Tunceli Munzur Vadisi ve çevresindeki maden projeleri ile ilgili yapılan haberin ardından WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından da Munzur’a dikkat çekildi.
WWF Türkiye’nin sosyal medya hesaplarından #MunzuraDokunma etiketi ile yapılan paylaşımlarda, Kaz Dağları gibi, Munzur’daki ekolojik sistemlerin de madencilik faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olduğu belirtildi.
109 bitki türüne ev sahipliği yapıyor
Munzur’un, ‘Önemli Doğa Alanı’ statüsünde bir bölge olduğu ve şimdiye kadar doğallığını büyük ölçüde koruduğunun kaydedildiği paylaşımda, “17’si sadece Munzur Vadisi’nde bulunan 109 bitki türüne ev sahipliği yapıyor,11 kelebek türü için uluslararası öneme sahip. Munzur aynı zamanda Güneydoğu Anadolu ile Doğu Karadeniz arasındaki önemli bir geçiş alanı, yaban hayatı için bir ekolojik koridor niteliğinde. Yıllar sonra Tunceli’de görülen Kafkasya leoparı ve hassas bir tür olan kaya yediuyuru ile dağ engerekleri için önemli bir yaşam alanı. Munzur, kızıl akbabaların, yaban keçilerinin de yuvası. Munzur’da yapılacak herhangi bir madencilik faaliyeti, buradaki ekolojik sistemleri parçalayabilir ve geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Kaz Dağları’ndan Munzur’a, yaşamı savunmaya devam etmeliyiz” ifadeleri kullanıldı.
19. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında gerçekleştirilen panellerde endemik bitkilerin yer aldığı ve doğal yaşamın korunduğu Tunceli Munzur Dağları’nın da aralarında bulunduğu birçok alanda maden faaliyetleri yeniden gündeme gelmişti. Halihazırda 145 maden projesinin bulunduğu kentte maden arama ruhsatı verilen saha 42 bin hektar büyüklüğündeki Munzur Milli Parkı’ndan daha büyük bir saha.