Merkez Bankası Erdoğan'ın kasası: 200 milyar TL akıtacak

Suriye’den sonra diğer iki sınır komşusu Irak ve İran’daki çalkantılarla karşı karşıya kalan Türkiye’de 2019’un kritik ekonomik göstergeleri art arda açıklanırken, Merkez Bankası (MB) ise iktidarın kasası rolünü üstlendi.

 

Zülfikar Doğan

Suriye’den sonra diğer iki sınır komşusu Irak ve İran’daki çalkantılarla karşı karşıya kalan Türkiye’de 2019’un kritik ekonomik göstergeleri art arda açıklanırken, Merkez Bankası (MB) ise ortaya çıkabilecek olası ekonomik yangına müdahale için itfaiye görevini ve iktidarın kasası rolünü üstlendi.

İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün komutanı Kasım Süleymani’nin ABD’nin düzenlediği saldırı sonrası Bağdat’ta öldürülmesinin dünya çapındaki yankıları, Türkiye’de piyasaları negatif etkiledi. Borsa İstanbul’da (BİST) suikastın gerçekleştiği haftanın son işlem gününde sert düşüş yaşanırken kayıplar yüzde 3’e ulaştı. Suikast ardından gelen karşılıklı tehditler ve intikam açıklamalarından sonra, ABD doları yedi aydan bu yana ilk kez 5,99-6,03 TL, Euro 6,66 TL‘ye tırmandı.

2019’un yılsonu enflasyon gerçekleşmeleri en çok merak edilen verilerin başında geliyordu. TÜİK, ilan ettiği rakamlarla yine “talimatla enflasyon düşürme” tartışmalarının fitilini ateşledi. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), Aralıkta yüzde 0,74 artarken, yıllık enflasyon yüzde 11,84 oldu.  

Yılsonuna yaklaşılırken Kasım ve Aralık aylarında dikkat çekici şekilde tek hanede kalmayı sürdüren Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) rakamları, enflasyonun talimatla aşağı çekilmesi kurgusunun ana ekseni olarak, tartışmaların odak noktasına oturdu. Kasım ayında yıllık yüzde 4,26 olarak açıklanan ve güvenilirlik sorgulamasına neden olan Yİ-ÜFE’nin, Aralıkta pek çok girdi kalemindeki yüklü zamlara rağmen, sadece yüzde 0,69 artması ve yılı yüzde 7,36 ile tek hanede kapatması, itirazların en çok yoğunlaştığı veri oldu.

Yılsonu itibarıyla TL’nin döviz karşısında değer kaybı yüzde 15’i buldu. İthal girdi maliyetlerindeki yükseliş, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yapılan toplam yüzde 40-60 arasındaki zamlar vb. pek çok üretim unsurunda yüzde 70 ve üzerine çıkan yükselişler söz konusu. 

Tüm bunlara karşın üretici enflasyonunun tek hanede kalması, yüzde 7,36 olarak açıklanması bir kez daha TÜİK’in “hesap yöntemlerini” tartışılır hale getirdi. Yİ-ÜFE’nin düşük kalmasının, TÜFE’yi de aşağı çektiğini, enflasyonun düşük çıkması amacıyla bazı hesap oyunları yapıldığını öne süren muhalefet sözcüleri, açıklanan resmi enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı görüşünde.

CHP Genel Başkan Yardımcılarından Veli Ağbaba; “TÜİK’in verileri halkın gerçek enflasyonu değil, Damat Bakan’ın enflasyonu” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise, yılsonu enflasyon verisinin yüzde 12’lik Yeni Ekonomik Program (YEP) hedefinin altında kaldığını belirterek, resmi sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

"2020'de de enflasyonla mücadele ana gündemlerimizden biri olacak. İnşallah, ürün ve hizmet piyasalarında rekabeti daha da iyileştirerek, üretimi güçlendirerek enflasyonu tek hanelerde istikrara kavuşturacağız."

Bu arada 2020’ye yönelik asıl ekonomik stratejinin ne yönde planlandığının işareti, Merkez Bankası’nın hafta içinde yaptığı (MB) açıklama ile verildi. Geçen yıl olağan genel kurulu dört ay erkene çekip 18 Ocak’ta toplayan MB, 38 milyar TL’lik dönem kârını da dört ay önceden hazineye aktararak Erdoğan ve Albayrak’ı rahatlatmıştı. Böylece daha birinci ayda bütçenin açık vermesini önleyip, Ocak 2019’da 5,1 milyar TL bütçe fazlasına zemin hazırlamıştı. 

Daha sonra MB yasasında yapılan yasa değişikliğiyle, banka bilançosunda olağanüstü dönemlerde kullanılmak üzere ayrılan “ihtiyat akçesinin” bütçeye aktarılmasının yolu açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar farklı dönemlerde yaşanan ağır ekonomik krizlere rağmen geçmişte görev yapan hiçbir hükümetin dokunmadığı bu kaynağa el koyarak, geçtiğimiz Temmuz ayında MB kasasından 48 milyar TL daha aldı. Böylece geçen yıl iki kalemde MB’den iktidarın kullanımına aktarılan para 100 milyar TL’ye yaklaştı.

Yeni yıla girilir girilmez 3 Ocak’ta yapılan MB açıklamasıyla, aynı yöntemin bu yıl da uygulanması kesinlik kazandı.  Açıklamada, MB Genel Kurulu’nun 20 Ocak’ta “olağanüstü” toplanmasının kararlaştırıldığı, genel kurul gündeminde ise “TCMB'nin 2019 yılı dönem kârının avans dağıtımı yapılmasına ve son yıl kârından ayrılan hariç birikmiş ihtiyat akçesinin kâra katılarak dağıtılmasına karar verilmesi hususlarının yer aldığı” kaydedildi. 

Böylece 20 Ocak’taki olağanüstü genel kurulda, MB’nin 2019 kârıyla birlikte geçen yıl ihtiyaç akçesinden kalan tutar da kâra ilave edilerek hazineye, dolayısıyla bütçeye aktarılacak. Henüz kesinleşmemiş tahmini bilanço üzerinden “avans” olarak aktarılacak kâr ve ihtiyat akçesinden kalan tutar toplamının 50 milyar TL’yi aşması, 100 milyar liraya yaklaşması bekleniyor. 

Özellikle Suriye’de devam eden operasyonlar, Kuzey Irak’ta süren Pençe-3 Harekâtıyla savunma harcamalarındaki artışın yanında, Libya’ya asker gönderme hazırlıkları, yeni kaynak ihtiyacını büyütmüş durumda. 20 Ocak’taki MB Olağanüstü Genel Kurulu’nda erken kâr aktarımı sonrasında, hem kaynak ihtiyacı karşılanmış hem de bütçenin daha yılın ilk ayında açık vermesi önlenmiş olacak. 

Bu arada MB’nin 5 Aralık’ta açıkladığı 2020 Yılı Para ve Kur Politikası ile hükümetin ve dolayısıyla hazinenin kullanımına sunulacak üçüncü bir kaynak için daha kapı aralandı.  Daha önceki yıllarda para ve kur programlarında Açık Piyasa İşlemleri (APİ) yoluyla hazineye sağlanacak desteğin tutarı yer alırken, 2020 programında böyle bir tutara yer verilmedi.

Program metninde geçmiş yıllardan farklı şekilde şu ifade yer aldı:

“2019 yılı için nominal 18.9 milyar lira olarak belirlenen TCMB açık piyasa işlemleri portföy nominal büyüklüğünün, 2020 yılında azami TCMB analitik bilanço aktif toplamının yüzde 5’i olarak belirlenmesi; 2020 yılında vadesi gelecek nominal 5.2 milyar liralık kısım dahil olmak üzere söz konusu hedefe ulaşmak üzere doğrudan alım işlemlerinin gerçekleştirilmeye devam edilmesi.”

Yani 2019’da azami 18,9 milyar TL ile sınırlanan hazineye MB desteği, bu yıl “analitik bilanço aktif toplamının yüzde 5’ine” kadar çıkabilecek. Halen MB’nin 2 Ocak 2020 tarihli Analitik Bilanço Aktif Büyüklüğü 645,5 milyar TL. Dolayısıyla bu tutarın yüzde 5’i üzerinden MB’nin hazineye APİ yoluyla akıtacağı kaynak 32,2 milyar TL. Buna vadesi gelen 5,2 milyar TL’nin de yeniden çevrilmesi eklendiğinde tutar en az 37,4 milyar TL olacak. 2019 programında çizilen sınırın iki katından fazla. 

Analitik bilanço büyüklüğü arttıkça MB’den hazineye akıtılacak yüzde 5’lik tutar da artacak. Bunun anlamı 20 Ocak’ta erken avans olarak ödenecek 2019 kârı ve ihtiyat akçesine ilaveten, ucu açık şekilde bilanço büyüdükçe, artan tutarda para MB kasasından Bakan Berat Albayrak’ın patronu olduğu hazineye akacak.  MB’nin iktidara parasal destek toplamı, bu üç kalemde yıl boyunca 150-200 milyar TL’ye kadar çıkabilecek.

Özetle 2020’de Merkez Bankası, Erdoğan’ın kasası olacak.

Ahval

YAZARLAR Haberleri

Önemli Bir Portre: Numan Efendi
Aziz Özdemir yazdı: Irkçılık Ya Da Işıl Özgentürk
İrfan Aktan: Işıl Özgentürk’ün çukuru
Yeni Amedspor yönetimi ve transfer politikası
Binbaşı Kasım Ataç: Bir Ajanın Anatomisi