Haber Merkezi- Almanya’nın Thüringen eyaletinde Nazilerle kıyaslanan Almanya için Alternatif (AfD) partisinin desteğiyle hükümet kurma girişiminin yol açtığı siyasi krizin federal düzlemdeki etkileri sürüyor. Başbakan Angela Merkel’in Partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) Genel Başkanı ve Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer (AKK), parti genel başkanlığını bırakacağını ve önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde başbakanlığa aday olmayacağını duyurdu.
‘AfD’YE DE SOL PARTİ’YE DE KARŞIYIM’
Partiden yapılan açıklamada AKK’nın parti merkez yönetim kurulunda yaptığı konuşmada “parti içindeki bazı kesimlerin Almanya için Alternatif (AfD) ve Sol Parti ile açıklığa kavuşmamış ilişkileri bulunduğunu” söylediği ve bu iki partiyle işbirliğine net bir şekilde karşı olduğunu kaydettiği belirtildi.
Alman kamuoyunda AKK kısaltmasıyla bilinen Kramp-Karrenbauer, parti genel başkanlığıyla başbakanlığın tek elde olması gerektiğini düşündüğünü, bu nedenle yaz aylarında başbakan adaylığı sürecini organize ederek genel başkanlığı bırakacağını açıkladı. Alman haber ajansı, Başbakan Merkel’in toplantıda AKK’ya teşekkürlerini ilettiğini ve Savunma Bakanlığı görevine devam etmesini istediğini bildirdi.
KRİZ NEDEN ÇIKTI?
Thüringen eyaletinde yapılan parlamento seçimlerinden birinci güç olarak çıkan Sol Parti, Yeşiller ve Sosyal Demokratlar ile hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamayınca liberal Hür Demokrat Parti’nin (FDP) adayı, sağ popülist AfD’nin ve Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) desteğiyle Başbakan seçilmişti. Yüzde 5’lik seçim barajını kılpayı aşan bir partinin hükümet kurabilmek için sağ popülistlerin desteğini kabul etmesi büyük eleştirilere yol açmış ve FDP’li Thomas Kemmerich eyalet başbakanlığından istifasını açıklamıştı.
Başbakan Angela Merkel’in partisi CDU, Sol Parti’yle siyasi işbirliği yapmama politikası izliyor. Ancak Thüringen’de Sol Partili bir başbakan seçilmesini engellemek için AfD’nin desteğiyle işbaşı yapacak bir isme destek verilmesi parti içinde de tartışmalara yol açtı. Başbakan Merkel, Kemmerich’in seçildiği koşulları “affedilemez” diye nitelendirmiş ve seçim sürecinin geriye döndürülmesini istemişti.
Duvar