Muhasebe sırası Kürt siyasetinde… Alınak: Seçimlerin mücadelenin merkezine konulması yanlış

.

Abdulhakim Günaydın 

Seçimler bitti, tartışmalar devam ediyor. Adayı kazanamayan muhalefet muhasebe içerisinde. Kürt siyasetinde de "muhasebe" ve "değişim" sesleri yükseliyor

Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri olaysız sonuçlandı. 

Seçim sonuçlarının beraberinde getirdiği tartışmalar ise devam ediyor. 

Tartışma en çok da muhalefet cephesinde sürüyor.

Çünkü muhalefet hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde istenilen sonucu alamadı.

Sadece birçok partinin birlikte hareket ettiği Millet İttifakı değil, Kürt siyaseti de hedefine ulaşamadı. 

Halkın Demokrasi Partisi (HDP) önceki seçimlere 1 milyondan fazla oy kaybederken, sandalye sayısı da 67'den vekilden 61'e düştü.

Değişim sesi yükselerek devam ediyor

Yaşanan kaybın sebeplerini değerlendirme sürecini ikinci turun sonrasına erteleyen HDP ve Yeşil Sol Parti yöneticileri, 28 Mayıs'tan sonra bir özeleştiri süreci başlatacaklarını ifade etmişlerdi.

Parti bu doğrultuda bugün ilk toplantısını gerçekleştiriyor.

Toplantıdan nasıl bir sonuç çıkacağı bilinmez ancak "muhasebe" ve "değişim" sesi yükselerek devam ediyor.

Kürt siyasetinde değişim sesleri yükseliyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Peki Kürt siyasetinde "muhasebe" ve "değişim" mümkün mü? 

Kürtler bundan sonra nasıl bir siyaset izlemeli?

Kürt siyasetçiler konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Seçimlerin mücadelenin merkezine konulması yanlış"

Eski Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak, seçim sonuçlarının herkes için çok önemli ve yaşamsal görevler yüklediği görüşünde.

Alınak'a göre seçimlerin mücadelenin merkezine konulması yanlıştı. Çünkü seçim yoluyla hiçbir ülkede hakların kazanıldığı görülmemiştir.

Hakların mücadeleyle elde edilebileceğini savunan Alınak, "Ümidimizi kaybetmeyeceğiz, karamsar olmayacağız ve geleceğe dönük yeni sivil projeler oluşturup sistemle adeta kamikaze ruhuyla haklarımızı söke söke alacağız" dedi. 

Mahmut Alınak / Fotoğraf: Twitter

"Tarihi görev hepimizi bekliyor"

Mücadele verirken halkın korunup kollanması ve riske atılmaması gerektiğini savunan Alınak, "Halkı zorlamayacak, tehlikeye atmayacak ve devletin ceberut güçleriyle karşı karşıya getirmeyecek, ekonomik, sosyal ve siyasal sivil bir itaatsizliği geliştirip kurumsallaştıracağız" diye konuştu. 

Mahmut Alınak, şunları söyledi: 

Ben ümidimi koruyorum, çünkü halk elinden geleni yaptı, yapıyor. He türlü bedeli ödedi. Mesele siyasetçilerde, önder ve öncülük yapabilecek bir fedai ruhuyla halkın önüne düşecek liderlere görev düşüyor. Bu tarihi görev hepimizi bekliyor."

"Muhasebe yapılmazsa geleceği kurgulamak zor olacak"

Eski İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da son seçimlerden herkesten önce Kürt siyasetinin ders çıkarması gerektiğini belirtti. 

Kürt siyasetinin yoğunlaştığı çizginin eleştirilebileceğine değinen Doğan, "Bu geride kaldı ama gelecekteki ulusal demokratik hakların elde edilmesi noktasında siyaseti yeniden belirlemek gerekir" ifadelerini kullandı. 

Büyük hatalar yapılsa da şimdiye kadar verilen emeklerin çok değerli olduğunun altını çizen Doğan'a göre bundan sonra bunun muhasebesi yapılmaz ve doğru bir siyasi bir zemine çekilmezse Kürtler açısından geleceği kurgulamak daha zor olacak.

Müslüm Doğan / Fotoğraf: Twitter

"Tüm yapıların bir araya getirilmesi olmazsa olmaz"

Kürtlerin "Nerede hata yapıldı?", "Nerede eksiklik var?" gibi tüm tarihsel süreci önüne koyarak bir muhasebe yapmak zorunda olduğuna vurgu yapan Doğan, devamında şunları kaydetti:

Siz ulusal demokratik haklar için ortaya çıkıyorsanız. Bu hakların mücadelesini veren tüm yapıları bir araya getirmek zorundasınız. Yani ulusal demokratik bir cephenin oluşması, hak ve taleplerin birleştirilmesi gerekiyor. Parçalanmışlık ve dağılmışlık bir aydın inisiyatifine indirgenecek bir mesele değildir Kürt meselesi. Bu uluslararası ve yüzyılın meselesi. Geliştirdikleri paradigma var ve bu paradigmanın değerini eğer mevcut sistem bilmiyorsa buna karşı yeni bir politik hattın bulunması zorunlu görünüyor." 

"Doğru aday seçimi yapılamadı"

Yazar Ümit Fırat ise HDP'nin hata yaptığını, her şeyden önce ilk tur seçimlerinde bir cumhurbaşkanı adayının çıkarması gerektiği görüşünde.

Aday konusunun çok tartışıldığını hatta neredeyse kesinleşmişken bir anda bundan vazgeçildiğini aktaran Fırat, "Eğer aday çıkarılsaydı ‘bir oy başkana bir oy Yeşil Sol'a şeklinde kampanya yürütülebilseydi, ikinci turda Türkiye'de ırkçılığıyla bilinen, Nazi kalıntısı olarak düşünülen birtakım düşüncelerin seçilerde cazibe merkezi haline gelmesine meydan verilmezdi" değerlendirmesinde bulundu.

Ümit Fırat / Fotoğraf: Twitter

Sinan Oğan ve Ümit Özdağ'ın kendilerini gündeme taşıyarak seçimlerde Türkiye'de belirli bir güç olma imajı yarattıklarını altını çizen Fırat, "Bir diğer konu da milletvekili adayları. Çok doğru aday seçimi yapılmadı, Kürt olmayan adaylar gösterildi. İttifaka Türkiye İşçi Partisi'ni eklemeleri bir diğer kırıcı nokta oldu. Durum böyle olunca istenilen başarı gösterilemedi" ifadelerine yer verdi.

"Yöneticiler istifa etmeli"

Gösterilemeyen başarısızlık karşısında her şeyden önce HDP yöneticilerinin istifa etmesi gerektiğini dile getiren Fırat, sözlerini şöyle tamamladı:

Kendi iradeleriyle o göreve gelmemiş olsalar bile 'illa da bu görevi üstlenin' diyenlere karşı ‘biz bu şartlarda görevi yapamadık, yapamıyoruz' demeliler. Bu çok önemli sivil bir direniş, sivil bir tepki olur. Örneğin Mithat Sancar çok değerli bir arkadaşım, dostumdur ama istifa etmesi icap eder. 'Ben bu şartlarda görev yapamıyorum' demeliydi."

Kaynak: Independent Türkçe

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız