DSG komutanı Kobani, Taksim’deki bombalı saldırının Türkiye destekli gösteren Suriyeli muhalif gruplar tarafından gerçekleştirildiği sonucuna vardıklarını belirterek, “İlk kez ifşa ediyorum; bombayı yerleştirdiği için tutuklanan kadının üç kardeşi IŞİD için savaşırken öldü” dedi.
Al Monitor'den Amberin Zaman'a konuşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani (Abdi), 13 Kasım günü İstanbul Taksim’de yaşanan bombalı saldırı, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik hava saldırıları ve olası “kara harekatı” hakkında açıklamalarda bulundu.
“Türkiye geçmişte birkaç kez beni öldürmeye çalıştı”
TSK’nın son hava saldırısında Haseke'deki ABD öncülüğündeki koalisyon üssüne bitişik DSG karargahının da hedef alındığını belirten Kobani, “Türkiye'nin en çok arananlar listesindesiniz. O saldırının hedefi siz miydiniz?” sorusuna, “Bunu kesin olarak söyleyemem. Ama şu da bir gerçek ki, Türkiye geçmişte birkaç kez beni öldürmeye çalıştı ve faaliyetlerimi burada yürüttüğüm biliniyor yanıtını verdi.
Kobani, söz konusu üssün Amerikalılar tarafından da kullanıldığının Türkiye tarafından bilindiğini belirterek, “Bence Amerikalılar bu saldırının olacağını bilmiyorlardı” dedi.
“Tehditleri ciddiye alıyoruz”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “kara harekatı” tehdidini ciddiye aldıklarını vurgulayan Kobani, “Özellikle ABD ve Rusya nezdinde Türkiye'yi caydırmak için ciddi bir çaba olmazsa bunu yapacaklardır” diye konuştu.
Kobani, ABD’nin tavrının “tehditlere kıyasla” yeterince güçlü olmadığına işaret ederek, ABD ve Rusya’nın “onayı” olmadan Rojava’ya kara harekatı yapılamayacağını söyledi.
DSG Genel Komutanı, “Eğer bir kara işgali olursa, bunun nedeni bu iznin verilmiş olması veya (Rusya ve ABD'nin) sessiz kalmayı seçmesidir” değerlendirmesinde bulundu.
“Rusya ABD’ye oranla Türkiye'ye karşı daha katı”
Rusya’nın ABD’ye oranla Türkiye'ye karşı “daha katı” olduğunu belirten Kobani, “Rusya, Türkiye'nin kara harekâtına karşı çıkıyor ama bu yeterli değil. Kobani, Menbiç ve Türkiye'nin hedef aldığı diğer tüm bölgeler Rusya'nın kontrolünde” dedi.
Kobani, “Rusya Suriye rejimiyle bir anlaşmaya varmamızı istiyor. ABD'nin ise Suriye konusunda daha net bir politika belirlemesi gerekiyor. IŞİD ile savaşmaktan öte bir stratejileri yok ve kontrolümüz altındaki bölgelerin geleceğine ilişkin net bir politika formüle edemediler. Bu politikanın olmaması, Şam'la başarılı bir şekilde müzakere etmemizi zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
“Şam bizimle görüşmeye hazır değil”
ABD’nin Şam'la görüşmelerine karşı olmadığını da kaydeden DSG Genel Komutanı, “Şam'la anlaşmanın önündeki engel nedir?” sorusuna ise, “Hazır değiller ve Rusya onlara yeterince baskı uygulamıyor. Diğer bir sorun da tabii ki Şam hükümetinin kendisini alternatifsiz, yeri doldurulamaz görmesi ve bu zihniyetin onları daha inatçı ve taleplerimize karşı duyarsız yapması” yanıtını verdi.
“Asıl hedeflerinin Kobani olduğuna inanıyoruz”
DSG Genel Komutanı Kobani, Türkiye’nin olası kara operasyonu hakkında bir soruya, “Son zamanlarda Menbiç'ten bahsediyorlar ama asıl hedeflerinin Kobani olduğuna inanıyoruz. Kobani, Kürtler için son derece semboliktir. Milli mücadelemizin başladığı ve aynı zamanda IŞİD ile mücadelenin başladığı yer burasıdır. Türkiye'nin Ekim 2019'da ele geçirdiği bölgelere Azaz'ı (Fırat batısı) bağlaması açısından stratejik öneme de sahip bir bölge” sözleriyle yanıt verdi.
Kobani, “Heyet Tahrir el-Şam’nın Efrin'in bazı bölgelerini ele geçirmesi bize karşı ortak koordineli bir saldırı için potansiyel hazırlıklara işaret ediyor. Türkiye bunları Menbiç ve çevresine yönelik bir operasyonda kullanmak isteyecektir” yorumunu yaptı.
“Türkiye bizim özerk yönetimimizi yıkmak istiyor”
“Türkiye, Suriye'de, Irak'ta, İran'da veya Türkiye'nin kendi içinde olsun, her yerde Kürtlerin kazanımlarına karşı” diyen Kobani, “bizim özerk yönetimimizi yıkmak istiyor. Ama bundan da acil olarak Türkiye'de seçim meselesi var. Bu saldırılarla Erdoğan ve hükümeti önümüzdeki seçimler için kamuoyunun havasını belirleyerek zemin hazırlıyor” diye konuştu.
Mazlum Kobani, “Erbil'deki üst düzey yetkililer PKK ile aranıza net bir çizgi çekerseniz Türkiye'nin sizinle çalışmaya hazır olacağını söylüyor” sorusuna, “Asıl meselenin bu olduğuna inanmıyorum. Bu sadece bir bahane. Türkiye tüm Kürt kazanımlarına karşıdır. Eğer Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) bu bölgeyi yönetiyor olsaydı, o da aynı Türkiye düşmanlığıyla karşı karşıya kalırdı. Türkiye Kürtlere karşıdır” cevabını verdi.
“(Taksim saldırısı) Suriyeli muhalif gruplar gerçekleştirdi”
“İstanbul'daki bombalı saldırıdan kimin sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz?” sorusuna Kobani, şu sözlerle yanıt verdi:
“Bence bu, Türk hükümetinin bize karşı savaşa zemin hazırlamak için tasarladığı bir provokasyon eylemiydi. Birçok araştırma yaptık ve saldırının Türkiye'nin kontrolünde faaliyet gösteren Suriyeli muhalif gruplar tarafından gerçekleştirildiği sonucuna vardık. Örneğin, bombayı yerleştirdiği için tutuklanan kadının IŞİD ile bağlantılı bir aileden geldiğini tespit ettik ve bu bilgiyi ilk kez medyaya ifşa ediyorum. Kardeşlerinden üçü IŞİD için savaşırken öldü. Biri Rakka'da, diğeri Menbiç'te ve üçüncüsü Irak'ta öldü. Diğer bir erkek kardeş ise Efrin'deki Türkiye destekli Suriye muhalefetinin komutanı. Üç farklı IŞİD savaşçısıyla evli ve ailesi Halepli. Bombalama olayıyla kesinlikle hiçbir ilgimiz yok ve böyle bir politikamız da yok.”
“Umarız bir gün Türkiye ile aramızda barış olur”
Kobani, Türkiye'ye karşı “intikam eylemi” yapmayacaklarını belirterek, “Topraklarımızı savunmayı, topraklarımızın içinde bize saldırırlarsa Serekaniye'de Azez'de, Efrin'de, Cerablus'ta savaşmayı planlıyoruz. Türkiye ile Türk topraklarında savaşmaya niyetimiz yok” şeklinde konuştu.
Geçmiş deneyimlere ve Türkiye'nin son saldırılarına bakarak, “Erdoğan iktidarda olduğu sürece barışın mümkün olduğunu düşünmediğini” belirten Kobani, Erdoğan'ın uzun süre sert şekilde eleştirdiği Mısır Devlet Başkanı El Sisi ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile el sıkıştığının hatırlatılması üzerine, “Erdoğan'ın U dönüşlerinin ustası olduğu doğru. O süper pragmatik. Umarız bir gün Türkiye ile aramızda barış olur” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Rusya’ya çağrı
Mazlum Kobani, AFP'ye yaptığı bir başka açıklamada, "Çabalarımız gerilimi azaltmaya odaklanıyor ve bunu ilgili taraflarla temas kurarak başarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" dedi.
"Bölgelerimizi savunmaya hazırız. Ancak Ruslar ve Amerikalılar da dahil olmak üzere tüm tarafları taahhütlerine saygı duymaya çağırıyoruz" diyen Kobani, Türkiye’nin yeni bir kara harekâtından kaçınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Saldırılardan sonra ABD’nin tavrına değinen DSG Genel Komutanı, “ABD, en azından sivillerin bombalanmasını durdurmak için sağlam bir pozisyon almalı" diye konuştu.
Kobani, İstanbul saldırısıyla herhangi bir bağlantıları olmadığını bir kez daha vurgulayarak, “Türkiye'yi bunu Rojava’ya saldırmak için "bahane" olarak kullanmakla suçladı.
Türkiye’nin son hava saldırılarında çok sayıda Suriyeli askerinin öldüğünü belirten Mazlum Kobani, "Suriye rejiminin çok zayıf konumuna da şaşırdık" dedi.
Kobani, “Türkiye ileride Suriye'deki nüfuzunu sürdürmek için bir pazarlık kozu olarak kullanmak üzere sözde güvenli bir bölge oluşturmak için 30 kilometre derinliğindeki tüm sınır bölgesini işgal etmek istiyor" diye konuştu.
Ne olmuştu?
Türkiye, 13 Kasım'da İstanbul İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı saldırının ardından YPG’yi sorumlu tutarak geçtiğimiz, Cumartesi ve Pazar günleri Kürdistan Bölgesi ve Rojava’da bir dizi hava saldırısı düzenledi.
Ankara, “Pençe Kılıç” adını verdiği hava harekatında Kürdistan Bölgesi’nde PKK, Rojava’da ise DSG'nin omurgasını oluşturan Halkı Savuma Birlikleri (YPG) mevzilerini hedef aldığını açıkladı.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bombardımanlarda 184 PKK ve YPG üyesinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda çoğu YPG savaşçısı olmak üzere 37 kişi ile 16 Suriye askerinin hayatını kaybettiğini açıkladı. DSG ise 11 sivilin yaşamını yitirdiğini bildirdi.