkeme kararlarının gereğini kendileri yerine getirmezse bile icra kanalıyla bu kararlar uygulanmaya devam edecektir” ifadelerini kullanmıştı.

Kararla ilgili konuşan Mehmet Şerif Öter, “Kızıltepe ve Derik ilçemize bağlı 40-50 arası köyün elektrikleri kesikti” diyerek, mahkemenin kararının emsal olduğunu söyledi. Öter, “Bunlar daha önce mahkemeye başvurmuştu, borcu bulunmayan çiftçilerin şikayetini mahkeme haklı bularak yürütmeyi durdurdu ve elektrik verilmeye başlandı. Fakat elektrikleri kesik olan köylerin olduğu yönünde bilgiler var. DEDAŞ ‘alacağım var’ diyor, köylüler ‘yok’ diyor. Bu konuda borcu olmayan çiftçiler mahkemeye başvurduğu taktirde emsal karar hazır, şirket elektrik vermek zorunda” dedi.

TARIMSAL ALANDA KULLANILAN ELKTRİK

Ancak Öter, tarımsal alanda kullanılan elektriğe de dikkat çekti ve şunları söyledi: “Halihazırda mahkeme kararıyla elektrikleri verilen köylerin içme suyu ve meskenlerde kullanılan elektriklerdir. Asıl Mardin ekonomisine büyük darbe vuracak kısım tarımsal alanda kullanılan elektriktir. Buğday hasadı Mardin ovamızda tamamlanmak üzeredir. 10 gün içerisinde ikinci ürün mısırın ekilmesi gerek. Çiftçilerin çoğu geçen yıllardan borçludur. Şirket diyor ki ‘Bu borcu ödemeyen çiftçiye elektrik vermem.’ Çiftçinin bu borcu ödemesi imkansız, Çünkü mısır üretimi için kuyulardan çekilen su elektrik gücüyledir. Gelen elektrik faturaları çiftçinin elde ettiği ürün bedelinin iki, bazen üç katıdır. Hal böyleyken çiftçinin gücünü aştığı için ödeyemediği elektrik parası sanırım hükümet yetkililerine farklı yansıyor. Şirket açısından bakıldığında sonuçta tüccardır parayla aldığı elektriğin üzerine kârını ekleyerek dağıtıyor, o da parasını talep ediyor.”

‘SORUNUN MUHATABI HÜKÜMETTİR’

Tarımsal ürünlerin milli servet olduğunu ifade eden Öter, “Toprak insanı ve tüm canlıları besliyor. Çiftçi de bu işin cefasını çekiyor, hamallığını yapıyor. Sofralarımıza gelen gıdanın ve ekmeğin temininde çiftçinin alın teri, emeği vardır. Ama Mardin’de çiftçi yaptığı işten zarar ediyor. Burada büyük bir haksızlık vardır. Mardin ovamızın çiftçileri tarımda kullandıkları elektrik maliyeti cazibe sulama kapsamında değerlendirilmeli. Çukurova ve birçok yerde çiftçiler dönümü 100 TL’den baraj suyu ile tarımcılık yaparken Mardin ovamızın çiftçileri dönümü 1000 ile 1500 arası elektrik faturası ödüyor. Bu konuda çözüm muhatabı kesinlikle hükümetimizdir. DEDAŞ değildir. Hükümet çiftçinin girdi-çıktı maliyetini bilirkişi uzman bir heyete hesaplatsın, görecekler ki çiftçi tüm ürünü satsa elektrik parasına yetmez” şeklinde konuştu.

GAP’TA AK PARTİ’NİN DE İHMALİ VAR

GAP sulama kanallarının 45 yıldır bitirilemediğini hatırlatan Öter, “Burada bir ihmal vardır. GAP sulama kanalları 45 yıldır bitirilemedi, bu süre içerisinde 18 yıl AK Parti hükümetine aittir” dedi.

GAP projesinin bir an önce bitirilmesi gerektiğini ifade eden Öter, “Türkiye Cumhuriyeti ekonomik olarak çok zayıf olduğu 1953 tarihlerinde Seyhan Barajı’nı 974 günde, üç yıldan az bir sürede bitirdi. Eyer GAP 45 yıldır bitirilemiyorsa bölge halkı olarak sebebini sormak hakkımız değil mi? 35 sene önce Mardin ovasının yer altı suyu 8 metredeydi, şimdi 400-500 metrelere inmiş. Yeraltı sularımız ortak değerimizdir. Bir taraftan Dicle, Fırat suyu Şattülarap Basra körfezine boşuna akarken bizim çiftçi su için varını yoğunu satarak her sene biraz daha kuyuları kazıyor çünkü çaresizlikten. Yazıktır, günahtır” ifadelerini kullandı.

MISIR EKİLMEZSE İTHAL EDİLECEK

Elektrik kesintisinin ardından Kızıltepeli çiftçiler bir araya gelmiş, elektrik sorunu çözülmediği takdirde, ikinci ürün mısırı ekmeyeceklerini duyurmuşlardı. Öter, “Mardin ovamızda buğday hasadı bitmek üzeredir, elektrik sorunu çözülemediği için çiftçiler aldıkları mısır tohumunu yavaş yavaş iade etmeye başladılar bile” diyerek, “Şayet hükümet bir an önce çiftçiye elektrik desteği sağlamazsa, sübvanse etmezse Mardin ovamızda iki milyon dönüme yakın ikinci ürün mısır ekilmeyecek. Bu durumda hem Mardin ekonomisi büyük darbe alır hem de bu açığın kapanması için ülke olarak iki milyon ton mısır ithal etmek zorunda kalacağız. Bu durumda milyarlarca paramız yurt dışındaki başka devletlerin çiftçisine gidecek, arazilerimiz boş kalacak. Çiftçimiz ve buna bağlı çalışanlar işsiz kalacak ama bir avuç ithalat lobisi kazanacak. Bu durumu yöneticilerimizin vicdanına bırakıyorum” şeklinde tepki gösterdi.

Öter sözlerini şöyle sürdürdü: “GAP kapsamında olan sulama kanalları faaliyete geçinceye kadar hükümetten haklı talebimiz, çiftçilere sağladığı elektrik destek miktarını artırılması ve çiftçinin ödeyebileceği miktarlarda ücretlendirme yapmasıdır. Bu, Mardin çiftçileri olarak haklı beklenti ve talebimizdir. Çünkü Mardin ovamızda mısır ekim zamanı daralıyor, elektrik sorunu çözülmezse 2020 yılı içerisinde ülke olarak ithal edeceğimiz iki milyon ton mısır için ödenecek 410 milyon doların sadece 10 milyon doları çiftçilere elektrik desteği verilsin. Tüm kesimler memnun olur, çiftçi ve elektrik dağıtım şirketi arasında var olan alacak verecek sorunun çözümüne katkı sağlamış olur.”

Vecdi Erbay – Gazete Duvar

 

SÖYLEŞİ Haberleri

Mustafa Aydoğan: Kürt nüfus çoğalıyor, Kürtçe konuşanlar azalıyor
30 yıl sonra tahliye olan Rojbin Perişan: Vazgeçmediğin sürece umut vardır
İstanbul Sözleşmesi, İngiltere’de yürürlüğe girdi
Mücahit Bilici: 'Kürt demokrasisinin de Kürt askeriyesine 'haddini bil' diyebilmesi lâzımdır'
Kürt korkusu Kürtlerle ilgili hak taleplerini güvenlik meselesine indirgiyor