Kurdgalnamek adlı çok değerli olan bu tarihi eser 1659-60 yılında bir Beluç Kürdü olan Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç tarafından Farsça yazılmıştır. Axwend Mıhemed Salih Zengene Beluç, 1650’li yıllarda Biraxoyi Mîri II.Altaz’ın yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde bu değerli tarihi bilgileri Zabilistan’ın (Sistan) başkenti olan Zerence kitaplığında Moğol yıkımından kurtarılan kitap ve belgeler içinde bulmuş, elde ettiği tarihi bilgiler üzerine derin çalışmalar yaparak eseri meydana getirmiştir.
Bu eser Beluç ve Kürd tarihindeki boşlukları doldurması açısından tarihi bir hazinedir.
Bu eşsiz eserin günümüze ulaşması ise Belucistan Tarihçisi Mîr Nesîrxan Ehmed Zeyî Beluç sayesinde sağlanmıştır. Mîr Nesîrxan, 1943 yılında Belucistan’ın Qelat Hükümetinde Sorab şehrinde görevli gittiği yerde Qazî Ebdulhemîd veya diğer adıyla Qazî Xews Bexş’ın yanında Kurd Galnamek kitabının el yazmasını görmüş, kendisine verilmeyince eliyle kopyasını yazarak elde etmiştir. Mîr Nesîrxan bu kitap üzerine araştırma yaparak Beluç ve Belucistan Tarihi adıyla sekiz cilt olarak yayınlamıştır.
Adı geçen kitap, bu çalışmanın birinci cildidir. Birinci cilt olarak 1988 tarihinde Belucistan’ın başkenti Kiwêt’de yayınlandı. 1994 yılında da Prof. Ebdula Can ve Prof.Nadir Kemberanî, Beluç Akademisinde Urduce’ye çevirerek yayınlamıştır. 2005 yılında da Hewlêr’de Hîva Muhammed Zendî tarafından Soranî Kürdçesine çevrilerek yayınlanmıştır. Kürmanci çevirisi ise araştırmacı, yazar ve çevirmen Ziya Avcı tarafından yapılıp Azad yayınlarınca 2019 yılında yayınlandı.
Bu kitap, Kürd Mad/Med’in yedinci oğlu Bud’un oğullarından Biraxim ve Zengan’dan oluşan Biraxoyî ve Zengene kabilelerinin M.Ö. 853 tarihinde Med Krallığı tarafından ele geçirilen bugünkü Belucistan’a yerleştirilen ve bugünkü adları Beluç olan topluluğun tarihini, aynı zamanda da tüm Kürtler için bir dönemin tarihi boşluğunu dolduran hazine değerinde bir eserdir.
Turan ve Mekran (Sîstan, Zabil)’a yerleştirilen Biraxoyî ve Zengene Med kabilelerinin Med, Pers/Ahameniş, Makedonyalı İskender/Seleukoslar, Eşkaniler, Sasaniler ve İslamiyet’in binlerce yıl sürmüş hakimiyet dönemlerinde Mîrlikler olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu tarihi süreç boyunca hüküm sürmüş her kralın dönemine denk gelen Mîrlerin isimlerini kayda geçirmiş olmaları çok ciddi bir kayıt sistemlerinin olduğunun göstergesidir. Dolayısıyla kitapta yer alan bilgiler bu tarihi kayıtların ürünüdür.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, bu tarih çalışmasında Beluç toplumunun Kürd olduğunu ve Med/Mad İmparatoru Keyqubad döneminde M.Ö. 853 yılında, İmparatorluğun doğusundaki bölge olan ve sonradan Belucistan adını alacak Turan ve Mekran (Sîstan, Zabil) bölgelerine, Suxdistan, Kabilistan, Zabilistan, Turan ve Mekran’ın hakimi olan Turan hükümdarı Efrasiyab’ı yenerek bölgeye hakim olmasından sonra, bölgeye yerleştirilen Biraxoyî ve Zengene Med kabilelerinin Kürdleri olduğunu anlatmaktadır.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Medlerin bölgeye yayıldığı dönemden bahsederken önemli bilgiler sunmaktadır: Etropan’dan Hazar Denizi civarına, sonrasında da Ekbatan’ın (Hemedan) kuzey bölgelerine yerleşen ve hayvancılıkla yaşamını sürdüren Mad ve Pars kabileleri, Kilde, Asur, Babil, Elam devletlerinin hakimiyeti altında kalmışlardı. Mad/Med, Pars kabileleri bu devletlerin hükümdarlığından kurtulunca, bu kabilelerin içinde en güçlüsü ve itibarlısı olan Pîşdadî kabilesi Mad/Med, Pars bölgesinde Pîşdadî krallığını oluşturmuştur. Mad/Med, Pers ülkesinin yerlisi olan Pîşdadî kabilesinin krallık olarak altı nesil hüküm sürdüğü belirtilir. Pîşdadî krallığının kurucusu Cemşit olup, sonrasında Epîtan, Ferîdûn, Menûçehr, Tehmasb, Uştab ve Girşasp krallığa hükümdarlık yapmışlardır. Son hükümdar Girsasp’ın ölümünden sonra aile içinde hükümdarlık yapacak yeterlikte biri bulunmayınca Pers, Gil, Deylem ve Hezerê Kürd kabile liderleri durumu değerlendirip, güç birliği yaparak Keyqubad’ı lider olarak seçmiş ve hakimiyet Mad/Med ailesi tarafından ele geçirilmiştir. O dönem Med/Mad’lara Kiyan/Keyan deniliyor.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç’a göre Beluçlar, Bûd’un torunlarıdır ve Bud (Biraxom) Med’in yedinci imparatorunun oğludur. Kendi ataları olan Biraxoyi ve Zengene kolu da bu ailenin bir koludur. Biraxoyî ve Zengene Kürdleri bölgeye yerleştikten sonra bunlara Kürdçe konuşanlar anlamına gelen Kürdgal denilmiştir.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Med’in yedi büyük kolunu saymaktadır. Partasnî, Bûz, Estrûşat, Arîzant, Dîlmanê, Maj ve Bûdî. Bud Kürd Mad’ın yedinci oğludur. Belucistan’daki Biraxoyî ve Zengene Bûdi kolunun devamıdırlar. Biraxoyî ve Zengene Bud’un iki oğlunun torunlarıdırlar. Bölgeye yerleştirilmiş Biraxoyî Kürdlerinin de sekiz mirliğinden (Kîkanî, Goranî, Sarûnî, Xuzdarî, Mişkanî, Ermîlî, Bolanî ve Girîşkanî) ile Edrekanî, Mamilî ve Kirmanî’den bahsetmektedir.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Medler ve Medlerin Asurlara karşı savaşlarından bahsederken o da aynen Herodotos gibi Medlerle Persleri birbirinden ayırmadan aynı toplumun iki kolu gibi belirtmek ihtiyacını görmektedir. Heyqubat’ı da Med ve Pers/Parsların kralı olarak anlatmaktadır. Herodotos Medlerin Persler tarafından ortadan kaldırıldıktan 80 yıl sonrasında bile Perslerden bahsederken Medler diye adlandırmaktadır. Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç ise Medlerin hakimiyeti döneminden bahsederken aslında o dönem imparatorluk içinde önemli görevlerde bulunan Perslere Pers Kürdleri demektedir. Asur saldırılarına karşı Keyqubad önderliğinde Büyük Med, Küçük Med, Pers, Gilê, Dewlem ve Hezere Kürdlerinin ittifakından bahsetmektedir.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Braxoyî ailesinin Bud’dan türeyen geçmişini de şöyle sıralamıştır: Bûd, Biraxmê Mezin, Cagîn, Pûran, Xutan, Dusek, Arûk û Zûrak. Biraxmê Biçûk. Biraxoyî, Braxim’in değişimidir ve Braxim’in oğulları Kîkan, Goran, Sarûn, Xuz, Mişkan, Ermîl, Bolan ve Girîşkan olarak belirtilmiştir. Böylece Kikan’ın torunları Kîkanî, Goran’ın Goranî, Sarûn’ın Sarûnî, Xuz’un Xuzdarî, Mişkan’ın Mişkanî, Ermîl’in Ermîlî, Bolan’ın Bolanî ve Girîşkan’ın Girîşkanî olarak tanınmışlardır.
Med kabilelerinin Turan ve Mekran’a yerleştirildiği bölge Türklerin yaşadığı bölgedir. Bu yerleşmeden sonra bazı Türk kabileleri bölgelerini terk etmelerine rağmen birçok kabile de yerlerinde kaldılar. Yerinde kalarak Kürdlerle birlikte yaşayan Türk kabileleri şunlardır: Girgawi, Gindarçî, Hengasartî, Mucark, Rezendak, Semîxan, Sûrxan, Mendxan, Dahîmak, Retgasartî, Mîmûcandik, Cûgman, Hûnak, Cesfak, Bezincek, Elyatûn, Kawkan, Erzeng, Sarxûn û Kaldaş.
Bu birlikte yaşama her iki toplumun da dillerinde değişim oluşmasına yol açtığı belirtilir. Türk ve Kürd dili içiçe geçerek birbirlerinden birçok kelime almışlar.
Bu tarihi kitaptan öğrendiğimiz bir konu da, Med hakimiyetinin oluşumu ile birlikte Kral Keyqubat, Med kabilelerini hakimiyet alanlarına dağıtarak tüm bölgeyi kontrol altında tutmaya çalışmıştır: Partasnîleri Hazar denizi civarında, Bûzileri Hemedan yöresine, Estrûşatları Semerkan ve Harezm bölgelerine, Arizantları Azerbaycan’a, Bûdî (Biroxoyî ve Zengene)leri Turan Ve Mekran’a yerleştirmiştir. Edreganî, Mamilli ve Kirmanileri de Mekran’a yerleştirmiştir.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, geniş bir alanda 300 yıl hükümdarlık sürdüren Medlerin beş önemli hükümdarından bahsetmektedir: Bunlar: Keyqubad, Keykawus, Tûs/Keyxusrew/Keyxesro, Ferîbûrz, Keyaksar ve Azdiyak’tir.
Med imparatoru Keyqubat vefat ettiğinde Keykavus, Kiyapu, Kiyaşhir, Kiyarbin ve Kiyabşin adında beş oğlu vardı. Babasının ölümünden sonra imparatorluğun başına Keykavus geçer.
Keykavus vefat ettiğinde imparatorluğun başına geçecek bir oğul bırakmadığından Med devletinde anlaşmazlık başlar. Keykavus’un damadı olan Lihraps ve Feribûz’un isimleri Med’in yeni imparatoru olarak geçer. M.Ö. 625 yılında İmparatorluğun başına geçen Feribûz imparatorluğun sınırlarını Ceyhûn’den Hindistan’a kadar genişletti.
Büyük bir orduyla Asurların üzerine yürüyen Feribûz savaşta yenildi ve kendisi de öldürüldü. Yerine oğlu Keyaksar tahta geçti. Keyaksar yeniden büyük bir ordu toplayarak Asur’un üzerine yürüdü ve bin yıldan fazla bölgede hakimiyeti sağlamış olan Asur İmparatorluğunu tarihten sildi. Med İmparatorluğu tarihinin en geniş topraklarında hakimiyetini genişletmiş oldu.
Keyasksar’dan sonra oğlu Azdiyak imparatorluğun başına geçti. Büyük bir imparatorluğun başına geçen Azdiyak, zevk ve sefa peşinde koşan, yeteneksiz bir idi. Med coğrafyasında şikayetler her geçen gün büyüyordu. Azdiyak’ın generalleri dahil yönetimden şikayetler büyüdü. Çareler arayışı başlamıştı ama tahta çıkarılacak Azdiyak’ın oğlu yoktu. Bunun üzerine Pers/Ahameniş kabilesinden olan Azdiyak’ın damadı Kiyros’a başvuruldu. Med generallerinin desteğiyle Kiyros, dedesini devirmek için başkaldırdı. İmparatorluk çevresinden de destek gören Kiyros Azdiyak’ı yenerek Med İmparatorluğuna son verdi ve Med’in hakimiyet alanları Kiyros önderliğinde yeni bir imparatorluk olan Pers/Ahameniş’e geçti.
Büyük bir imparatorluğun başına geçen Kiyros, Ahameniş ailesinden olduğu için yeni imparatorluğa Ahameniş ve kabilesinin adı olan Pers imparatorluğu denildi. Ancak bu yeni lider ve imparatorluğu çoğu tarihçiler Med’in devamı olarak kabul etti. Herodotos gibi bazı tarihçiler de bu imparatorluktan bahsederken zaman zaman Med ismini de kullandı. Ahameniş imparatorluğu döneminde Med kabileleri hem sarayda hem de kendi bölgelerinde önemli görevlerde bırakıldı. Orduyu Med generalleri yönetti. İmparatorluk coğrafyasına yayılmış Med kabileleri en azından Saptar/mirlikler halinde kendi bölgelerinin otonom bir şekilde yönetmeye devam ettiler.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Pers Kralı Kiryos döneminde Turan ve Mekran coğrafyasında kendisinin bağlı bulunduğu Med kabilelerinden Biraxoyî Kürdlerinin özgür Mirlikler olarak devam ettiğini yazmaktadır. Dönem Mîrlerini şöyle belirtmiştir: Mîr Zirşan Kîkanî, Mîr Nakan Goranî, Mîr Nêrman Sarûnî, Mîr Şîşar Xurdarî, Mîr Gurgîn Mişkanî, Mîr Bahûr Ermîlî, Mîr Buxa Bolanî ve Mîr Semban Girîşkanî.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Beluç dilinin Kürdçe olduğunu ve Avesta dili olduğunu belirtmektedir. Ayrıca kayıtlarda M.Ö. 700 ve sonrasında yazılmış kitap isimlerine rastlandığını ancak maalesef bu kitapların bulunmadığından bahsetmektedir: Kayıtlara göre: Teng Gilo adındaki yazar M.Ö. 700’de din ve yıldızlar üzerine bir kitap yazmıştır. Aryat adlı yazar, M.Ö. 668 yılında Kürdçe bir kitap yazmıştır. Ayrıca, Awesta, Dinkurd, Bendhisen, Datistan Dînîk, Artay Wêrafname, Karnameya Erdeşêrê Babekan, Padkar (Yadgarê Zeriran), Dastan gibi eserlerin de yazıldığıyla ilgili kayıtlardan bahsetmektedir.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, elindeki tarihi bilgilere göre Kürdleri iki ana kol olarak anlatmaktadır. Birincisi Akdeniz’den Uman denizine, Ararat’tan Cudi’ye, Zagroslardan Suriye’ye uzanan bölgede yaşayanlar Lolo, Gûtî, Kasû û Sûbarîlerin torunlarıdırlar, der. İkinci kol da Kafkaslar, Hazar denizi dolaylarından Etropan’a gelenleri ise Mad, Nahîrî ve Kardoxîyanların torunları olarak belirtmiştir. Beluç Kürdlerini Mad’ın torunları olduklarını yazmaktadır.
Axvend Mıhemed Salih Zengene Beluç, Pers/Ahameniş sonrası tarihi süreci de ele almaktadır: Ahameniş/Pers imparatorluğu Makedonyalı İskender tarafından yıkıldı. İskender orduları Turan ve Mekan’a ulaşınca Biraxoyî ve Zengene Kürd savaşçılarıyla çetin bir savaşa girmek zorunda kaldı ve Kürd savaşçıları İskender’in ordusuna yol vermedi. İskender geri dönmek zorunda kaldı. İskender genç yaşta ölünce hakimiyet alanları generalleri tarafından paylaşıldı. Kürdistan, İran, Anadolu’nun bir kısmı Seleukos’un hakimiyetinde kaldı. 30 yıllık bir hakimiyetten sonra Seleukos adamlarından Kiranus tarafından öldürüldü. Yerine oğlu Antîyakûs tahta geçti. 18 yıllık yönetiminden sonra vefat edince yerine oğlu ikinci Antiyakûs geçti.
Seleukos devletinin bölgede Anadolu’dan Hind coğrafyasına kadar etkinliği, Turan ve Mekan’daki Kürd kabilelerini tehdit eder duruma gelmesiyle direniş başladı. Kürd kabilelerinden Edreganî, Biraxoyi, Işkene, Zengene, Mamili, Kirmanî, Dirmenî, Sebahî, Sincawî Seffari, Xanî Xelî, Başarı, Şamarî, Sencanî, Şirkibarî, Mûtlisanî, Bazîcanî, Sûranî, Siryani, Babînî, Makki, Tükanî, Askanî, Selahi, Şinwani, Gurcin, Celabúk, Hútkarî, Kukanî, Şekkanî, Nidamanî, Şûn, Múcarani, Murrayi, Qencani, Kişanî, Şembed, Cadi, Xawerî, Kidek, Cemmak, Sûhatî, Dînûrî, Cesfani, Suyanî, Hesrani, Digani, Gucari, Şahûlî, Etwani, Şembiyanî, Salmani, Unîzî, Şaheki, Biwani, Sarûlî, Semedînî, Îlzarî û Kirma kabileleri kendi arasında birliklerini oluşturup Zengene kolunun lideri Mîr Bîrsan, Edregani kolunun lideri Mîr Libûsan, Biraxoyî kolunun lideri Mîr Kikan, Mamilî kolunun lideri Mîr Kîşan, Kirmanî kolunun lideri Mîr Ennû liderliğinde direniş cephesi yaratılar ve Seleukosları anlaşma yapmaya zorlayarak bölgelerini yönettiler.
Ancak Seleukoslarla Hintler arasındaki savaştan sonra Seleukoslar Biraxoyî ve Zengene Kürdlerinin hakimiyetindeki Turan ve Mekran bölgesini savaş tazminatı olarak verdi. Bundan sonra Hintliler büyük bir kuvvetle Mekran’ın üzerine yürüyerek Beluçları Mekran’dan çıkardı. Turan’a da saldırıldı Beluçlar Turan’ın kuzeyindeki Kikan bölgesine çekilerek direnişe başladılar. Zabilistan Kürdleri Sebahî, Sincawî ve Zengene Kürdleri destek için Kikan’a geldiler. Bütün Beluç Kürdleri direnişe katıldılar. Bu direniş karşısında çaresiz kalan Hind Çidgalan kuvvetleri anlaşma yapmak zorunda kaldılar. Kayıtlara göre bu savaş M.Ö. 290 tarihinde gerçekleşti.
Biraxoyî, Zengene ve diğer Kürd Beluç kabileleri Eşkaniler döneminde tekrar çıkarıldığı bölgelerine geri dönebilmişlerdir. Yerlerine dönen Beluç Kürdlerine Sakaların da saldırıları olmuş, ancak geri püskürtülmüştür.
Belucistan bugün İran, Afganistan ve Pakistan devletlerinin sınırları içinde kalmış, modern Kürdistan gibi parçalanmış bir ülkedir. Belucistan içerisinde halen Kürd olarak isimlendirilen kalabalık bir topluluk olduğu belirtiliyor. Ama bundan önemlisi Beluçların kendi tarihi kaynaklarında Med’in bir kolu olduğu ve Kürd olduklarıyla ilgili belgeler bu kitapta ifade ediliyor olmasıdır.
04.06. 2024
İbrahim Küreken